Kanal D’nin Kısmetse Olur adlı pezo progrdamında öyle bir sahneye tanık oldum ki bir erkek olarak dondum kaldım..
Şöyle anlatayım;
Alımlı bir kız.. Adı; Didem.. Boylu poslu bir delikanlı (ki adı Adnan olur) ile mutlu bir evlilik yoluna girmiş.. Oğlan bi de yüzük takmış.. Ama kızın giysilerine de takmış..
Bir sabah; eve gireli henüz 5 dakika olmuş.. Kız; kahvaltı hazırlamadı diye bir ekmek sepetine iki yumurta bi domates koyup sözüm ona kıza ‘bu da sana kapak olsun’ demeye kız tarafına gidiyor..
Kızın; üzerinde gömlek, gömleğin üzerinde bir hırka, altında bir tayt var.. Sinirleniyor beyimiz.. Oysa ki anormal olan bi durum yok giysilerde..
Sepetteki iki yumurtayı kızın kafasına vurarak kırıyor.. Kız oluyor Didem’li omlet..
Eğer ki; bu kız benim kızım olacaktı (Allah korusun).. Ben bu adamı o dakka kuluçkaya yatırır, onu iki saat içinde çift sarılı yumurtlatır, pazara çıkarıp satardım..
Sonuç; 2 uyarısı olan, delikanlı geçinen Adnan, ‘Aaa ne demek kafasında kırmak.. Ben yumurtaları avucumun içinde kırdım, sonra kızın üzerine sürdüm..’ deyip sıyrılıverdi.
Ulan yanar döner.. Sen; cümlenin devamını anladın..
‘ÇÜRÜT BENİ JESS..’
TV8'in sabah kuşağındaki magazin programı Aramızda Kalmasın’da sunuculuğu Jess Molho ile Funda Özkalyoncu yapıyordu..
Sabahattin Ali'nin 1943 yılında yayınlanan ve uzun zamandır çok satanlar listesinden inmeyen romanı ‘Kürk Mantolu Madonna’nın kahramanını şarkıcı Madonna sanan Funda Hanım’ın gafı unutulmaya yüz tutmuştu ki, bir gaf daha işlendi programda..
Bir süredir programın yorumcuları arasına Sena Keçeli de dahil oldu. Keçeli, Jess Molho ile daha önce de Türkmax kanalında "Her Şey Tadında" adlı programı sunmuştu. Amerika’da doğum yaptıktan sonra bir süre evine çekilen Sena Hanım, sonunda ekranlara döndü.. Ama ne dönme! Ağzından çıkanı, kulağı duymayacak derecede..
Önceki günkü programda; ‘Mesajlaşma, aile içi dayanışmayı artıyor’ konusu tartışılıyordu ki, Sena, Jess’e dönüp şöyle dedi:
‘Hadi çürüt beni Jess..’
Sonra ekledi: ‘Amerika’da doğum yaptığım sırada eş, dost, akraba, arkadaş Türkiye’de kim varsa hiç özlemedim çünkü özellikle görüntülü mesajlar sayesinde hepsi her an yanımda gibiydiler.. Sen böyle düşünmüyorsun madem.. Hadi beni çürüt Jess..’
Kullanacağım tanımlama için beni bağışlasın ama n’apim adamı çok seviyorum, tam bir ‘ekran fırlaması’ olan Jess, aldığı bu pası bu kez gole çeviremedi.. Ya utandı, söyleyecek bir şey bulamadı ya da duymadı!
‘KI…ÇIMI KALDIRABİLSEM’İN BÜLENT ERSOY’CASI
Star TV Duymayan Kalmasın’da Cengiz Semercioğlu ile Seren Serengil’in konukları Coşkun Sabah.. Çok keyifli bir sohbet.. Coşkun; ‘Bir gün sahnede Bülent Hanım, mikrofonu bana uzattı..
Bestesi bana ait olan şarkının devamını ben söylemeye başladım. ‘Bir Tanrıyı Bir de Beni Unutma’ bittiğinde gazino alkıştan yıkılıyordu. O dakika şarkıcı olmaya karar verdim..’ diye anlatıyor.
