STAR’IN CENGİZ’İ İLE BEYAZ’IN İLKAY’I SÖZ KESTİ..

Hulûsi TUNCA

Star’ın Cengiz’i (Semercioğlu) ile Beyaz TV’nin İlkay’ı (Buharalı) söz kesti..

A be bunların ikisi de evli, çoluk çocuk sahibi değil mi?..

Yesss patatiiiis!

Eeee;
Eeee’si söz kesmekte ikisinin de üzerine yok.. Hem de ekranda.. Canlı yayında.. Herkesin gözünün içine baka baka..

Cengiz’in partneri Seren Serengil, bi şey anlatmaya başlıyor..

Pat; Cengiz sağ olsun lafın içinde.. Kız çıldırıyor sözünün kesilmesine..

Öte tarafta Nihat Doğan bi şey anlatmaya başlıyor..

Pat; partneri İlkay lafın içinde.. Nihat çıldırıyor sözünün kesilmesine..

Sevgili okur; bu söz kesmeler devam ederse korkarım iki programda da kötü şeyler olabilir.. Benden hatırlatması ve söylemesi.. Söyledim işte..

 

SEREN.. UZAT ALNINI BACIM; ÖPÜCEM..

Cengiz (Semercioğlu) Seren’e (Serengil) diyo ki:

-Seren vallahi gazeteci oldun çıktın, haber almak için telefonun elinden düşmüyor..

Seren: Aman estağfurullah biz kim gazeteci olmak kim.. Kolay mı o kadar gazeteci olmak..

Beyaz Kanal’da ise durum farklı:

Pek bi havalı, dudakları botokslu kızımız Bircan İpek; gene esiyor gürlüyor:

-Ben gazeteciyim kardiiişşiiim; tabi ki arayacağım soracağım..

45 yıldır Bab-ı Ali’deyim, hala kendi kendime soruyorum ‘Bir eksiğim var mı acaba?’ diye..

Yorumu da sizlere bırakıyorum..

 

KOCASI DAYAK YEDİ O ALKIŞLADI..

Dayak yiyen koca: Şenol İpek

Dayak atan: Trabzonlu Fırtına Ramazan Kalyoncu

Dayak Mekanı: TV8 Box’un Yıldızları yarışması

Alkışlayan kim? Sırtı beline kadar açık bir giysi ile tribünde oturup, kocasının dayak yemesini alkışlayan Şenol kardeşimin zevcesi Bircan Hanım..

Valla bu dayaklar kaç para karşılığı yeniyor bilemiyorum ama sağlam bi miktarsa ben de ymek isterim..

 

RANZANIN ALTI ÜSTÜ

Yaşar Kimsesiz ‘Olgun Şimşek’ (Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olamaz’da aynı hücreyi paylaştığı Reis’e ‘Oktay Kaynarca’ döner ve şöyle der): Ben yalnız bir adamım.. Yalnızlığa alışkınım.. Onun için.. Bir.. Ranzanın üstünde yatarım.. İki.. Horlarsan şişlerim…

Reis: Bi dene istersen!

 

YETER LEN ÇALDIĞINIZ

BAHTİYAR ÖLMEZ: Rahmetli Kemal Sunal’ın 1978 yapımı ’İyi Aile Çocuğu’ filmini çok mu andırıyor?.. Harika Avcı’nın bir içim su olduğu yıllarda Kemal Sunal, birbirine tamamen zıt iki karakteri canlandırıyor ve saf olanı sonunda maya olup çıkıyordu.. Şimdi aynı sahneleri ‘Bahtiyar Ölmez’in ilk bölümünde izledik..

SİYAH İNCİ: Balıkçı zengin oğlan sevgilisini kaptırdığı ailenin şirketine önce ortak oldu.. Sonra kızlarına evlenme teklif etti.. Müthiş yenilik.. Hadi buraları geçtik.. Sonradan zengin balıkçı, sevdiceğini kaçırıp sandalına bindirdi. Fırtına çıktı, sandal battı. Bir adaya ve de bir kulübeye düştüler. Oğlan gitti, o fırtınada kocaman bi balık avladı. Getirdi. Kıza;

-Ocağı yak da şunu pişirelim.

-Senin hizmetçin yok burda?

