Hulûsi TUNCA
Şişli'de bir `apartıman' ve... BURHAN ÇAÇAN'IN `LÜKÜS' HAYATI..
Şişli'den geçip Nişantaşı'na vardıktan sonra, Valikonağı Caddesi'ni boydan boya yürüyüp de, Madalyon Sokak'taki 5 numaralı 5 katlı, eski İstanbul köşklerini, konaklarını andıran muhteşem yapının önünde şöyle bir soluklandığımızda 'Vay beee' dedik..
Bizi bu 'köşk'e davet eden, Tanrı vergisi sesiyle yeri göğü inleten, türküleriyle Türkiye'nin kalbinde taht kuran 'iş adamı'nın İstanbul'a ilk geldiği günleri hatırladık.. Son kitabımızdaki gibi 'Hey gidi günler heeey' dedik..
Sonra sessizce süzülüverdik içeriye.. Odalardan, salonlara, mutfaktan, 'yemek odası'na, 'eski Türk hamamı'na kadar ne kadar yer varsa dolaştıktan sonra.. Bu kez de biz bir türkü tutturduk:
"Şişli'de bir apartıman/ Yoksa eğer halin yaman/ Nikel-kübik mobilyalar/ Duvarda yağlı boyalar..
İki tane otomobil/ Biri açık, biri değil/ Aşçı, uşak, hizmetçiler/ Dolu mutfak, dolu kiler..
Hey!
Lüküs hayat, lüküs hayat/ Bak keyfine yan gel de yat/ Ne güzel şey/ Oh ne rahat/ Yoktur eşin lüküs hayat.."
Dilimize dolanan 'türkü' tam 75 yıl önce Ekrem Reşit Rey tarafından kaleme alınan, müziğinin sözleri Nazım Hikmet tarafından yazılan, Cemal Reşit Rey tarafından bestelenen ve yaklaşık 25 yıldır İstanbul Şehir Tiyatroları tarafından aralıksız olarak sahnelenen 'Lüküs Hayat' operetinin unutulmaz 'türkü'süydü..
Bilemiyoruz, yıllar önce Ağrı'dan yola çıkıp İstanbul'un yolunu tutan, bugünse sanatçılığının yanı sıra 'iş adamlığı'na da soyunan 'yağız delikanlı' bu 'türkü'yü söylemeyi hiç düşünmüş müydü ama 'köşk'te gördüğümüz manzara aynen 'Lüküs Hayat'ta anlatıldığı gibiydi..
Şimdi gelelim 'köşk'e ve sahibine..
Efendim; Halk Müziği dünyasının ünlü sanatçılarından Burhan Çaçan, geçtiğimiz hafta yazımıza girerken verdiğimiz adreste adını 'BÇ Hotel' koyduğu muhteşem bir otel açtı.
Dolaştığımız yerler arasında 8'i özel, 3'ü normal olmak üzere 11 suit ve 7 normal oda bulunuyordu. Suit odalarda mutfak ve jakuzi de vardı..
Giriş katı restorana ayrılmıştı.. Türk Mutfağı'ndan ve 'Türk Kebap Sanatı'ndan nefis örneklerin en 'tok' insanı bile 'acıktıran' kokularının geldiği mutfakta birbirinden usta aşçılar, şefler ve garsonlar en büyük restoranlardan transfer edilmiş ve yeni işlerinin başına geçmişlerdi..
Otelde ayrıca; bir Spa Merkezi, bir Türk Hamamı'nın yanı sıra sauna ve masaj hizmetleri veren bölümler de hizmete sokulmuştu..
Yani taa Tünel'den Galatasaray'a, Taksim'den Şişli'ye, Mecidiyeköy'e.. Beşiktaş'tan Etiler'e, Levent'e uzanan geniş alanda çalışan ve yorgunluktan bitip tükenen iş adamlarımızın, iş kadınlarımızın, yabancı konuklarını nereye götüreceklerini düşünenlerin, dinlenmek isteyenlerin, uyumak isteyenlerin, karnı acıkanların vazgeçemeyecekleri 'en yakın' yer olup çıkmıştı BÇ Hotel..
Genel Koordinatör 'sevgili' Zeliha Taktak'ın 'emrinde' demeyelim de 'himayesinde' bir dakika boş durmayan, oradan oraya koşuşturan 20 kişilik ekip, ilk konukları ağırlamaya başlamışlardı bile..
