Özgür Aras kitabı ile ilgili duygularını şu satırlarla dile getiriyor...
“Uzaklara gitmek, beni üzen her şeyi, herkesi ardımda bırakmak istiyorum… Fakat biliyorum ki kafa aynı kafa, ruh aynı ruh, kalp aynı kalp… Ne yaparsam yapayım benden farklı bir ben çıkmayacak ortaya.”
Bazen gitmek, düşünmeyi bırakıp gitmek gerek… Sadece gitmek. Hesapsızca… Yolun nereye varacağını bilmeden, bilinmeyene doğru yol almak gerek…
Kaçımız gitmeyi; her şeyi, herkesi geride bırakıp bir daha dönmemek üzere kaçmayı başardı bu hayatta? Kaçımız karalanmış defter misali hayatında beyaz bir sayfa açabildi? Ve kaçımız geçmişin tüm ağırlığını terk ettiği şehirde bırakabildi?