Oğlan da gitti kendi pişirdi, kendi yedi.. Kızının ağzından sular akıyooo!

Ya şimdi tam hatırlayamadım ama Kadir İnanır.. Cüneyt Arkın.. Kartal Tibet.. Karşılarında Filiz Akın.. Ahu Tuğba.. Türkan Şoray.. Onlar da bir kulübeye düşer, erkeğin avlanıp getirdiği ceylanı kadın önce yemez, sonra yumulurdu.. Yeşilçam’da en sık rastladığımız sahnelerden biriydi..

Eyyy yönetmen.. Eyyy senarist.. Nazik popolarınızı biraz kaldırın da özgün hikayeler izletin seyirciye..

 

SOKAĞA ÇIKAN OĞLUNA: BİZİ YALNIZ BIRKIR MISIN?

Atv’nin Kanatsız Kuşlar’ı inanılmaz mantık hatalarıyla saç baş yoldurmaya devam ediyor..

Nefise (Deniz Bolışık), boşanmaya karar verdiği kocası Muzaffer’den (Fatih Al) para istemeye gelmiştir rehindeki oğlunu kutarmak için..

O sırada Muzaffer’in kardeşi Onur (Ümit İbrahim) tam sokağa çıkmak üzeredir.. Abi, kardeşini çağırır:

-Bu saatte nereye gidiyorsun?

-Sokağa çıkıyorum biraz hava alacığım..

-Bizi yanız bırakır mısın Nefise’yle konuşacaklarımız var..

Yani senarist yani yönetmen yani oyuncu… Yaaani; motorumun kayışını bi kopartacaksınız ki.. Hiçbir trafik kuralına uymadan dalıcam setinize..

Ulan adam zaten sokağa çıkıyor, ‘Bizi yalnız bırak’ demenin ne anlamı var?

 

HANİ BAŞROLDÜM?

Seda Sayan, TV8’deki Gel Konuşalım’ın konuğu Şafak Sezer’e telefonla bağlandı;

-Şafaaaak oğlum o Ketenpere filmini topattıracam..

-Niye abla?

-Olum bana başrol oynuyorsun dedin.. Bütün eşi dostu topladım gittim.. 2 saniye göründüm gittim.. Rezil oldum eşe dosta.

-Abla nazar değmesin diye fazla göstermedim..

O sırada reji uyarıyor: Seda Hanım, 2 değil tam 5 saniye gözükmüş..

 

HANİ SEYİRCİ?

Sevgili Şafak Sezer; haklı olarak yeni filmi ‘Ketenpere’ gösterime girerken kanal kanal dolaştı, filminin reklamını yaptı.. 1. haftanın sonucu:

Toplam Seyirci: 173 bin 415

Hasılat: 2 milyon 171 bin 940 TL

Sonuç: Fiyasko.. Yandı gülüm keten helva.. Bülent Ersoy’un deyişi ile Allah rahmet eylesin..

 

BİZ ÇEKERKEN ÇOK EĞLENDİK

En sinirime giden laf.. Bir filmin çekimi bitiyor.. Gösterime girmeden bir iki gün önce basın kokteyli düzenleniyor.. Ve kokteylden görüntüler hafta boyu tüm magazin programlarında gösteriliyor..

Bu arada mikrofon filmde oynayanlara uzatılıyor.. Film komedi ise oyuncu kızlarımız şöyle diyor:

-Vallahi biz çekerken çok eğlendik, inşallah seyirci de çok eğlenir..

Kızım sizi oraya eğlenin diye mi gönderiyorlar yoksa artistlik yapın diye mi?

Bi karar verin..

İşte sizin çekerken çok eğlendiğiniz filmlerin akıbeti ortada.. Şafak Sezer’inki gibi yerlerde sürünüyor..

Eğleneceğiniz yerde işinizi adam gibi yapsaydınız..

 

150 BİN TL’LİK DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ..

Kerimcan Durmaz’ın doğum günüymüş..

Allah; hayırlı, sağlıklı, aklı başında nice yıllar göstersin..

Hediyelerden biri: 150 bin TL’lik çanta..

Veren: Demet Akalın..

Alan: Çığlıklar ata ata kendinden geçen DJ Kerimcan..

