SPOR PROGRAMLARI VE REYTİNG UĞRUNA YAPILANLAR!....

Televizyon programlarıyla ilgili olarak eleştiriler yazmak için ev verimli dönem program çeşitliliğinin en yoğun olduğu hafta sonuna denk gelen programların izlendiği günlerdir?

Dünya televizyonlarında yayın akışının en hareketli, içerik olarak en zengin yayın dönemleridir hafta sonları. Çünkü oralarda da televizyon izleyenlerin bir çoğu hafta sonlarının büyük bölümünü evlerinde dinlenerek geçirmektedirler ve televizyon izlemeye ayırdıkları zaman diğer günlere nazaran daha fazladır? Onlar için televizyonlar; haber alma aracı olmanın yanı sıra eğlence aracıdır da?

Yabancı televizyonların tatil günlerindeki yayın kurgusuna baktığınız zaman ağırlık; hafta sonlarını evlerinde geçiren televizyon izleyenlerine olabildiğince eğlenceli zaman geçirtebilmek için oluşturulmuş; eğlence, yarışma, müzik programları v.b. gibi programlardadır.. O nedenledir ki, o televizyon yayınlarını izlediğimizde bizler de keyf alırız? "Adamlar işlerini iyi yapıyorlar gerçekten" deriz?

Gelelim bizdeki haftasonu, tatil günlerine denk gelen yayınlara? Yayınlanan programların genelde başı çekenleri "spor programları", daha doğrusu; yayın programlarında adı "spor" olarak geçmesine rağmen içerik olarak tamamen futbol olan programlardır..

Yani kısacası; ülkemizde hafta sonları televizyon izlemek istiyorsanız açtığınız her televizyonda, birçoğunda tartışmaların kavgaya dönüştüğü, saygısızlığın ve hakaretlerin havada uçuştuğu adına "spor" denilen futbol programlarını izlemek zorundasınız?

Bir çok yerde izlenmek durumunda kalınan bu spor programlarını sonuna kadar izleyenlere rastlamadım? Veya daha da abartarak söylemek gerekirse; bu spor programlarını izlendiği ortamda, ki bunlar aile ortamı da olsa, hiddetin yaşanmadığı, küfür edebiyatının egemen olmadığı bir ortama rastlamadım?

Bunu iddia ederken bazı spor programlarını bu kategorinin dışında tutmazsak haksızlık etmiş oluruz.. Mesela; NTV'de yayınlanan Gültekin Onay'ın sunduğu ve Rıdvan Dilmen'in yorumcu olarak katıldığı "Yüzde yüz Futbol" gibi? TRT 1'de Erdoğan Arıkan'ın sunduğu, Mehmet Demirkol, Ömer Üründül ve Hakan Şükür ün yorumcu olarak katıldığı "Stadyum" gibi belki ismini şu an anımsayamadığım bazı programlar..

Televizyon izleyicilerine göre bunların içinde de en derli toplu olan ise NTV'de"YüzdeYüz Futbol" dur.. Bu değerlendirme RTÜK'ün Ağustos 2008 de yaptırdığı "Spor Programlarını İzleme Eğilimleri Kamuoyu Araştırması"nın sonuçlarına göre ortaya çıkan verilerden bizzat RTÜK Başkanı Zahid Akman tarafından Açıklanmıştı?

Yine bu açıklama sonuçlarının ortaya çıkardığı bir başka önemli veri ise; "NTV'de yayınlanan "Yüzde yüz Futbol" programının yorumcusu Rıdvan Dilmen'in Türk halkı tarafından "En beğenilen yorumcu" olarak gösterilmesidir. Araştırmanın ortaya çıkardığı ders alınması gereken en önemli sonuç ise; Televizyon izleyicileri bu programlarda tartışmanın dozunu kaçıran, hakarete varan sözler sarf eden, kişileri sorumsuzca karalayan, suçlayanlara prim vermemesidir? Ayrıca; bu tür davranışların sırf reyting uğruna yapıldığının da farkındalar?

Yine bu araştırmaya göre ortaya çıkan sonuçlardan ve araştırmaya katılan deneklerin beyanlarından da anlaşılacağı üzere; Türkiye'de spor dendiği zaman bir tek "futbol"un akla geldiğini ve özellikle TRT ve bir ya da iki özel kanal dışında diğer televizyonların "spor programı" adı altında futbol programı yaptıkları görülmektedir? Bu programlar; yayıncı kuruluştan yeterli görüntüler ve maç görüntüleri, gol görüntüleri alınamamışsa, yoğunlukla katılımcıların değerlendirmelerinin, yorumlarının gündeme geldiği, tartışma programları olarak kamuoyuna yansıtılmaktadır. Bu dayanaksız tartışmalar ve yorumlar, ekranda ve tribünde gerilimi artıran en önemli kaynak olarak ortaya çıkmaktadır. Özel kanalların çok büyük imkanlara sahip olmalarına rağmen, futbol dışında diğer hiçbir sportif aktiviteyi gündeme getirmemeleri, diğer spor dallarında alınan başarıların ya tamamen göz ardı edilmesi yada kısa görüntü veya bilgilerle geçiştirilmesi, futbol ekonomisinin psikolojik ezici etkisinin, gelecekte bir o kadar da ürkütücü sonuçlara gebe olabileceği düşüncesini ortaya çıkarmaktadır.

