RAMAZAN VE GÖNÜLLÜLÜK!

Gönüllülük Eğitmeni ve Yazar İnal Aydınoğlu; yaşam, sevgi, mutluluk, gönüllülük, kadın-erkek ilişkileri, liderlik gibi konular üzerine yazdığı 12 kitabıyla ve Türkiye’ye gönüllülük kavramını ilk öğreten kişi olarak tanınıyor...

Gönüllülük Eğitmeni ve Yazar İnal Aydınoğlu, ramazanın gönül ve gönüllülük ayı olduğunu belirterek açıklamalarda bulunuyor.

Âdem’le Havva’dan bugüne dünyada insan vardır. İnsanları birlikte yaşatan, birbirine yaklaştıran, insan neslini sürdüren tek bağ sevgidir. İnsanın dünyadaki ömrü sınırlıdır. İnsana özgü dünyasal değerlerin hepsi akıl, zihin, beden, duygular, düşünceler tümü geçicidir, ölümlüdür. İnsanın ölümsüz ve sonsuz olan tek değeri ruhudur. Ruhu Allah’ın nefesidir, sonsuz ve sınırsız ölçüde şefkat, merhamet, sevgi doludur. Ruhu sevginin ışığı parlatır, aydınlatır.

İnsan dünyaya doğar ve dünyasal yaşamı dünyasal değerler arasında akar. İnsanın dünyaya geliş nedeni ve imtihanı ise burada başlar. Dünyasal değerlerin cazibesine kapılıp onların peşinde mi koşacak, mala, mülke, şana, şöhrete bağımlı olup esaret altında mı yaşayacak yoksa dünyasal yaşamını ruhunun ışığı ile mi aydınlatacak; bunların hepsi insanın kendi seçimine bağlıdır. Dünyasal değerleri ruhumuzun ışığı ile aydınlatmadan maddenin gerçeğine ulaşamayız. Geçici olduklarına inanamayız, cazibelerine kapılır, esareti altında yaşarız.

Dünya gerçeklerini görebilmemiz için her gün başımıza çeşitli olaylar gelir, çeşitli olaylarla karşılaşırız Ülkemizde her gün 1000’i aşkın insan ölür. Cenaze törenine gider, ayrıldıktan sonra ölümün bize neler anlatmak istediğini unuturuz. Çeşitli acılarla karşılaşır, neden başımıza geldiğini hiç araştırmayız. Dünyaya dünya gözüyle baktığımız, beş duyumuzla yaşadığımız, aklımızı, gözümüzü, kulağımızı dünyaya odakladığımız zaman en yüce değerlerimiz olan sevgi, şefkat, merhamet gölgede kalır.

Ramazan Müslümanlar için bir uyanış ayıdır. İnsana dönmemiz, insanları sevmemiz, fakiri muhtacı, yoksulu, çaresizi, hastayı, engelliyi düşünmemiz, hayra hizmete, iyiliğe koşmamız için önümüze fırsatlar koyar, ufkumuzu açar.

Ramazan cömertlik ayıdır. Vermekle, sevmekle, paylaşmakla rahmet ve bereket içinde yaşanır. Ramazan ayının en önemli ibadeti olan Oruç nefsin terbiyesi ve sabır yönünden bir simgedir. Yalnızca yememek, içmemek değil ruhun yüce değerlerli ışığında severek, şefkat, merhamet, hak, hukuk, adalete uygun ahlak ve erdem ilkeleri içinde yaşamanın simgesidir.

Ramazan aynı zamanda bir eğitim ayıdır. Dünya ve insanlarla olan tüm ilişkilerimizde Allah’ın istediği gibi yaşamaya özen göstermemiz, bu özeni tüm yaşamımıza yansıtacak alışkanlıklar edinmemiz gerekir. Oruç konusundaki ilk deneyimi zihnimizde gerçekleştirmeliyiz. Hiçbir insan ve canlı varlık için kötü şeyler düşünmemeli, kötü planlar yapmamalı ve bunları eyleme dönüştürecek girişimde bulunmamalıyız. Kin, kıskançlık, hasislik eyleme dönüşmese bile düşüncelerimizi işgal eder ve bizi yakmaya devam eder. Olumsuz şeyler düşünmek her gün çevremize olumsuz enerjiyi yayarak topluma zarar verir.

Ramazan’da kul hakkına büyük saygı göstermek gerekir. Bir kişinin elinden maddi değerlerini almak, kapmak, çalmak büyük günahtır. İnsanları yalan söyleyerek yanıltmak, iftira atmak, yargıda bulunmak ve hüküm vermek de belki verilen maddi zarardan daha büyük zararlara neden olabilir. Bir insana küsmek, insan ilişkilerinin yaratacağı deneyimden ve yarardan hem onu hem kendimizi uzaklaştırmaktır, yani hakları sınırlamaktır. Denize plastik madde atmak, hayvanlara sevgisiz olmak, havayı kirletici eylemlerde bulunmak, daha nice çevreye ve doğaya zarar verici işler yapmak, doğanın dengesini bozar, insan haklarına tecavüzdür.

İnsanların en çok önem verdikleri şey, onurlarıdır. Bir insanın onuru ile oynamak, haklı veya haksız kötü şeyler söylemek, dedikodu yapmak, kavgaya, çekişmeye girişmek, karşı tarafın huzurunu bozmak, kimliğine, kişiliğine yapılan tecavüzdür ve insana yakışmayacak bir davranıştır.       

Ramazan ayı, insanlarla yardımlaştığımız, dayanışma içinde yaşadığımız bir ay olmalıdır. İnsanları takdir ve teşvik ederek, sırtlarını sıvazlayarak güçlendirmeliyiz. Olumsuz eleştiriler ile üzmemeliyiz. Bir kusurumuz olduğunda özür dilemek Ramazan’a yakışan büyük bir fazilettir.

Ramazan’da dostlarınızı arayınız, hatırlarını sorunuz, saygınızı, sevginizi, özleminizi dile getiriniz. Önlerinde engeller varsa kaldırınız, işlerini kolaylaştırınız, acılarını, yoksulluklarını paylaşınız.

Ramazan’da yapmaya çalıştıklarınızı yalnızca Ramazan’a özgü kabul etmeyiniz. Tüm yaşamınıza yansıtma çabası içinde olunuz, alışkanlık haline getiriniz ki, Ramazan’ın rahmeti tüm yaşamınızı huzura kavuştursun. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Magazin Dışı Haberleri