Ekranlarda yıllar önce Popstar'la başlayan yarışma programlarına, her dönem bir yenisi eklendi ve şimdilerde ekranlar yarışma programlarından geçilmiyor...

Osman Tan Erkır'ın başını çektiği ve "Popstar" adıyla başlayan sanatçı jürili bu yarışmalar hatırladığım kadarıyla "Popstar", "PopstarAlaturka", "Akademi Türkiye", "Türkiye'nin Yıldızları", "Türkü Yarışması" adı altındaydı, bunlara en son "Hayalin İçin" Söyle eklendi...

Tabii ki bunların arasında sanatçıların yarıştıkları programlar da oldu ve halen oluyor ama; ben Türk Halkı'nın yarıştığı formata değineceğim için, isim olarak yukarıda yazdıklarımı not aldım.

Sanatçıların büyük paralar kazandıkları geneli şarkı söylemeye dayalı bu yarışmalara jüri üyesi olmak büyük paralar kazanmak demekti... O yüzden bir jüri üyeliği kapabilmek için ne kulisler yapıldı, Türk Halkı da ünlü olmanın kolay yolu olarak gördüğü bu yarışmalara büyük ilgi gösterdi, onlar için de sonucunda ünlü olmak, şöhret olmak ve dolayisiyla para kazanmak vardı...

Şarkı yarışmalarında birinci olanın star olamadıklarını gördükleri halde, ünlü olmak isteyen şarkıcı adaylarının ilgisi bir türlü bitmedi bu yarışmalara. Bitecek gibi de değil... Elemelerin yapıldığı mekanlara haber adına gittiğim için biliyor ve görüyorum ki, yaş mevhumu olmaksızın sesi olan olmayan herkes elemelere katılıyor, şansını deniyor.

Bu yarışmaları izlerken hep şunu düşünüyorum kendi kendime... Aile, anne-baba ya da başka bir aile büyüğü, bizleri yetiştirirken, büyüklerimize karşı saygılı, küçüklerimize sevgili, gururlu olmayı öğretmiyor mu bizlere, ya da bizler bunu öğretmiyor muyuz bunu kendi evlatlarımıza? Evet öğretiyoruz. Hatta bu gurur denilen şey, hayatımızda öğretmekle de olmuyor, çoğunlukla kendi içimizden gelen bir olgu değil mi? Bence öyle... Peki o zaman durum böyleyse, bu yarışmalarda yarışan genç insanların, ki çoğu evli-barklı, çoluk-çocuk sahibi kişiler; bu insanların gururları oldukları hiç düşünülmüyor mu? Eleştiri adı altında kırıcı kelimeler, çoğu zaman gurur incitici tavırlar niçin sergileniyor? O kadar çok soru çıkartabilirim ki bu yarışmacı ve jürilerin tutumuyla ilgili, inanamazsınız? Belki sizlerde çıkartabilirsiniz bu soruları, ya da belki şimdiye kadar benimle aynı şeyi düşündünüz...

Şöyle bir bakıyorum da, şarkı söylemelerinden tutun da, giydikleri kıyafetlere kadar eleştiriliyor bu insanlar... Oysa ki yarışmacıların giydikleri kıyafetleri, yapım firması hazırlıyor, sponsorlardan aldıkları kıyafetleri yarışmacılara giydiriyor, maddi durumları zaten kötü olan yarışmacılar da, her hafta 1 kıyafet almaya güç yetiremedikleri içinde, doğaldır ki bu kıyafetleri giymek zorunda kalıyorlar. Ama jüri bir başlıyor kıyafetleri eleştirmeye, ooo mangalda bırakın külü, duman kalmıyor, esiyor gürlüyor? İşte burada eleştirim devreye giriyor; hani o ailenin öğretmesi gereken saygı ve gurur konuları var ya, işte tam burada devreye girmesi gerekirken, yarışmacılar sus-pus başlarını önlerine eğiyorlar. Yahu ağzınız yok mu sizin, diyemiyor musunuz ki "Kıyafetimizi beğenmiyorsanız yapım firmanızla konuşunuz, bizim her hafta sizler gibi en ünlü modacılardan bir kıyafet diktirme şansımız yok, haaa sizin aldığınız parayı bizde alsak diktiririz ya da madem beğenmiyorsunuz kılık-kıyafetlerimizi aldığınız milyarlarda bir bütçe ayırın bize" Ama yok, tık yok! Başları önde, her söylenileni kabul ediyorlar...

