Kariyerinin en parlak döneminde kaset skandalının patladığını söyleyen Savaş, "Benim kırılma noktam oldu, onu kaldıramadım" dedi.
Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden Özlem Savaş, 'Haber Bahane' programında sunucu Gökay Kalaycıoğlu'nun sorularını yanıtladı.
Geçmişinde yaşadıklarından ve başarılarından bahseden Özlem Savaş, samimi açıklamalarda bulundu.
Usta sanatçı, Gökay Kalaycıoğlu'nun "Yaşadığın olaylardan sonra bir erkeğe güvenebildin mi?" ve "Cinsel tacize uğradın mı?" gibi sorularına da cevap verdi.
Haber Bahane, Gökay Kalaycıoğlu'nun renkli sunumuyla her pazartesi Haberler.com Youtube kanalında olacak.
1997 yılında yaşanan bu olayın ardından Özlem Savaş 2003'de verdiği bir röportajda konu ile ilgili şunları söylemişti:
"Çok aşağılandım, ruhsal durumum bozuldu, "İlyas'ı çok sevdim. Evlenme teklif etseydi, evlenirdim de. Bana bunu nasıl yaptı, bilmiyorum..."
Özlem Savaş, kaset vakasının başaktörü İlyas Atak ile yatak odası görüntüleri gazete manşetlerinde yer alınca kelimenin tam anlamıyla 'dibe' vurdu.
"Çok aşağılandım, ruhsal durumum bozuldu" diyen Savaş, o dönem İlyas Atak'a aşık olduğunu da üzerine basa basa söylüyor: "Allah biliyor ya İlyas'ı çok sevdim.
Evlenme teklif etseydi, evlenirdim de. Bana bunu nasıl yaptı, bilmiyorum..." Özlem Savaş'ın İlyas Atak'la aşkı 1995 yılına dayanıyor.
O sıralarda Özlem Savaş bir başkasıyla beraberdir ve Atak'ın sahibi olduğu Zorba Taverna'nın da müdavimidir.
İlyas ile Gülben'in ilişkileri ise büyük bir hızla bitme noktasına doğru ilerlemektedir.
Bir gün Özlem çantasını tavernada unutur. İlyas telefon açıp Özlem'i haberdar eder.
Bu telefon görüşmesi, iki yıl sürecek bir ilişkinin başlangıcıdır.
Kendi deyimiyle yaşadıkları 'büyük bir aşk'tır da. Bu büyük aşka Özlem Savaş'ın kıskançlığı nokta koyar.
Aşk bitmiş, Özlem ve İlyas yoluna gitmiştir. Ama aşk acısı sürmektedir... Taa ki haftalık bir dergide Özlem Savaş'a ait yatak odası görüntüleri manşetten yayınlanıncaya kadar...
Olayların sonrasını kahramanından dinleyelim. İşte Savaş'ın sözleri... •
İlyas Atak bunu niye yapıyor? Sapıklık olabilir. Amerika'da çok var böyle insanlar.
Belki Türkiye'de de İlyas Atak ilk olacaktır. İlyas Atak benden intikam almak amacıyla kendisi vermişti görüntüleri gazetecilere.
Ve görüntülerden kesitler yayınlanmıştı... Görüntüler flu idi. Ben bile kendim olduğuma inanmamıştım.
Gülben Ergen'in kaseti ortaya çıkana dek... • O an insan ne hisseder? Türkiye'de yaşıyoruz... 'Şimdi herkes ne der?' diye düşünüyorsunuz.
Aynı evde annem ve İlyas ile oturdum, karı koca hayatı yaşadık. Hiçbir çıkar gözetmedim.
Hatta Hülya Avşar'ın beyaz jipini benim için satın almıştı. Kıskançlık krizi sonunda İlyas'tan ayrıldığımda o arabayı da şoförünün üzerine devrederek geri verdim.
Ayrılığın hazımsızlığıyla, bana bu kötülüğü yaptı. Fotoğraflarım çok aşağılayıcı bir biçimde manşetten verilmişti.
Yıkıldım ve depresyona girdim. Sakinleştiricilerle yaşamaya başladım. Kaseti çeken kişinin kim olduğu malum...
Bana bunu yaptıysa, herkese yapmıştır.
• Sonra ne yaşadınız? Şahin Özer kaset yapmaya karar vermişti.
Önce 'güzel' dediği kasete sonra 'Güzel değil yenisini yapalım' dedi. 50 bin dolarım gitti. Sıfırı tükettim.
Oyunculuk kariyerim zedelendi. Sigara bulamadığım günler oldu. Pavyonda çıkmaya başladım...
'Pavyona düştü, alkolik oldu' dediler. 'Balıklı Rum Hastanesi'nde alkol tedavisi gördü' dediler...
Aslında ben fotoğraflarımın yayınlanmasından sonra başladığım sakinleştiricileri azaltmak için tedavi gördüm.
• Pavyon günleriniz çok konuşuldu... 'Kötü yola düşmedim, pavyona düştüm' dedim bir röportajda...
Parasızlıktan bunaldığım zaman pavyonlarda şarkı söyledim. Başım dik, kimseye muhtaç olmadan çalıştım.
Kuralları var, dışarı çıkmıyorsunuz. Ben 11 gün boyunca bir odada kaldım. Sahne dışında bütün günümü o odada kitap okuyarak geçirdim.
Tuvalette yıkanıyorsunuz. Şimdi düşünüyorum da oyunu kurallarına göre oynamam gerekiyormuş.