Bülent Hanım bağlanıyor telefona.. O günleri duygusal cümlelerle anlatıyor.. Cengiz’le Seren, Bülent Hanım’ı ısrarla stüdyoya davet ediyor. Ve ondan ona yakışır şu cevabı alıyorlar:
‘Ayol benim aşağı mahalle biraz geniştir.. Mahalleyi bi kaldırabilsem geleceğim mutlaka..’
Sonra Coşkun’a bi de sitem ediyor:
‘İyi halt ettim Coşkun’a o mikrofonu uzattım.. Adam şarkıcı oldu artık bize bestelerini de vermiyor..’
Telefon kapanıyor, Coşkun bir şarkı söylemeye başlıyor.. Nakarat kısmında ‘Hadi Seren’ deyip onu da şarkıya katılmaya çağırıyor..
Pat! Yayın kesiliyor ve yabancı dizi başlıyor.. Star’ın kocaman bir ayıbı olarak notlarımız arasına geçiyor..
NEYMİŞ!
Akıllı fare gider kedinin yatağına saklanır (Star TV, Kiralık Aşk dizisinden)
KISA KES!
Uzayan bir şey varsa, kısalması neden sorun olsun (Güldür Güldür Show’dan)
AY LAV YU! Yok yok sevgili Ümit Besen’in şarkısı değil.. Sevgili Sermiyan Midyat’ın filmi hiç değil.. Eee ne peki?.. Kibariye’nin Serdar Ortaç’la birlikte jüri üyeliği yaptığı Fox TV’deki Ben Söylerim yarışmasında ikide bir kullandığı söz..
Rahmetli Turgut Akyüz tarafından İzmir Tepecik’ten İstanbul Gayrettepe’deki Stardust gece kulübüne getiriliş öykünü en yakından bilenlerdenim.. O sıska, gözlerinin içi gülen Kibariye’nin yerinde şimdi yeller esiyor.. Hele hele İngilizce takılmaları ona hiç mi hiç yakışmıyor. Dost acı söyler sevgili Kiboş!
ALTIN ÇOCUK 81 YAŞINDA
Star TV, yas gecesi sabaha karşı ‘Gençlik Hülyaları’ adlı 1962 Arzu Film yapımı bir filmi ekrana getirdi..
Eser: François Coppee’nin ‘Ya Coupable’ından (1896) uyarlama, Yönetmen: Halit Refiğ, Senaryo: Sadık Şendil, Oynayanlar: Göksel Arsoy, Nilüfer Aydan, Kenan Pars, Pervin Par, Reha Yurdakul, Erol Taş, Hüseyin Baradan, Necdet Tosun, Suzan Avcı, Fuat İmer, Afif Yesari, Feryal Altınbaş, Atilla Engin, Mahmure Handan, Selahattin İçsel
Filmin Konusu: Kenan ile Gönül birbirlerine aşıktır. Kenan, üniversiteyi bitirince memleketine dönür. Ailesinden izin alıp Gönül’le evlenmeyi planlamaktadır. Fakat babası bi evliliğe asla izin vermez. Aradan yıllar geçer ve Kenan, Gönül’den ir çocuğu olduunu öğrenir. Onları bulmak için İstanrbul’a gitmeye kararv erir. Ancak oğluna kavuşması kolay olymayacaktır..
Filmin en büyük özelliklerinden biri de Kenan Pars’ı Sadri Alışık’ın seslendirmiş olması..
Filmin en güldüğüm sahnesi ise; Göksel Arsoy, mahkemede sanık sandalyesinde iken, iki yanında onu bekleyen iki jandarma erinin de bıyıklı olmalarıydı..
Göksel Arsoy; bu filmi çevirdiğinde (15 Mart 1936 doğumlu) tam 26 yaşındaymış.. Şimdi; Allah uzun ömürler versin 81’ine merdiven dayamış bir ‘Altın Çocuk’. Yeşilçam’da tam 70 filmde oynamış.. Son filmi; 2006 yılı yapımı ‘Unutulmayanlar’..
‘Gençlik Hülyaları’ 33. filmi.. Göksel Arsoy; ya da Yeşilçam’daki adıyla ‘Altın Çocuk’..
Onu anlatmaya değil kelimeler, satırlar, cümleler.. Kitaplar yetmez..
Çok yaşa Göksel Abi..