Bir başka örnek, yarışmacı hazırlanmış jüriden birinin daha önce albümüne koyduğu şarkıyı okuyacak, okuyor da... Eee şarkıyı ilk okuyan kişi bir dev, şarkıyı okumuş, yıllarca Türk Halkı'nın beynine ve yüreğine işlemiş o şarkı... Kim okursa okusun zaten beğenmeyiz artık. İbrahim Tatlıses, Bülent Ersoy, Sezen Aksu, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses ve daha niceleri, bunların okudukları şarkıları başkasından dinleyip de beğenmemiz mümkün mü? Çok nadir! Haftalarca çalışacaksın da, onlar gibi şarkının en dik yerlerine çıkmayı başaracaksın da, falan da filan da... Zor bir iş yani... Zavallı yarışmacı bu durumda da eleştiriliyor, yarışmacı da yine tık yok, kafası önünde ya da başını her söylenene sallıyor, diyemiyor ki "Beyler, hanımlar bu şarkıyı sizler gibi okumam mümkün değil, ben olarak kabul edin ve öyle yorumlayın. Bu şarkıyı bizlere seçtiren ve çalıştıran büyük bir müzik adamı, o zaman söyleseydi bu şarkıyı okuma, bunu falanca kişi okudu, sen artık ağzınla kuş tutsan bile yaranamazsın" diye... Yine benim beklediğim gurur mekanizması devrede yok!

Şimdiye dek isim vermedim, şimdi vereyim. Yarışmacı sahnede şarkısını okuyor, bir bakıyoruz ki Bülent Ersoy elinde cep telefonu, mesaj çekiyor birilerine, bir yerlere... Bu durum maalesef birkaç haftadır hep var. Kamera yakalıyor, ekrana geliyor bu görüntü kıyısından köşesinden... Bülent Hanım, siz değil misiniz, sahneye çıkmadan önce garsonların servisi bitirmesini isteyen, siz değil misiniz normal bir insanın 1 ayda çalışıp kazandığı parayı sizi izlemek için 1 gecede verebilen insanları bacak bacak üstüne oturdukları ya da aralarında fısıldaştıkları için koskoca salonun önünde azarlayan? Evet sizsiniz! Peki nasıl oluyor da, siz bir yarışmacı şarkı okurken elinde cep telefonunuz mesajlaşabiliyorsunuz? Sizin kafanızı, beyninizi, ruhunuzu o esnada o şarkıcı adayına ve okuduğu şarkıya vermeniz gerekmiyor mu? Dakikalar sonra nasıl yorum yapabileceksiniz o şarkıya, dinlemediniz ki! Aklınız gönderdiğiniz mesajda ve gelecek olan yanıt da değil miydi? Peki o zaman bir sizin yorumunuzu nasıl doğru olarak kabul edeceğiz?

Daha neler neler var değil mi buraya yazılacak... O kadar çok ki...

Şimdilerde atv ekranlarında yayınlanan 2007'nin başarılı dizisi "HATIRLA SEVGİLİ" deki Beren Saat'de böylesi bir yarışmadan kazanıldı... Kanal D'nin sevilen dizisi "YABANCI DAMAT"ın başarılı oyuncusu Kadir rolündeki Engin Akyürek'de böylesi bir yarışmadan kazanıldı, şimdi ATV ekranlarındaki "KARAYILAN" dizisinde yine göz dolduruyor.

Peki acaba şarkı yarışmalarından niçin bir star çıkamıyor? Peki ama niçin? Neden? Bunun sebebi jüride mi, yarışmacılarda mı, yapımcıda mı yoksa Türk Halkı'nda mı? Televizyon izleyicisi bu tip programları izliyor izlemesine, ama ya sonrası, sonrasında niçin bir Beren Saat çıkamıyor? Ben bunun cevabını bulamıyorum. Siz bulabilir misiniz?