Peki açılışta neler oldu?.. Bu yazı çıkana kadar büyük ihtimalle gazetelerde okuyacaksınız! Ama ben ilk dikkatimi çeken; belki kızacaklar ama 'bazı' gazeteci kardeşlerimizin yine akıl almaz sorularıydı!
Açılışı Şişli Belediye Başkanı Sayın Mustafa Sarıgül ve Sevgili İbrahim Tatlıses'le Burhan Çaçan tarafından yapılan otelde, başkanın mekândan ayrılmasıyla birlikte 'gazeteci ordusu' hemen Tatlıses'in etrafını sardı.. Ben şöyle sorular bekliyordum:
-Siz de bir Halk Müziği sanatçısı olarak yıllar önce oteller, moteller açtınız. Bu konuda Burhan kardeşinize tavsiyeleriniz oldu mu?
-Bırakın Türkiye'yi dünya ekonomisi dibe vurmuşken Burhan Bey'in böyle bir girişimde bulunmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Sizce 'bazı' sanatçılar da Miami'de, Florida'da ev almak yerine Türkiye'de yeni iş sahaları açsalar, yeni iş imkanları doğursalar daha doğru olmaz mı?
Falan, filan..
Benim aklıma ilk bunları sormak gelirdi..
Sevgili Hıncal Uluç Ağabey'im [bu arada kendisine de acil şifalar diliyorum] hep söyler, "Gazeteciliğin ilk şartı.. Merak etmek.. Sen etmezsen, milletin neyi merak ettiğini nereden bileceksin?.." diye..
İşte ben yukarıdaki soruların cevaplarını merak ederken 'bazı' kardeşlerim de merak ettiklerini Tatlıses'e sordular:
-Hadise'yi nasıl buldunuz?
-Sizce Eurovision'da kaçıncı olur?
-'Şeytanın Pabucu' filminde izlediğiniz Fatih Ürek'in oyunculuğunu çok beğendiğinizi söylemişsiniz. Doğru mu?...
Ünlü bir Halk Müziği sanatçısı bir otel açıyor.. Bir başka 'kral' Halk Müziği sanatçısı açılışa katılıyor.. Ve ona bu sorular yöneltiliyor..
Bu mesleğe 35 yılı aşkın süre hizmet etmiş bir gazeteci olarak diyorum ki;
Ayıp kere ayıp..
Ve bir de 'ayıp içinde ayıp..'
-'Şeytanın Pabucu' filminde izlediğiniz Fatih Ürek'in oyunculuğunu çok beğendiğinizi söylemişsiniz. Doğru mu?...
Bu soruyu sorarak, bu haberi yapan kardeşimizi bir yerde yalan haber yapmakla suçlamıyor musunuz?
Neyse çenemiz düştü yine.. Uzun zamandır görmediğimiz hepsi birbirinden değerli dostlarım; Ahmet Selçuk İlkan, Selami Şahin, İbrahim Tatlıses, 'eski TRT'ci' Erşan Başbuğ, 'aman kilolarına dikkat et' diyeceğim Şahin Özer.. Karşılaştık, eski günleri andık!
İyi oldu be..
Keşke Miami'de ev alanlar, İstanbul'da iş kursalar da biz de hiç olmazsa eski dostlarımızı görme fırsatını yine bulabilsek diye düşündük..
Sevgili Nurcan; 'eğer reklâma girmeyecekse' şu iki satırı da eklemek istiyorum:
BÇ Hotel: [0212] 219 40 77-78
BÇ Restaurant: [0212] 219 40 75-76
Son Bir Not! Otele vardığımda Kanal D'nin sevimli bir muhabiri Burhan Çaçan'la röportaj yapıyordu. Arkadaşımız röportajına devam ederken Burhan Çaçan o sırada anlattıklarını yarıda kesti ve şöyle dedi:
"Az önce Adana'da yaşadığım bir pavyon macerası vardı ya.. İşte o macerada yanımda bulunan gazeteci Hulusi Tunca şu an tam arkanızda bulunuyor.."
Sevgili meslektaşım ve sevgili kameraman bu kez bana döndü:
-Olayı bir de sizden dinlesek?
Tam olarak anlatmaya kalksam en az bir 'Var mısın Yok musun' kadar sürer. Özetledim. Ayrıntılarını merak edenler ise, hemen altta 'Yazarın Önceki Yazıları' diye bir bölüm var ya.. İşte orada 'Hangi sanatçı pavyonda rehin kalmaktan nasıl kurtuldu' başlıklı yazımda bu macerayı okuyabilirler..
Sevgilerimle.. Saygılarımla..
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.