Haberi ‘görüntülü’ veren: Kanal D Magazin

Yorum: Bu ne ayıptır bu ne görgüsüzlüktür bu ne kendini bilmezliktir.. Bizde ibadet de gizlidir, muhabbet de..

4 kişilik bir ailenin babanın kazandığı asgari ücretle geçinmeye çalıştığı güzel Türkiyem’de..

Bu kadarı da fazla..

Bu tarafta işiniz iş de.. Öteki tarafta n’olur Allah bilir..

        

YEMEKÇİ SAHRAP HANIM'A UYARI

Sahrap’la Lezzetli Sofralar, Kanal D’de başladı.. Son konuğu Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz idi.. Vişne tatlısı yapan Sahrap, bir ara dönüp şöyle dedi:

-Mehmet Bey; dünyada bizim kadar tatlı ile tuzluyu aynı yemekte buluşturan bir ülke daha..

(karşı taraftan cümlenin devamı; yoktur diye bekleniyor..)

Yılmaz: Vardır..

Sahrap yüzüne çok garip bir ifade..

-Ee vardır tabii vardır..

BAŞKALARININKİ KALDIRDI MI BİLMEM AMA..

İkinci muhabbet; bulgur köftesi idi.. Sahra, blender’e attığı bulgur, soğan ve eti; iyice karıştırdıktan sonra çıkan karışımı aldı ve başladı yoğurmaya..

Eldivensiz.. Çıplak elle.. Kamera bi yakın plan gireyim dedi.. Ben kusmak için doğru banyoya..

Sahrap’ın el ve parmak görüntüsünü benim midem kaldırmadı..

Başkalarınınkini kaldırdı mı bilemem!

Hay senin eline.. Sahrap..

Öğğğ ve de böğğğ..

 

KALECİ ADETA UZADI..

Şu bizim maç anlatan spikerlerimiz yok mu?.. Ne cevherler var onlarda..

Örneğin kaleci inanılmaz bir şutu çıkarmayı başardı diyelim.. Yorum:

-Sayın seyirciler; falanca kalesinde adeta uzadı..

Biraz sonra karşıdan öyle bir şut gelir ki.. Top ağlarla buluşur, bizim kaleci ööle bakar! Yorum:

-Bu golde kalecinin yapacak hiç bi şeyi yoktu sayın seyirciler..

Ulan oğlum, kardeşim, spikerim; yönetim o kaleciyi kaleye, ‘yapacak bir şeyleri olduğu için’ koydu..

Yapacak bir şeyi yoksa ne işi vardı kalede?..

Ayrıca; sadece işine gediği zaman mı uzuyor bu kaleciler?

 

NADİDE, BEBEK İÇİN TÜM HIZIYLA ÇALIŞIYORMUŞ!

RTÜK yüzünden sunmadığı program kalmayan (kız neyi sunsa RTÜK kapatıyor) Şule Zeybek artık haber spikerliğini çoktan unuttu.. Varsa yoksa magazinsel programlar.. Şimdi de Şule ile Vitrindekiler (Kanal D) programıyla ekranda..

Şule Zeybek: Nadide, güzel bir evliliğin var.. Artık bir bebek yakışır o yuvaya..

Nadide Sultan: Artık Allah izin ederse bu sene anne olmayı çok istiyorum.

Bülent Serttaş: İyi de iş size düşüyor..

Nadide Sultan: Valla biz gereken neyse yapıyoruz…

Bülent Serttaş: Daha hızlı daha hızlı..

Nadide Sultan: Hiç merak etmeyin tüm hızımızla çalışıyoruz..

 

ANKARA’DAN ÇOK PİS KOKULAR GELİYOR

Melih Gökçek, makamını terk etmemek için uzun süre bir umut bekledi ya.. O günlerde;

Bülent Arınç (Eski Başbakan Yardımcısı) ‘Eğer birileri oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa kesinlikle altını kirletmiştir..’ deyiverdi..

Eski Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek hemen 50 bin TL’lik bir manevi tazminat davası açtı..

Ankara.. Başkent Ankara.. Gül kokar, sümbül kokar, çiçek gibi kokar..

Ama bu siyasetçiler yüzünden ‘b..’ kokusu geliyor şimdi Ankara’dan..

Yapmayın, etmeyin.. Kirletmeyin benim Ankara’mı..

