Miss Turkey 2022 yarışmasının hemen ardından Demet Akalın’ın yaptığı açıklama ve Neşe Erberk’in cevabı gündeme bomba gibi düştü.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Demet Akalın’ın yarışma sonrası yaptığı açıklama, tam anlamıyla gereksiz, kimseye faydası olmayan ve mide bulandırıcı.
Tıpkı spor programları ve gazetelerin spor sayfalarındaki gereksiz, faydasız ve şaibeye açık tartışmalar gibi.
Nasılını soracak olursanız, milli maçlar sonrası oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe ve Galatasaray-Adana Demir Spor karşılaşmaları öncesi olduğu gibi.
Efendim eski adıyla Dolmabahçe Stadyumu, yeni adıyla Vodafone Park’ta oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe maçı Beşiktaş Teknik Direktörü Valérien Ismaël için son şansmış, Beşiktaş’ın yenilmesi durumunda gönderilecekmiş gibi dedikodular çıkmışmış. Beşiktaş son maçlarında bir yenilgi ve bir beraberlik almışmış, Fenerbahçe’ye de yenilirse gönderilirmiş, falan filan…
Öte yandan Adana Demirspor’da forma giyen eski Galatasaraylı Younès Belhanda ile Henry Onyekuru’nun maçta kendilerinden beklenen performansı göstermeyeceklermiş, gol yollarında yeteneklerini konuşturmayacaklarmış, hatta Belhanda’nın eski bir maçta penaltı kullanırken karşısındaki kaleciye topu hangi köşeye atacağını göstermiş ve o köşeye atınca da penaltıyı bilerek kaçırarak şike yapmışmış.
Şimdi sorarım size, süper ligde 4. sırada bulunan Beşiktaş ile 6. sırada bulunan Fenerbahçe’nin karşılaşmasında Fenerbahçe’nin kazanarak 2 puan öne geçmesi, Beşiktaş’ın teknik direktörünün gönderilmesi için yeterli bir sebep midir? Aynı şekilde süper ligde lider durumunda olan Adana Demirspor ile 2. sırada ve aynı puanda olan Galatasaray’ın maçında eski Galatasaraylı, yeni Adana Demirsporlu iki futbolcunun galibiyet için tüm güçlerini ortaya koymayacaklarını söylemek, hangi amaca hizmet etmektedir.
Hemen söyleyeyim, bu iki futbol maçının sonrasında bu tür dedikoduları çıkaranlar, “biz söylemiştik” diyecekler. Tam tersi sonuçlar olursa da “biz uyardık, dikkate aldılar” diyecekler.
Her iki durumda da dedikoduyu çıkaranlar ve o dedikodulara çanak tutanlar gemilerini yürütmüş olacak.
* * *
Aralarında rekabet olan iki futbol kulübünün ya da derbi maçlarının öncesinde bir kaşık suda çıkarılan bu tür fırtınaları bir nebze de olsa anlarım ama Demet Akalın’ın kendisiyle hiçbir ilgisi olmayan Miss Turkey yarışmasında podyuma çıkan gencecik bir kız hakkında şaibe çıkaracak bir laf etmesini hiç anlayamıyorum.
Yarışma sonrasında “Hira'yı sakın ayıp olmasın diye Türkiye güzeli yapmayın” demek suyu bulandırmaktan başka bir şey değil.
İlk önce “sana ne” demezler mi adama?
Sen şimdi bu açıklamayı yaparak Selin Erberk Gurdikyan’ın üçüncü seçilmesine şaibe bulaştırmadın mı Demet Hanım?
Ne yani, Neşe Erberk’in kızı olmasaydı dereceye giremez miydi?
Senin dereceye girmesini istediğin kızla ne tür bir ilişkin var da Selin’in üçüncü seçilmesine bu kadar içerledin?
Selin’in birinci, ikinci veya üçüncü olsa ya da dereceye giremese sana ne zararı var?
Ne gereksiz ne faydasız ve ne saçma sapan bir açıklama!
* * *
Ama ben şimdi şunları sorabilirim…
Bir zamanlar Neşe Erberk Ajans’ta mankenlik yapmıştınız, o dönemden bir kuyruk acınız mı kaldı Demet Hanım?
Bir anne olarak sekiz yaşındaki kızınıza şimdiden Miss Turkey yarışmasına girmesini mi hedef gösteriyorsunuz, kızınız için kariyer planlaman bu mu yani?
Belki de o kız, geleceğin Aziz Sancar’ı olacak bir zekaya sahip ya da geleceğin Ayşe Kulin’i olacak bir yazarlık yeteneğine sahip, ne biliyorsunuz?
* * *
Demet Hanım,
Bence siz, sosyal medyada milyonlarca takipçisi olan bir sanatçı olarak dereceye girenleri tebrik etmeyi bile bilmiyorsunuz.
Kızınıza kariyer planlaması yapmak için destek almanız lazım.
En önemlisi de sosyal medyada yayınladığınız yanlışlarla dolu hemen her gönderiyi düzeltecek Türkçe bilgisi yüksek bir yardımcıya ihtiyacınız var.
Çünkü Türkiye’nin “T”sinin büyük yazılması gerektiğini bile bilmiyorsunuz.
Daha da kötüsü, bunu bile umursamıyorsunuz!