YÖNETİCİ VE YORUMCULAR TARAFLI

O araştırmanın ortaya çıkardığı çok önemli bir sonuç ise; o programlara katılan yorumcuların bir çoğunun "takım amigosu" gibi davranmaları, programa katılan veya programda yansıtılanlarda bir çok yönetici ve yorumcunun taraflı davrandığı şeklindedir. Bir başka sonuç ise; maçtan sonra yöneticilerin, hakemleri sürekli hedef tahtası haline getirmeleri, yorumcuların da sürekli hakemleri eleştirmelerinin, spor müsabakalarına ve hakemlere güveni azalttığına dikkat çelilmesi, araştırmaya katılan deneklerin, futbol ile ilgili yönetici ve yorumcuların yüzde 70'e yakınının taraflı davrandığına inandığını vurgulamasıdır..

Bu konuda yapılan araştırmanın üzerinden neredeyse yedi ay geçti... Bu araştırma sonrasında RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın başkanlığında Medya Spor Müdürleri ile yapılan toplantıda bu konular konuşulmuş ve yapılan yanlışların tekrarlanmaması konusunda görüş birliğine varılmıştı..

Bu gün gelinen noktaya baktığımızda; o değerlendirme toplantısından sonra bir süre bu programlardaki gerilimleri arttırıcı tempolar düşürüldü.. Bazı program yayınlarında bu konuya olabildiğince özen gösterildi? Ama bu bir süre sonra giderek erozyona uğramaya başladı ve şu sıralar yine eski temposunu yakaladı? Üstüne üstlük bazı programlarda katılan yorumcular arsındaki tartışmaların dozu da arttı..

Bu hafta sonu yaşananlara bakınca ekranda yapılanlar veya yapılmak istenenler, medya spor yöneticilerinin bazılarının bu konuda ne kadar samimi olduklarını göstermeye yetti de arttı bile..

Bu yazınızda bir süre önce başlattığımız spor programları ile ilgili genel değerlendirmemize devam ettik.. Gelecek hafta spor programlarında yaşananların daha detayına inerek bir süredir ısrarla sürdürdüğümüz bu konuya şimdilik nokta koyacağız?..

YORUM FARKI!

ÇAKMA YARIŞMALARI

BİZE Mİ YUTTURUYORLAR!...

Uzunca bir süredir, özellikle pazar akşamları ekranlarımız meşgul eden ve sınırsız zamana yayılan yayın süreleriyle vazgeçilmezlerimizden olan "Super Star", "Pop Star" , "Rap Star", "Alaturka Star" v.b gibi yarışma programları ekranlarımızda ilgiyle izlenen programlardı? Bunlardan bir kısmının yayını sona erdi?Devam edenler de var..

Bu tür müzik ağırlıklı yarışma programlarının en dikkati çekeni ise; birbirinin devamı olan birkaç bölümü ile uzunca bir süre devam eden, yarışmacıları ve yarışma sonuçlarından ziyade oluşturulan yarışma jürisindeki bazı üyelerinin yarışma süresince sürdürdükleri davranışları, yarışmacılarla "vah, vahh" dedirten diyalogları, ekrandan sergilenen aykırı görüntüleri, aşkları meşkleri ile akıllarda kala "Pop Star" ve devamı olan "Alaturka Star" yarışmalarıdır..

Yayınlandığı sürece oldukça ilgi çeken bu yarışma dizisinin kurgu olarak hemen hemen benzeri olan ve Almanya RTL'de yayınlanan "Super Star" programını tesadüfen izledim..

Ve bizde yayınlanan programla orada yayınlanan arasındaki farkı bir kez daha gördüm.. RTL'de yayınlanan "Super Star" yarışma programı, kurgusuyla, içeriğiyle, jurisiyle tek kelimeyle mükemmeldi. Yarışmayı cumartesi gecesi izledim doyamadım, tekrarı Pazar günüydü bir kez daha izledim ve aynı keyfi aldım..

Programda yukarıda söylediklerim mükemmeldi ama iki şeyi amlatmak için "mükemmel" sözcüğünün yeterli olabileceğini düşünmüyorum?

Yarışma sahne ve salon dekoru fevkaladenin fevkinde olağanüstü idi. Bir Eurovision Yarışması'nı andıran bir salon ambiansı, ses ve ışık düzeni ve izleyenlerin keyf aldığı bir ortam. Ve tabii her şeyiyle muhteşem olan bu yarışmaya o kadar da mümemmel yarışmacılar yakışırdı. Sanki özene bezene seçmişler.İşte onlar da yerli yerindeydi.. Yarışmacıların hepsi seçme, yorumları muhteşem? Yarışma değil tam bir müzik şöleni ziyafeti şeklindeydi.. Ama ne yalan söyleyeyim? yarışmayı izlerken; bizdeki jürinin tavırlarını, jüri ile yarışmacılar arasında geçen kıran kırana atışmaları, heyecanı, ekrandan yansıyan olumsuzlukları özlemedim(!) desen yalan söylemiş olurum!!!!..

Pes yani!? İzledim ve bizdeki " Pop Star" yarışması ile ister istemez kıyasladım? İşte "Yorum farkı'nın "farkı" buradaydı?

"Çakma programlar"la televizyon izleyicilerini ancak bu kadar kandırılırdı diye hayıflandım, kendime kızdım ve tüm karamsarlığımla de kafamı duvarlara(!) vurdum!..

fehmi.ketenci@magazinkolik.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri

Ailemize Hoş geldin Burhan Akdağ...