 

ATAM’IN ADINA DOKUNMAYIN..

Atatürk Kültür Merkezi yıkılıyor..

Yıkılsın.. Uzun zamandır konuşuluyordu, karar çıktı ve yıkım başladı.

Yerine büyük, modern bir opera merkezi yapılacak..

Yapılsın..

Ama adı Opera Merkezi olmasın..

Madem ki Atatürk Kültür Merkezi’nin yerini alacak;

Atatürk Opera Merkezi olsun..

 

EMRAH ŞAMAR OĞLANINA DÖNDÜ

Aşk ve Mavi’de karısı tarafından sürekli yanlış anlaşılan, bu yüzden hor görülen, yatak ayırma cezası alan hatta tokadı yiyen Emrah; gene tokatlandı..

Eskilerin ‘Şamar oğlanına döndü’ dediği insanlardan bir farkı kalmadı..

Tokatlanma iddiası: Aldatmak..

Kaderin garip cilvesi;

Bi yanda sosyal medyada oğlunu engelleyen Emrah..

Öte yanda film icabı aldattığı iddiasıyla tokatlanan Emrah..

Hey Allahım sen nelere kadirsin..

ÖLDÜ DERSİN

Babası tarafından reddedilen Tayfun; Seda Sayan’da annesiyle tartışıyor:

-Peki anne; yarın çocuğum olsa, ‘Baba, dedem nerede’ dese ne derim?

Annesi: Öldü dersin oğlum..

 

BU NE TEMBELLİKTİR KANAL D?

Müziği sevmeyen var mıdır sevgili dostlar?.. Yoktur değil mi?.. O zaman sizleri de birer müziksever kabul ederek, nasıl ve ne kadar sevdiğinizi öğrenmek istiyorum..

-Sevcan Orhan; ‘Sen de Gel’ deyip bi kanımızı kaynatsa.. Arkasından Orhan Hakalmaz çıkıp, ‘Kara Tren’le bizi bi hüzünlendirse’ mi diyorsunuz..

-Gün birlik beraberlik kardeşlik günü, Müşerref Tezcan, Türk bayrağı şeklindeki sahne kostümü ile çıkıp bi ‘Türkiyem’ patlatsa.. Tüylerimiz diken diken olsa.. Sonra da rahmetli Zeki Müren mikrofonu alıp ‘Gönül Penceresinden Ansızın Bakıp Geçtin’ dese.. Biz de Bir Yangının Külünü Yeniden Yaksak diye eklesek..

-Bülent Hanım olmadan olmaz, o da bize ‘Zalimin Zulmü’nü söylese.. Bitiminde Hüseyin Turan ‘Gönül’ diye seslense.. Halk Müziği’ne doyum olmaz eski vekillerimizden Sabahat Akkiraz gelip ‘Kök ve Dal’ı söylese.. Yetmeeez: Yavuz Bingöl, ‘Turnalara Tutun da Gel’ deyip bizleri bir duygu seline sürüklese..

-Ve Belkıs Abla (Akkale) mikrofonu alıp bi güzel ‘Çiftetelli’yi söylese.. İçimizi kıpır kıpır etse..

‘Aaaaah ah! Nerdeee? Bu kadar sanatçıyı nerede bulacağız..’ demeyin..

İnanmayacaksınız ama bulabilirsiniz.. Yeminle.. Hem de yukarıda saydığım sırada ve belirtiğim sanatçılardan belirttiğim şarkı ve türkülerle.. Kesintisiz.. Arka arkaya..

Ne zaman mı?..

Her sabah 05.00 – 05.40 saatleri arasında Kanal D’de..

Bu Ne Tembelliktir! Eyy Kanal D’nin Müzik Servisi (böyle bir servis var mı bilmiyorum, yoksa Magazin Servisi).. Yahu aylardır yukarıda içeriğini saydığım bandı yayına verip verip duruyorsunuz.. Bu kadar mı tembellik olur?..

O kadar adamsınız (kadınsınız) içinizden biri; yahu önce girin arşive.. Seçin 8-10 yeni şarkı.. Çıkın montaja.. Bağlayın hepsini arka arkaya..

Bizler de artık yeni seslerden yeni şarkılar türküler dinleyelim..