Röportaj: Ahenk Efsane YURTKULU

Grand Cevahir Hotelde yapılan defilede bir çok ünlü isimle podyuma çıkan ‘trans model’ Sudesu Demirel; daha çok imkân verilmesi halinde diğer translarında bir çok meslekte başarılı olabileceğini ispatladı.

Magazinkoliğe özel röportaj veren Sudesu Demirel, son derece ilginç şeyler söyledi...

-Bir trans birey olarak podyuma çıkarken kaygılarınız var mıydı, motivasyonunuz ne oldu? 

"-Kaygım yoktu, bu konuda biraz şanslı görüyorum kendimi. Ailem, akrabalarım, komşularım hep destekçi oldular. 
 Bana her zaman saygı duyuldu, ben de aynı şekilde her zaman saygı duydum. Benim için podyuma çıktığım anda önemli olan orada olmamdı, cinsel kimliğim ekstra bir anlam ifade etmiyordu. Ama önyargı ile birlikte insanların tepkileri farklı olabiliyor. 
 İnsanların cinsel kimlikleri yüzünden başlarına ölüm bile gelebiliyor.

Ne yazık ki nefret yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada bir problem. 
 Nişantaşı’nda rahatça yürüyebilen bir trans birey, aynı rahatlıkla Fatih’te de Bağcılar’da da yürüyebilmeli."

''ÇOCUKLUK HAYALİMDİ!''

-Defileye çıktığınız ilk an neler hissettiğinizi bizimle paylaşır mısınız?

"-Çok heyecanlıydım, çocukluk hayalimdi. Gizem Özdilli gibi çok önemli isimlerle birlikte yürüdüm, bu herkesin altından kalkabileceği bir iş değil, sonuçta yıllarını bu işe vermiş isimlerden bahsediyoruz. Güzeldi, heyecanlıydı. 
 

-Peki ya defileden sonra… Aldığınız tepkiler nasıl oldu? 

 "-Çok iyi, çok güzel oldu. Etrafımdaki insanlar ‘’ Gözlerimiz doldu, gurur duyduk.’’ gibi yorumlar yaptı. Çok anaç tepkiler aldım. Herkes çok beğendi. Bu fırsatı bana verdiği ve ayrımcılık yapmadığı için herkes Pınar Bent’e de teşekkür etti.

 ‘’ HEDEFİM EN İYİSİ! ’’
-Kendinizi nerede görmek istiyorsunuz? Hayalleriniz nedir? 
 
"-Her gün podyuma çıkabilirim! Her gün yürüyebilirim! Bir Çağla Şikel, bir Deniz Akkaya olmak isterim. İyi bir model olarak anılmak, yabancı firmalarla çalışmak, o podyumlarda yürümek isterim.. 
3 yıldır modellik yapıyorum, çalıştığım ajans katalogta beni gösterdiklerinde direkt benimle çalışmak isteyen bazı firmalar trans olduğumu öğrendiklerinde vazgeçiyorlar. Ayrıca Nişantaşı Kültür Sanat’ta oyunculuk eğitimi alıyorum. Bir dizi ya da film, özellikle de bir korku filminde yer almayı çok isterim.

Her şeyin sindire sindire yavaş yavaş yapılması taraftarıyım, fakat hedefim en iyisi. 

Ayrım yapılmasın artık. İnsanı insan olarak sevmek lazım. İnsanın başarısını görmek gerek, o insanın travesti ya da gay olması onun başarısını gölgelememeli. Kim hangi işi iyi yapıyorsa o işi yapmalı. Cinsel kimliğin bir önemi olmamalı. "