Herkese selamlar?

Yazın yaklaşmasıyla daha da yoğun bir döneme girdim. Yeni proje görüşmeleri yetmezmiş gibi, bir de buna hava değişiminden dolayı yakalandığım grip de eklenince, yattım kaldım?

Bu arada, gelecekle ilgili güzel adımlar da attım? Ama yorulmadığımı söyleyemem. Bir önceki yazımdan bugüne, zor zamanlar da geçirdim. Gerek iş hayatımda gerekse özel hayatımda? Tabi bunlar size yansımayanlar?

Şimdi nasıl mıyım? Tek kelimeyle harikayım? Hayatımda önemli bir gelişme oldu? Mesleki başarısına son derece güvendiğim, işindeki profesyonelliğini anlatmama kelimelerin yetmeyeceği, aynı zamanda çok güçlü kalemi de olan -ki bana kalırsa bu yönü onu daha da ayrıcalıklı kılıyor, sevdiğim bir arkadaşımla birlikte çalışma kararı aldık? Yepyeni resimler ve harika gelişmelerle sizlerle buluşacağız? Şimdilik bu kadarını paylaşayım. Bu özel ismin kim olduğunu bir sonraki yazımda göreceksiniz? Büyük bir sürpriz?

Az önce yazdığım gibi, güzel şeyler oluyor. Aynı zamanda kötülüklerle ve kötülerle de baş etmek zorunda kalabiliyorsunuz? Zaten hayatınız kusursuz ilerliyorsa kesinlikle bir yerlerde sorun var demektir. Bir şeyler eksiktir. Ya duygu yoktur ya da başka bir şey? Eksiksinizdir? Sizce hayat, inişleriyle ve çıkışlarıyla güzel değil midir?? Ben bunun, en derinden yaşayan ve yaşamaya da devam eden bir örneğiyim? Yaşadığım her gün bana yeni bir şeyler öğretmeye devam ediyor.

Mesela dostluk nedir acaba? Başkalarının mutsuzluğundan mutlu olmak mıdır? Zor zamanında sırtını dönmek mi? Ya da sen, "aşığım!" diye avazın çıktığı kadar bağırdığında, diğerlerinin umutlarının söndüğünü görüp, bir anda dost olduklarını unutup, yürüyüp gitmeleri midir? Hani nerede kaldı dostluk?

Öğrendim? Çevremde yanlış insanlar biriktirdiğimin farkına vardım. Geç de olsa? "Zararın neresinden dönersen kardır?" ya?

Ama bu zararlar bende kapanmayacak yaralar da açtı. Hem yaşadığım olumsuzluklardan sonra herkese ve her şeye güvenimi kaybettim hem de ilerleyen zaman bana elimde kalan dostlarımın da yalan olduğunu gösterdi.

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, her şey menfaatler üzerine kurulmuş? Yazık? Eskiden bazı değerler vardı? Görüyorum ki çoğumuz her şeyi kaybetmişiz? Ben şanslıyım. En azından yalansız ve gerçek bir aşk var hayatımda? Ya onu da bulamayanlar?? Neye sığınsınlar? Arkalarında güç olarak gördükleri paralarına mı?

Ya yaşlandıklarında? Bir bardak suyu hizmetçilerinin getirmesi mi daha duygulu, daha özel ve anlamlı olacak, yoksa inandıkları, iyi ve kötü her anı birlikte geçirdikleri, gerçek aşklarının mı?? Soruyorum size, sizce hangisi?

Hep unutuyoruz. Hepimizin gideceği yer aynı? Zengin, fakir, ünlü ya da değil? Hepimiz geride bir şeyler bırakacağız? Bir aile, bir dost, bir arkadaş ya da daha fazlası? Ya da hiç?

Zamanınızı iyi değerlendirin. Sevin, sevilin. Çıkarsız, saf, tertemiz? Hayat aslında çok kısa? Kıymetini bilin? Yoksa her şey için çok geç olabilir?

"Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar,

Fakat herkesin hırsına yetecek kadarını değil?"

Bilmem, anlatabildim mi?

Sevgiyle kalın?

ECE GÜRSEL