YALNIZ BİR OPERA?

Ece Gürsel

Yoğun iş temposu ile Ocak ayını da geride bıraktık. Yılbaşının ardından gelen günler koşuşturma ile geçti. Nasıl geçti anlamadım. Yıllar da böyle akıp gidiyor işte, göz açıp kapayıncaya kadar? Ve sevmediğim kış aylarından biri daha; Şubat? Aslında bende anlamı büyük. Yıllar önce Şubat ayında, Hıncal Uluç ile özel bir dergiye yaptığımız çekim sayesinde çoğu kişi beni tanıdı. Ama geçmişe dönüp baktığımda 14 Şubat hep içimi sızlatmıştır. Maalesef hiçbir sevgililer günü bende iz bırakmamış. Hafızamda hiç özel bir anı yok?

Sadece 14 Şubat 2005'de Hıncal ile beraber AKM'de izlediğimiz Ferhat Göçer konserini gülümseyerek ve keyifle hatırlıyorum? Sevgili dostum Hıncal, bana harika bir sevgililer günü yaşatmıştı. Kendisi sevgilim olmamasına rağmen? Beraber yalnızlığımızı paylaşmıştık, keyifli olduğu kadar hüzünlüydü de bizim için? İkimiz de geçmişimizde acılar bırakmıştık, o ana kadar... Ferhat'ın aşk şarkılarını, gözyaşları eşliğinde dinledik ve o gün birbirimize sığındık. Yıllarca sığınacağımız gibi? Kimsenin anlayamayacağı dostluğumuzun temellerini biz o zamanlar çoktan atmıştık? Biliyorum, bana kızsa da, sinirlense de ben hep onun tek "sweetheart"ı olarak kalacağım. Ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın? Onun varlığı her zaman bana güç verecek. Elimi tutsa da tutmasa da bizim dostluğumuzu hiçbir güç bozamayacak? Bunu sizlerle tüm samimiyetimle paylaşmak istedim?

Ve bir 14 şubat daha böylece geldi geçti. Her yer kırmızı objeler ile doldu taştı. Kalp şekilli, hediyelik bol cicili bicili şeyler? Aşk, herkesin kapısını kolay kolay çalmıyor. Çaldığı zaman da, bu sefer yakaladığını sandığın mutluluğu korumak kolay olmuyor. Eğer gerçek olduğuna inandığınız aşk yanınızda ise, ona sımsıkı sarılın. Hatta dört elle? Ne olursa olsun, size isteyerek acı vermediği sürece, her zorlukla savaşmalısınız...

Ben bu güne kadar yaşadığım her "şey"i aşk sandım. "Şey" diyorum çünkü onlar sadece birer "şey"den ibaretti. Geriye dönüp baktığımda onlara ait hiçbir 'an'ı hatırlayamadığımı gördüm. Hissettiğim "şey"in sadece alışkanlık olduğunu, alışkanlıklardan kurtulduğunda ise geriye sadece kara bir boşluğun kaldığını gördüm? Alışkanlıklar yalnızlığı, sevginin ama gerçek sevginin paylaşmayı getirdiğini öğrendim. Evet, şu anda biriyle mutlu anlarımı paylaşıyorum. Bu duyguyu seviyorum. Huzuru paylaşmayı, üzüntülerimi hatırlamamayı, gözümü açtığımda defalarca şükretmeyi, karşılıksız ve gerçek sevginin ne olduğunu, sevgililer günü öncesi öğrendim, ansızın? Mutluyum ve ilk defa korkmuyorum? Biz, hayatı geldiği gibi paylaşmayı seçtik.

Murathan Mungan'ın "Yalnız bir opera" adlı şiirinde yazdığı gibi "Ben sende bütün aşklarımı temize çektim?"

Biz de, birbirimizde bütün aşklarımızı temize çektik?

Sevgiyle ve huzurla kalın?

ECE GÜRSEL