`Tem Sanat Galerisi`... DÜĞÜN, ŞİİR, RESİM, HEYKEL KONSEPTLİ SIRADIŞI BİR TEMA!...

Tem Sanat Galerisi 2014 yılının ilk sergisinde `Düğün, Şiir, Resim, Heykel içerikli sıradışı bir temaya imza atıyor...

Tem Sanat Galerisi 2014 yılının ilk sergisinde sıradışı bir temaya imza atıyor.

Düğün, Şiir, Resim, Heykel birlikteliği olarak kısaca özetlenebilecek bu sergide çok sayıda şiir ve şiir olgusundan etkilenerek yapılmış resimler ve heykeller yer alıyor.

16 Nisan-21Haziran 2014 tarihlerinde Tem Sanat'ın Nişantaşı'nda-ki iki katlı galerisinde yer alacak sergi için ayrıca kapsamlı bir kitap hazırlandı.

?Otuza bir kala, yeni bir sergi, yeni bir kitap.. seneler boyu gelişen tutkularımı hem bir araya getiriyor, hem de özetliyor. Son beş altı senedir şiir de hayatıma girdi.. İki sene evvel, beni zenginleştiren, içine girdikçe, bana yeni heyecanlar tattıran şiiri, bugüne kadar, yaşamıma büyük renk katan resim ve heykelle bir araya getirmeye karar verdim.? diye açıklıyor.

Tem?in sanatsever sahibi Besi Cecan, bu zor ve bir o kadar da zevkli serüvene girmesini. Çok uzun bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkan bu serginin ayrıcalıklarından birisi de, Cecan?ın, bu çalışmayı başlatırken sanatçılara gerek konuda, gerekse yapıt sayısında tam bir özgürlük tanıması. Dolayısıyla sizi çok özel bir sergi ve kitap bekliyor.

Bu alışılmadık sergide şiirin dünyasıyla görsel sanatların dünyası birleşiyor. Bir şiirin içeriği, müzikalitesi, size sunduğu renkler ve onu yazan insanın varlığı, kısacası bir sayfada erişilen büyük zenginliğin görsellikteki yansımasına tanık olmaktayız.

Şairlerin farklılığı, düşünsel ve imgesel dünyalarıyla, sanatçıların buna yaklaşımındaki farklılık bu serginin çeşitliliğini ortaya çıkarıyor. Bir şiirdeki ne ve nasıl soruları bu yapıtlarda değişik yanıtlar alıyorlar.

Bazen doğrudan bir görsel yorumlama olduğu gibi bazen de ileri bir soyutlama farkediliyor. Kimi zaman birbirlerine çok yaklaştıkları gibi, bazen de mesafeli olarak selamlaşıyorlar.

Yeryüzünün neresinde olursak olalım insanlara en çabuk dille erişebiliriz. Düşünecek olursak bu denli soyut bir oluşum aynı zamanda böylesine pratik bir işlevi yerine getirebiliyor. İşte dilin inanılmazlığı onun bu gücünde yatar. Görsel sanatlar ise kullanılabilir olmaktan çok sanatsal ağırlıklarıyla bize ulaşır, bizi insanlığımıza yaklaştırır. Şiirin gücü ise bu her iki özelliği de

kendinde barındırmasındadır. Onu her an, her yerde okuyabilir, düşüncenizde taşıyabilir veya bir başkasıyla paylaşabilirsiniz. Özgün, kristalize olmuş haliyle de aynı zamanda bir heykel, bir resimdir şiir.

?Düğün? sergisinde, şiir, resim, heykel beraberliğinde oluşan bir dünya çıkıyor karşımıza. Bunların, bu olayda nerede devreye girip çıktığını irdeleyemeyiz. Çünkü onlar birbirlerinin içinde erirken, düşünce onları yönetip yönlendirir, onlar da düşünceyi çoğaltırlar.

Neticede, birbirini besleyen farklı disiplinler, bu yapıtlarda, bizi serüvenin sanki sonsuzluğa dek sürüp gideceğine inandırır; kendiliğinden ortaya çıkan müzikalitesine ortak eder. Sanatçının şiirden etkileşiminde -ki bu serginin ana fikri o- şiirdeki içerik, imgesellik yanında dilin yarattığı müzik de çok önemlidir. Hatta bu noktada olayı, resmi yazmak veya şiiri boyamak diye de tanımlayabiliriz. İşte bu sergideki yapıtlar böyle bir etkileşimin somutlaşmış halidir.

Bu önemli sergiyi galeride izleme olanağı bulamayanlar, Tem Sanat Galerisi'nin www.temartgallery.com adresinde devamlı güncel tutulan sayfalarında sergiye, galeri sanatçılarına ve geçmiş sergi arşivlerine ulaşabilirler.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Magazin Dışı Haberleri