Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen ‘dünyanın ilk sınırsız erişimli film festivali’yle ilgili konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ‘’Bugün göç var.
Göç aslında hep var. Dilde var, zihinde var, kültürde var, sözde, sevgide var. Son yıllarda ne yazık ki göçün hep dramlarını, trajedilerini, sıkıntı ve göz yaşlarını konuşuyoruz.
Şu kadar göçmen doğdu, şu kadar göçmen yakalandı. Şu kadar göçmen evlerine gönderildi. Oysa sahici bir hayat var.
Aslında kendimizi korkutuyoruz. Binlerce yıldır göç eden insanlığa kapılarını kapatmayı, kimseyi görmemeyi, kimseyi duymamayı öğütlüyoruz, galiba hata yapıyoruz’’ dedi.
‘Hayatımıza katkısını sanatla anlatacağız’
‘’Artık göçün güzelliklerini, hayatlarımıza katkılarını konuşmanın, göçün ruhunu hatırlamanın zamanı geldi’’ diyen İçişleri Bakanı Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’Göçün duygusunu, sanatını, insanları nasıl da kaynaştırdığını, medeniyetleri nasıl zenginleştirdiğini anlatmanın tam da zamanı.
Ve kendi gerçeğimizden korkmamanın, insanlığa inanmanın zamanı geldi.
Madem göç binlerce yıldır var ve madem hayatlarımıza katkısı var, o zaman göçün dramlarını ve acılarını bir kenara koyup göçün güzelliklerini, kültüre sanata katkısını yine sanatla söyleyelim, sanatla anlatalım. Uluslararası Göç Filmleri Festivali'ni düzenledik.
Ve düşündük ki madem Gılgamış'ın geldiği Karkamış Türkiye'de, mademki Nuh'un gemisi bizim dağımızdadır. Mademki Roma'nın yedi göçeri bu diyardadır.
Madem ki göçün hikayesi Asya'dan, Afrika'dan ve Ortadoğu'dan gelerek Türkiye'de buluştu, o zaman ilk adımı buradan atalım dedik. Bu festival, dünyanın zenginliklerini göç ile keşfetmesini sağlayacak.’’
’21. yüzyıl medeniyeti iyi bir sınav vermedi’
Göç meselesinin sadece Ortadoğu ve Asya kaynaklı olmadığının altını çizen Bakan Soylu ‘Ege’de yakaladığımız kaçak göçmen taşıyan botlarda Afrika’dan adını bilmediğimiz ülkelerin vatandaşlarına rastlıyoruz.
Güney Amerika’da farklı bir göç dramı yaşanıyor.Tarih boyunca var olan göç 21. yüzyılı bir karakter olarak etiketlemiş durumda.
Göç sadece pasaport ve oturma izinleri üzerinden yürütülecek bir olgu değil. Sadece kaçak göçmen yakalayarak, birkaç mekanik düzenlemeyle çözülecek bir konu da değil.
21. Yüzyıl medeniyeti işte tam da bu noktada iyi bir sınav vermedi. Her şeyden önce burada insanların yaşamları söz konusu’’ diye konuştu.
’Naim filmini gözyaşlarıyla izledim’
Bakan Soylu, mühendisinden sanatçısına Türkiye’ye katma değer sağlayacak nitelikli göçmenlere vatandaşlık verildiğinin de altını çizdi.
İçişleri Bakanı Soylu en son Bulgaristan göçmeni Naim Süleymanoğlu’nun hayatını ve göç hikayesini anlatan filmi eşiyle birlikte gözyaşlarıyla izlediğini belirtti.
Onursal Başkan F. Murray Abraham
Festivalin Onursal Başkanı, Hollywood’un saygın oyuncularından Oscar ve Altın Küre ödüllü F. Murray Abraham ise toplantı için gönderdiği videolu mesajda böyle bir festivalde yer almaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi:
‘’Osmanlı Suriye’sinden ABD’ye göç eden bir adamın oğlu olarak göçle ilgili konuları hem anlıyorum hem de kendimi özdeşleştiriyorum.
Türkiye, dünyada en yüksek sayıda göçmene ev sahipliği yapan bir ülke. Ülkede Suriye’den gelen 3.6 milyon göçmenin yanı sıra başka ülkelerden gelen pek çok sığınmacı da bulunuyor.
Şimdi dünyanın tümünde olduğu gibi göçmenlerin karşısında yeni zorluklar var. Covid-19’un yayılmasını durdurmak gibi.
