TABİAT BOŞLUK KALDIRMAZ!

Erol IŞIK

Doğa boşluk kaldırmaz

Doğamızda tam anlamıyla ilahi bir düzen vardır. Doğadan herhangi bir şey eksilse hemen yerini yeni bir şey alır.

Ağaçlar kesilirse, sel felaketi olacağını hepimiz biliyoruz.

Hatta daha da ilerisi arılar nesli tükenirse 4 yıl içinde dünyada hayatın biteceği tüm bilim adamlarınca açıklanmış durumda.

Aynı şekilde İstanbul’a yıllarca kar yağmıyor. Bunun nedeni olarak da şehrin merkezindeki gökdelenler gösteriliyor.

Ağaçların yerine gökdelen dikilirse sonuç bu oluyor.

Peki, kar yağmazsa ne olur?

O zaman da barajlarda su sıkıntısı ortaya çıkar.

Bu örnekler çoğaltılabilir.

Sonuç olarak “tabiat boşluk kaldırmaz, her boşluk hemen dolar.”

* * *

Avrupa’nın pek çok şehrinde sokak hayvanları yoktur. Mesela Paris sokaklarında tasmasız bir köpek ya da ortalıkta dolaşan pek kedi göremezsiniz.

Ama Paris’e gidenler biler, koca koca fareler sokaklarda cirit atar.

Böyledir bu düzen, kedi yoksa sıçan vardır…

Sokaktaki hayvan dostlarımıza o kadar alışmışım ki, geçen ay Kopenhag’a gittiğimde sokakta bir tane bile kedi göremeyince epey bir garipsemiştim.

Kocaman binaların bulunduğu şehirde takım elbiseli, iyi giyimli insanlar işlerine bisikletle gidiyordu. Medeniyet göstergesi olan bisikletli adamlar, sokak kedileri ve köpeklerini yok etmişlerdi.

Ne kadar büyük bir eksiklikti, biliyor musunuz!..

* * *

Uzun yıllar Zeytinburnu’nda, bahçe içinde tek katlı bir evde yaşadım. Bahçemizde gelincikler cirit atar, evimizde Sarman adında sarı bir kedimiz vardı. Evimiz bahçe içinde tek katlı olduğu için minik fareler de olurdu ama göründükleri gibi kaybolurlardı.

Çünkü Sarman onları hemencecik avlayıverirdi. Bahçemizde elma, armut, erik ve dut ağacı vardı. Yazın ağaçlara salıncak kurar, bahçede arkadaşlarla misket oynardık.

Ne güzel günlerdi…

Ne zaman ki, o tek katlı evlerin yerini apartmanlar aldı ne ağaç kaldı ne de arkadaşlarla kafa-karış oyunları…

Artık meyve ağacını görebilmek için kilometrelerce yol gidiyoruz.

Hiçbir çocuğumuz meyveyi ağaçla görmüyor, manavda görüyor.

Meyvelerin ağaçta yetiştiğini bile bilmeyenler vardır.

Dediğim gibi ağaçların ve tek katlı evlerin yerini apartmanlar alınca kar da yağmıyor bu şehre…

* * *

“Armuda dalabilir miyiz abi” diyen komşu çocuklarına gülümsediğimi hatırlıyorum.

Rahmetli dedemin bahçemizdeki çimleri biçtiğini hayal ediyorum.

Çim kokusu halen burnumda…

Sokaktaki hayvan dostlarımız olmazsa eski mutluluğumuz kalır mı, bilmiyorum.

Kalın sağlıcakla…