Bu sıralar tüm müzikseverlerin tercihi 'Whiplash'...
Filmi baterist eşim Nazmi Sunal ile izledim. İzlerken de müzik işinin ne kadar zahmetli olduğu bir kez daha kafama dank etti... Etrafımda bu işe sadece sevdiği için başlayan ama azimle kendi kapasitesini zorlayıp yükselen çok isim tanıyoruz.
Bunların en önemli isimleri başka mesleklerden müziğe transfer olan Hülya Avşar, Petek Dinçöz, Demet Akalın, Hande Yener, Gülben Ergen gibi isimler var. Geçmişlerinde müzik tahsili olmayıp azimle çalışarak bu günkü yerlerini aldılar. Kimse onlara PR ürünü diyemez. Çok çalıştılar ve yaptılar.
Türkiye'de konservatuvar okuyanların 'Whiplash' filmindeki gibi bir baskıyla karşılaştıklarını sanmıyorum. Yoksa her sınıftan bir Fazıl Say çıkardı mutlaka... Ne yazık ki öğrenciler daha müzik okurlarken profesyonel hayata atılarak paranın sıcak yüzüyle tanışıp yeteneklerini kullanmıyorlar bile.
O nedenle bu filmi müziği gerçekten yapmak isteyen arkadaşların izlemesini çok isterim. Hepimiz bir şekilde zora düşmedikten sonra içimizdeki yaratıcı gücü harekete geçirmeyiz. En şahane besteler dibe vurunca yazılır.
Son zamanlarda dizi yıldızları da şarkı okumaya başladılar. 'Ulan İstanbul2 dizisinde Şebnem Bozoklu'nun şarkısı ' Yanarım' dillere düştü. Son zamanlarda da Serenay Sarıkaya 'Med Cezir' dizisinde çok ünlü bir film müziğini Türkçe sözlerle seslendirdi. 'Varsa söyle', 'Flashdance' filminden bir şarkı.. O şarkıyı ben de 'Antika' albümümde okumuştum. Doğrusunu isterseniz Serenay yani Mira sayesinde tıklanmam arttı valla... Teşekkürler Serenay fanları;)
Bu arada sanatçının içinde var olan yeteneği ortaya çıkarmak o kadar da kolay değil. Bu benim gibi alaylı müzisyenlerin uyguladığı yöntemdir. Eğer konservatuvar okumuyorsanız yapmanız gereken şey özel müzik dersleri almaya başlamak ve bu ne kadar küçükken başlanırsa o kadar iyi.
Beyninizi eğitmeye başlıyorsunuz. Ve gözleriniz harfleri okur gibi notaları okuyor. Aynı zamanda enstruman çalacaksanız bedeninizi de eğitmeniz gerekir. Kafanızda düşündüğünüzü duyurmak için enstrümanınız vücudunuzun uzantısı haline gelinceye kadar çalışmak gerekli..
Ama Allah vergisi diye bir şeyi de kabul etmek gerekir. İbrahim Tatlıses, Kibariye bunların en önemlileri. Ama onlar bile kendilerini eğitmek zorunda kalmışlardır.
Sanat dünyası çok acımasız. Hiç kimseye çok iyi yada çok kötü diyemezsin. Güzel bir şarkı yazar, hit olur. Çok çalışır şahane bir tekniğe ve repertuvara kavuşur.
Tek ve rakipsiz olduğunu düşündüğün anda bir anda senden daha yaratıcı, daha güzel, daha yetenekli ve daha genç birileri gelip tahtını alıverir.
İşimizin doğası böyle...
Zeliha.sunal@magazinkolik.com