Bir önceki yazımda müzisyen olarak sahneye çıkmanın zorluklarından bahsetmiştim.
Bir süre sonra bu işten para kazanan insanların müzik dergilerinde haberleri çıktıkça, magazin dergilerinde gazete eklerinde boy boy fotoğrafları basıldıkça çok sayıda bu işten kolaycı yoldan para kazanılabileceğide düşünenler ortaya çıktı.
İşin aslında müziğin mutfağında üretim bölümündeki insanlar hep çok sefalet çekti. Onların eserlerini yorumlayanlar ise refah içinde yaşadı.
Güzelim şarkıları besteleyenler ,unutulmaz sözleri yazanlar yıllar önce telif hakkı denen ödemeyi alamadıkları için şarkılarını icra edenlerin ödedikleri üç beş kuruşa muhtaç bu dünyadan göçüp gittiler.
Şimdilerde Mesam, MSG, Müyorbir, Müyap gibi üreticinin de hakkını koruyan kurumlar çıktı da hiç yoktan iydir anlayışıyla az biraz para alabiliyorlar.
Neyse konuya devam.
Yaşadığımız günlerde ise aileler çocuklarını ya topçu , ya da popçu yapmak istiyor. Her erkek çocuk bir Tarkan olma hevesi içerisinde . Küçük kızlar da Hadise;) Valla ben araştırmaların yalancısıyım.
Kimsenin Ferhat Göçer olma arzusu yok ...Ya da Sertab Erener.. Öyle ya yıllarca eğitim alıp, iyi müzik yapmak için uğraşacağına kısa yoldan "Gaghnam style"!..
Televizyonların pompalamasıyla benzer görüntüler içinde yer alan popçularımız...
Bir de; benzer yandan bakışlar, jöleli havalı şaçlar, taa bele kadar ekleme lüle saçlar. illaki zayıf bir vücut, abartılı makyaj, olabildiğince seksi kılıklar.
Herkes sözde farklı bir şey yapma çabası içindeyse de şu an içinde bulunduğumuz düzen buna izin vermiyor .
Farklı olan, farklı düşünen sanatcılarımız da bilgi birikimini "konsept" çalışma diye adlandırıyorlar. Onlar bu kadar emek verdiği çalışmalarını sadece sahnelerde sergileyebiliyorlar.
Reytingleri yok diye Okan Bayülgen ,Beyaz Show vs tv programlarına çıkamazlar. Radyoların kapısı kapalıdır Yasemin Mori 'ye, Bedük 'e, Cem Adrian'a...Ve doğru şarkı söyleyenlere
Çünkü genel yayın yönetmenlerinin reyting olsun diye seçtiği ritmler ve sözler 130 metronom hızındadır, benzeri looplar , karşı tarafa ayar veren sözler içeren şarkılar pek bi makbuldür.
Hergün aynı saatte, aynı radyoda, aynı sırayla, aynı şarkıları dinleme ihtimalin oldukça yüksektir.
Ola ki "Yavaş bir şey söyleyeyim" dersen hiç ciddiye alınmayıp çalınmama riskin var. Ortalama süratte bir şarkı yapacaksan mutlaka bir iki yerinde gırtlak nağmeleri olan şarkılar olmalıdır. Sesin biraz koyuca bir tonda ise yine havanı alırsın.
Ey şarkıcı; seçeceğin şarkıları sakın radyocu dostlara ''bilirkişi'' dinletmeden Albüm çıkarayım deme. Yanılırsın.
Bu onların müzikal bilgiilerini hor görmek anlamına gelebilir. Renk olsun vakit dolsun diye konuk gidebilirsin ama tabi ki albüm yaptıysan .Tek şarkılık filan single çıkartırsan seni hiç takmazlar, Şıkır fingir bir Albümle adam gibi gelmeni beklerler.
Velhasıl şarkıcı olmak zor zanaat arkadaş..ama daha bitmediiiiiii...3. bölüm geliyor.