Geçtiğimiz günlerde Bodrum Türkbükü'nde doğal sabunlar, vücut bakım ürünleri ve peştamallarıyla ünlü bir firmanın reklam çekimleri için Bayram Tunç ve ekibinin kamerası karşısına geçen Pınar Yılmaz duru güzelliğiyle nefes kesti.
Böyle bir ortamda kendisini mis kokulu sabunlar çiçekler içinde bulmuşken Osmanlı harem kültürü hakkında ne düşündüğünü sormak istedik.
************************************
-Pınar Hanım; Osmanlı dönemi harem kültürüne nasıl bakıyorsunuz? O yüzyılda yaşamış bir güzel olsaydınız haremde bulunmak ister miydiniz?
"-Osmanlı harem kültürünün tüm ihtişamı, güzel kıyafetleri ve o dönemin en zevkli kumaşları ve süsleriyle birçok kadın gibi beni de etkileyen bir yanı var. Hatta dönem dizilerinin bu kadar sevilmesinin sebebi bu ortamın hepimize gizemli ve çekici gelen bir yanının olması olabilir. Buradaki tek önemli detay ben haremden biri olamam, harem benim haremim olmalı!"
-Bu durumda cariye olmayı kabul etmem mi demek istiyorsunuz?
"-(gülüyor) Cariye mi? Sanırım ancak kadınların padişah olduğu bir harem benim için cennet gibi olabilir."
-Yani Kleopatra gibi mi demek istiyorsunuz?
"-Hem evet, hem hayır. Kleopatra'nın yaşamında çok güçlü görünüp zayıflık gösterdiği anlar var. Fakat yine de bir kadının kendi cazibesiyle merkezde olması açısından güzel bir örnek."
-Peki ya harem? Kadın padişah olduğuna göre haremin de erkeklerden oluşmalı?
"--Evet, fakat sadece yakışıklı genç kaslı erkeklerden değil, zekasıyla beni şaşırtabilecek yetenekte erkeklerden oluşmalı. Çünkü bir kadının etkilendiği nokta asla sadece görsellik değildir. Biz kadınlar güzel konuşan, güzel dokunan ve aklıyla bir kadını nasıl baştan çıkarabileceğini iyi bilen erkekleri severiz."
-Diyelim ki böyle bir hareminiz var. İçine kadınları da dahil eder miydiniz?
"-Bu zor bir soru. Güzel kadınlar tanrının dünyaya bağışladığı birer armağan gibi. Sadece görsel olarak bile onlar olmadan yaşamak zor. Yalnızca güzelliği ile değil bilgeliğiyle de büyüleyebilen birilerini bulsaydım haremde dengeler değişirdi herhalde (gülüyor)"
-Peki bir haremi yönetmek deyince ilişkide kendi zevklerinize mi düşkün olduğunuzu çıkarmalıyız?
"-Hayır, asla. Beni mutlu eden herkesin mutluluğunu sonuna kadar düşünmüşümdür. Karşınızdakinin sizi gönülden sevip pamuklara sarması için sizin de onun ruhunu okşamanız gerekir. Baskı rejimiyle bu dedikleriniz mümkün değil. Ben ipekli kumaşların, güzel kokuların ve karşılıklı güzel duyguların olduğu bir cennet düşlerim her zaman."