OYUNU KURALINA GÖRE OYNAMAK VE KÜÇÜK "t"!..

Eurovision'da artık kozlar ve kartlar, günü şartlarına göre oynanmaya başlandı?

Ne demek bu?

Demek o ki; artık şarkılar da şarkıcılar da halkın verdiği oylara göre seçiliyor?

Bakıyorlar, en çok kimin oy potansiyeli var? Şarkıcını o ülkenin vatandaşından seç, ya da şarkının içine o ülkenin konuştuğu dilden birkaç sözcük yerleştir?

Biz hala, "Yahudiydi, Türktü", "Türkçeydi, İngilizceydi" tartışması yapaduralım koskoca Hollanda; babası Türk, asıl adı "Ayten Kalan" (Neden tırnak içinde yazdık; çünkü kız bugüne dek Joan Franka adını kullanıyormuş ve Eurovision'da yarışmacı olunca, birdenbire Türklük damarları kabarıp bu adını kullanmaya başlamış.) adlı kızcağı Eurovision arenasına sürdü.

Ve böylece daha bir tek kelime bile Türkçe bilmeyen kızımız(!) birdenbire "gurbetçi" vatandaşlarımızın oylarına göz dikmiş oldu?

Durun daha bitmedi? daha komiği var;

Aramızda çok uzun zamandır Dünya'nın ikinci ve Avrupa'nın en yoğun sınır kapısı olan Kapıkule'den başka kültürel olarak hiçbir ortak yönümüz bulunmayan Bulgaristan (Ciguli ve Naim Süleymanoğlu'na haksılık etmeyelim bu arada) şarkısının içine birkaç kelime Türkçe sözcük yerleştirmiş?

Hedef gene neredeyse tüm Eurovision halk oylarının üçte birine sahip "Türkçe" ve "Türklük" özelliği taşıyan kitlelerin oylarına sahip olmak?

Roman kökenli şarkıcı Sofi Marinova'nın seslendirdiği "Love Unlimited" (Sınırsız Aşk) adlı şarkı halkın gönderdiği GSM mesajları ile Bulgaristan birinciliğini elde etmiş? Merak ediyorum,

12 şarkı arasından seçilen Marinova'nın bu başarısının altında Bulgaristan'da yaşayan Türk asıllı vatandaşlarımızın katkısı nedir, Ya da şöyle soralım; Türk asıllı vatandaşlarımız olmasaydı, Sofi Hanım kızımız, bu SMS oylamasından 1. çıkabilir miydi?..

Bakalım Avrupa'nın en yaygın ve yoğun kimliğine sahip Türkler bu oyuna gelecekler mi?

Daha da komiği ne biliyor musunuz?..

Yahudi asıllı bir şarkıcı ve İngilizce sözlerle katıldığımız Eurovision 2012'de Türk asıllı Hollandalı şarkıcının; ya da içince sadece birkaç Türkçe kelime geçiyor diye Bulgaristan'ın bu yarışmayı kazanması ne kadar olur ilginç olur değil mi?...

Bırakın kazanmayı, bizden daha iyi derece almaları bile kara mizah türünün en güzel örneğini yaşatır bize heralde?

**********************

Bu kez tamamen "Duygusal" yaklaşacağım size !

Paradan söz edeceğim?

Hani şu artık alım gücümüzün simgesi olan "TL"nin yeni "alamet-i farikası"ndan?

Belki de Tülay Lale Hanın'ım ilkokulda alfabeyi öğrendikten sonra tuvalette ya da ders çalışırken çiziktirmeye başladığı simgeden?

Size; yeni para simgemizin Ermeni para birimi simgesine benzediği, ya da başbakanımızın ismini çağrıştırdığının dedikodusuna falan hiç girmeyeceğim?Aslında en çok oyu 2. olan simge almış da, son gün birincilik bu esere verilmiş falan gibi söylentilere de girmeyeceğim bir magazin gazetecisi olarak?

Beni burada kafamı karıştıran konu başka !

Güzel Türkçemizde bir kural vardır; "Özel" isimler büyük harfle yazılır diye?

Başka bir kural da tüm kısaltmalar da büyük harfle yazılır özel isim, normal sözcük kuralına bakılmadan? Yani "tbmm" yazmayacağınız gibi, "Tv" ya da "tv" de yazamazsınız ki doğruları

TBMM ve TV'dir? TRT'dir, FB'dir, GS'dir, TR'dir, THY'dir? Bunların hiçbiri küçük harfle yazmaya hakkınız ve yetkiniz yoktur? Trt, trt ya da TrT yazarsanız, Fb yazarsanız ya da Thy yazarsanız, önemli bir Türkçe dilbilgisi kuralını çiğnemiş olursunuz?

Gelelim yeni simgemize!..

"Türk"lük özel bir kavram olduğu gibi özel bir isimdir?

Oysa yeni simgemizde Türk Lirası'nın "T"sini simgeleyen "T" küçük harfle (miniskül) yazılmış, Lira'nın "L" si ise olması gerektiği gibi büyük harfle (majüskül) yazılmıştır?

Türkçemizin bu kadar sağlam bir kuralını çiğnemek hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir, Ne yapanların ne de seçenlerin!..

Bırakın dilbilgisi kuralını; "Türk" sözcüğünü küçük harfle yazmak başlı başına bir saygısızlıktır dünya tarihinin en eski ırklarından karşı?

************************

Globalleşen ve sınırları yavaş yavaş kalkan bir dünyada sanmayın ki "Radikal Milliyetçi" akımlara kapıldım?

Türkiye'de doğmuş, "sosyal demokrat" geleneklerle eğitilmiş ve büyütülmüş biri olarak temel değerlerimize bu kadar da ihanet etmememiz ve bazı değerlerimizi halı altına süpürmemiz gerektiğini söylüyorum?

Sanmayın ki Can Bonomo'nun ne etnik kimliğine ne de şarkısına itirazım var? Hatta şarkıyı çok beğendiğimi de söyleyebilirim?

Hollanda, Bulgaristan gibi "Avrupa Birliği" ülkeleri Türkiye insanın gücünün bu kadar farkındayken ve oyunu kuralına göre oynarken, acaba biz oyunun kurallarını mı bilmiyoruz, yoksa görmezden mi geliyoruz çok merak ediyorum?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri

Ailemize Hoş geldin Burhan Akdağ...