Bu festival göç deneyimine değinen filmleri ön plana çıkarıyor. Aynı zamanda yapımcılığı göçmenler tarafından üstlenilmiş, yazılmış ve oynanmış filmlere de yer veriyor.
Festival süresince bu filmlerden bazılarını tanıyacağız ve deneyimli isimlerin ustalık sınıflarına ve söyleşilerine katılma fırsatı bulacağız. Çok teşekkürler. Bu benim için çok çok önemli.’’
Tuba Büyüküstün:
‘Festivalle göç daha iyi anlaşılacak’
6 senedir Unicef iyi niyet elçisi olan Tuba Büyüküstün de gönderdiği videolu mesajda verilecek Unicef Kısa Film Ödülü’nün böyle bir dönemde çok anlamlı olduğunu söyledi.
Büyüküstün ‘’Dünyada göçten en çok çocuklar etkileniyor. Doğdukları topraklardan koparılıp zorlu bir yolculuk sonrasında kendilerini; kültürünü, dilini hiç bilmedikleri bir ülkede buluyorlar ve oraya adapte olmak zorunda bırakılıyorlar.
Bu da onların gelişimlerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Bu festivalle bu konunun daha anlaşılır, daha tartışılır, daha çözüm aranır hale gelmesinde rol oynayacağını düşünüyorum’’ dedi.
Festivalin online tanıtım toplantısının sunuculuğunu ise Tolgahan Sayışman yaptı.
Festival hakkında…
Uluslararası Göç Filmleri Festivali, dünyanın en büyük göç temalı film festivali olarak ilk defa düzenleniyor.
Tüm dünyada etkinlikler durmuşken Türkiye dünyanın en geniş kapsamlı dijital film festivali ve etkinliklerini gerçekleştiriyor.
Festival merkezi olarak www.migrationff.com web sitesi tüm etkinliklere ulaşılabilen ana mecra olarak konumlandı.
Online sinema biletinden sergi davetiyelerine kadar pek çok içeriğe festival web sitesinden ulaşılabilecek.
50’den fazla filmin gösterileceği festival; yerli ve yabancı yüzlerce sinemacı, basın mensubu, sivil toplum kuruluşlarından katılımcılar ile akademisyenleri ağırlayacak.
Festivalde film gösterimleri normal bir festivaldeki gibi, takvimi önceden açıklanacak şekilde gerçekleşecek.
Sinema sektörünün önde gelen uluslararası ve ulusal ustalarının yer alacağı jüri, en iyi film ve senaryoları belirlemek için toplanacak.
Masterclass, Atölyeler, Paneller…
‘Uluslararası Göç Filmleri Festivali’nde dünyanın dört bir tarafından ünlü isimler ile tecrübe paylaşımları gerçekleştirilecek.
Sınırlı sayıda kişinin katılabileceği; yönetmen ve oyuncunun deneyimlerini aktaracağı özel Masterclass etkinlikleri festivalin en keyifli anlarından olacak.
Festival boyunca yine alanında uzman isimlerle atölyeler, sinema profesyonelleri ve sektörel konuklarla paneller düzenlenecek.
Sergileri Herkes İzleyebilecek
Festival kapsamında herkesin ziyaret edebileceği özel içerikli yeni nesil sergiler hazırlandı. Bir kısmı göç, bir kısmı da dünyanın tarihi yerleri olacak özel sergileri VR gözlüklerle gezebilme imkânı da olacak.
Festival konserleri ise sahne konseri gerçekliğinde, Youtube üzerinden canlı olarak yayınlanacak.
Göç konusunda duyarlılık gösteren ve bu konuyla ilgili müzikler yapan sanatçıların eserlerine ağırlık verilecek.
26 Bin Avro Ödül Dağıtılacak
Dünyada ve Türkiye’de son beş yılda önemli festivallerde ödüle layık görülmüş filmler; Uluslararası Uzun Metraj ve Uluslararası Kısa Metraj olmak üzere iki kategoride yarışacak.
Yarışma sonucunda; ‘En İyi Uzun Metraj Film’ 15 bin Avro, En İyi Kısa Metraj Film’ ile ‘İlham Verici Senaryo’ 5 bin Avro para ödülünün sahibi olacak.
Ayrıca, Aynı Gemi- SameBoat adıyla düzenlenecek bir başka kısa metraj film yarışmasında da yine birinciye bin Avro ödül verilecek.