Sanat dünyası diye anılan, popüler kültürün insanlarının içinde bulunduğu dünyada olanlar; yaşanılanlar, normal bir insana anlatılsa "hadi canım sende" der.
Ben Annem'le sıkça yaşıyorum bunu; bazen eve iş getirdiğimde yani telefonda konuştuklarıma şahit olduğunda, "Olamaz! İnanmıyorum, gerçek olamaz uydurmuşlardır" der...
Ama hep der bunu... Kadıncağız hala alışamadı; 22 yıldır alışamadı...
Uzun yıllardır yanında çalıştığı patronu, kendisine kapıyı gösterince, patronun arabasını tazminat olarak almaya karar veren ve de alan; alıp da giden bir şoför kardeşimiz var bu haftaki yazımın ilk bölümünde...
Patron, Pop Müziğin dev seslerinden biri olunca, tazminat olarak alınan da araba olunca haber değeri taşır malum...
Zerrin Özer; yıllar önce arabasını kullanmak üzere işe aldığı, ama sonrasında diğer çalışanların sigorta, ssk gibi tüm işlerini de yürüten, patronunun evi dahil, pek çok işinde yardımcı olan Nail Çetinalp'le yollarını ayırma kararı almış. Nail Bey'in yerine de, 6-7 yıl önce birlikte çalıştığı başka bir elemanını getirmiş...
Yıllar içinde ben çok şahit olmuşumdur, "ailem, sağ kolum" diye hitap ederdi şoförüne Zerrin Özer.
Nail Bey'in oğlunun düğününde ev eşyalarının çoğunu almasından tutun da, düğünde sahneye çıkmasına, çocuklarının dershane ücretini ödemesine, hatta Nail Bey'in bel fıtığı olan kız kardeşinin ev işlerine eleman tutmasına kadar o kadar çok iyiliği vardır ki...
Ama ne var ki; bunca yıl sonra bu ayrılığa üzülmüş olması muhtemel Nail Bey'de, Zerrin Özer'in alırken kendi üstüne yaptırdığı Ford marka binek aracı alıp gitmiş.
Ben aracın şoför tarafından alınmasına, Zerrin Özer'in de en az 20-25 bin TL edecek bir arabanın gitmesine ses çıkarmamasının sebebini, tazminat olarak vermesine bağladım. Gönlü çok zengindir Zerrin Özer'in, eli çok açıktır, parasının hesabını tutmaz;
Nail Bey'in iş bulana kadar mağdur olmasını istememiş olmalı ki, tazminat olarak saymış olmalı giden arabasını diye düşündüm...
Ama işte, nereden bakarsanız bakın yaşanılanlar çok ilginç...
SİNEM YILDIZ VE FLASH TV
Televizyon ekranlarında evlendirme programlarının reytinglerinin tavan yaptığı, sunucuların üne kavuştuğu dönemden çok kısa bir süre sonra, Flash Tv'de yeniden bir evlendirme programına başladı... "Ne Çıkarsa Bahtına"
Diğer evlendirme programlarından farkı; ilk bakışta, daha neşeli, daha esprili olması, gerek sunucu Sinem Yıldız'ın, gerekse evlenmek için başvuran konukların halka çok yakın tiplerde olmalarıydı...
Üstelik de artık televizyon kulislerinden çıkıp, sokaktaki insanın bile bildiği "evlilik programlarına ajanslardan paralı insan çağrılıyor" dedikodusu, "Ne Çıkarsa Bahtına"dan çok çok uzaktaydı...
Sizlere küçük notlar vermem gerekirse; program 4,5 yıl sürdü. 4,5 yıl boyunca 124 çift, nikah masasına oturdu...
Boşanan bildiğim kadarıyla olmadı. Programın sunucusu da, geçtiğimiz yıl program devam ederken evlendi...
Sinem Yıldız, program konuklarının dertleriyle sürekli kilo aldı, üniversiteden yeni mezun olmuş bir genç kadın olmasına rağmen, makyajının ağırlığı ve programın ağırlığı altında kilo alıp, formunu koruyamadı...
Bunu özellikle yazıyorum zira, kolay bir program yapmadı Sinem Yıldız. Program yine devam ederken, Sinem Yıldız'ın anneciği ölümcül bir hastalığa yakalandı ve geçtiğimiz yıl Sinem Yıldız, Anneciğini toprağa verdi...
Bunları niye mi anlattım...
4,5 yılın sonunda, Flash Tv, yoluna Sinem Yıldız'la devam etmeme kararı aldı geçtiğimiz ay...
Hem de ne karar!
Sinem Yıldız, 4,5 yıl boyunca iç içe olduğu seyircilerine bir veda bile edemeden, bir hoşçakal bile diyemeden.
Televizyon kulislerinden duyduğum kadarıyla, çarşamba günü program müdürünün odasına çağrılan Yıldız'a "Sinem'cim çok memnunuz, daha uzun yıllar birlikte oluruz bu gidişle" diyen yönetim, cuma günü yayın bitiminde tekrar çağırıp, önce kolonya ikram edip, ardından da "Seni biraz dinlendirelim" deyince, bizim tatlı sunucumuz seyircilerine, izleyicilerine bir veda bile edemeden programından ayrılmak zorunda kaldı...
Bende bu haberi alınca Sinem Yıldız'ın aslında kim olduğunu yazmak istedim... Çünkü bunu bilmenizi istiyorum...
Sinem Yıldız, benim Show Tv'de çalıştığım dönemde tanıştığım bir genç kız. Henüz, Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde okurken, Pazar Sürprizi programında, bizim ekibimizde staj yaptı...
Tatlı diliyle, sempatikliğiyle, şekerliğiyle benim habere giderken, yanıma stajyer almak istemediğim o dönemde; onunla 1 ay boyunca çalıştım...
Çok zengin bir ailenin, uçarı, tatlı, deli-dolu, haşarı, esprili 2 evladından biridir...
Benim yanımda stajını tamamlamaya çalışırken bile, sanki 40 yıllık arkadaşım, kardeşim olabilecek kadar sıcak, samimidir.
Flash Tv'de o evlilik programını sunmasının tek sebebi ise, hayatı ti'ye almasıdır.
Amacı ne ün, ne para değildi... Çünkü hırsları yok Sinem Yıldız'ın; tanısanız görürsünüz ki sanki anaokulunda okuyan bir kız çocuğu...
Bu ayrılık bir kız çocuğuna yakışmadı sevgili Flash Tv, dolayısıyla onu izleyenlere de...
seyhan.erdag@magazinkolik.com