İki yıl önce yapımı tamamlanan ve proje sahibi olan sanatçı Sümer Ezgü, Atatürk'ün hayatından bir kesiti anlatan "Son Balo, Vals ve Zeybek" adlı kısa filminin ehil olmayan kişilerin eline geçmesinden rahatsız. Projenin başından sonuna kadar emeği olan Ezgü, "filmimiz kalitesiz bir şekilde insanlara ulaştırılıyor ve emeği olan kişilerin isimleri dahi geçmiyor. Bu bir Atatürk filmidir hak ettiği şekilde sunulmalıdır" diyor.

Atatürk, ölümünden kısa bir süre önce Bursa Belediyesi'nin bir davetine katılarak rahatsızlığına rağmen dünyaya meydan okurcasına vals ve zeybek oynamış ve bu olay da hafızalar da "son balo" olarak kalmıştı. Bunu iki yıl önce bir kısa film haline getiren Sümer Ezgü, büyük bir hayalini de gerçekleştirmişti. Ancak proje için birlikte yola çıktığı kişilerin garip bir şekilde projeyi sahiplenmelerinden ve projenin kalitesiz ve amatörce değiştirilen kopyalarından rahatsız olan Ezgü'nün son ayları, adeta zehir olmuş.

İşte Ezgü'nün ağzından "Son Balo, Vals ve Zeybek" projesi ve bu güzel filmin sonrasında başına gelenler: "Türkiye Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu (TSTK) organizatörü bazı projeler sunmak için bana geldi. Ancak sohbet ilerledikçe kendilerine 'Son Balo' isimli projemi anlattım; Bir hafta sonra TSTK'nın projeye katkı sağlamak istediğini söyledi. Bursa Valisi ve Bursa Bld. Başkanı ile bizzat görüşmemizden sonra Joy PR'ın sahibi Yasemin Nak'ın da devreye girmesiyle Bursa Belediyesi ve Halkbank gibi kurumlar projeye sponsor oldular. Benim o dönem yapım şirketimin kapalı olması nedeniyle Yasemin Nak'ın sahibi olduğu Orion Yapım'dan eserimizi yayımladık. Ve hayalini kurduğum filmi Ömer Lütfi Mete'nin yazdığı senaryo ve Biray Dalkıran'ın yönetiminde gerçekleştirmiş olduk. İlk gösterildiğinde de proje vi film için gerçekten çok olumlu tepkiler aldık."

"Verilen emeğe hakaret var" Filmin başından itibaren her anında emeği olduğunu söyleyen Ezgü yapılan haksızlıklar ilgili şunları söyledi: "Filmde Atatürk'ü oynuyorum. Supervisor, solist ve müzik yönetmeni olmakla birlikte en önemlisi bu projenin sahibiyim. Atatürk'ün tüm görsellerini incelemekten tutun, o geceyi yaşayan sanatçı Müzeyyen Senar'ı Bodrum'da evinde ziyaret edip; Atatürk'ün o gece nasıl dans ettiğini öğrenmeden, montajına kadar filmin her karesinde emeğim var. Ancak gözbebeğimiz gibi baktığımız projemiz son kopyalarıyla verilen

emeği hiç haketmiyor. Çünkü TRT ve Tempo Dergisi için yapılan dağıtımlar için kontrolüm ve bilgim dışında iyi niyetli olmayan müdahaleler yapılarak farklı montajlar yayımlanmış. DVD kapağındaki "Sümer Ezgü ile Hayat Buluyor" ibaresinin ne hikmetse kaldırılmasının yanında filmin başına da yapımcı sıfatıyla zaten sonunda olan isimler tam ekran tekrar eklenmiş. Atatürk'ü oynayan ve proje sahibi olan benim ise esamem okunmuyor. Bahsi geçen TSTK organizatörü ve Yasemin Nak'ın isimleri 'yapımcı' olarak tekrar görülüyor. Yasemin Hanım bize sponsor bulmuş ve komisyonunu da almıştır. Aslen o sırada benim yapım şirketimin yetişmemesinden dolayı film, Yasemin Hanım'ın bize devretmek üzere yapım şirketinden çıkmıştır yani Yasemin Hanım bu filmle birlikte tesadüfen yapımcı olmuştur. Bunlar yetmiyormuş gibi bilgim dışında yapılan montajlarda ses kalitesi düşmüş. İngilizce kopyalarda; Türkçe altyazı İngilizce'nin üzerine yapılmış. Farklı kopyalarda ise katkı sağlayanlar ve projedekiler farklı gösterilmiş. Olanlara müdahalesi ve yeni kopyalarda yine destekleyen sıfatıyla TSTK isminin geçmesi güvencesini vererek, eseri devralmak için TSTK'nın başkanı Hasan Ekşi'ye yazılı başvurdum ve bana kendisinden "Projeye katkılarınızdan dolayı teşekkürler" şeklinde şaka gibi bir mektup geldi. Daha sonra bu önemli kararın yönetimden geçmediği ve kişisel olduğu bilgisini aldım: Bu proje, en başta konusu itibariyle böyle bir

amatörlüğü ve kötüniyeti kaldırmaz."

"Bu bir Atatürk filmidir" Projenin içeriğinden dolayı çok hassas olduğunu dile getiren Ezgü,Son olarak şunu söylemek istiyorum. Çalışmamız daha da ileriye gidecekken, bu kişiler yüzünden bloke oldu. Bu bir Bursa Büyükşehir Belediyesi filmi değildir. Sümer Ezgü, Ömer Lütfi Mete, TSTK ya da ve Yasemin Nak filmi de değildir. Bu bir ATATÜRK filmidir. Ve bir sanat

eseri hakettiği şekilde dağıtılmalıdır" dedi.