Hulûsi TUNCA
TELEVİZYONUNUZU KAPATMAYI UNUTMAYINIZ!
Kıvanç Tatlıtuğ’un yakında gösterime girecek olan yeni filminin ilk fragmanı bizim Cengiz (Semercioğlu) ile Seren’in (Serengil) programlarında yayınlandı.. İki dakikalık gösterim bitti.. İkisi de gözyaşlarını tutamamış… Ekran başında ben de.. Neyse mendillerimi hazırlayayım.. Vizyona girmesine az kaldı..
EYVAH! Yazıda Seren’in adı geçti, ister misiniz 3 gün de beni yatırsınlar… Ulen öyle bi şey benim başıma gelsin.. Mehter Takımı tutup gitmezsem.. Program:
09.00: Adliye Bahçesinde kokteyl (içkiler alkolsüz, arzu edenler kendi zulalarından votka karıştırabilir)
11.00: Avukatların gelmesi ve basın mensupları için canlandıran bir kavga
12.00: Üst kata çıkıp, ‘Hapse girebilirsiniz. Bize bi sakıncası yok’ şeklinde bir belge alma.. Bu belgeyi alırken kargaşa çıkarma.
13.00: Bakırköy Kadın Tutukevi’ne hareket.
13.15: Yoda bi çiçekçinin önünde durup, koğuş arkadaşı hanımlara çiçek, çocuklara çikolata alma
13.20: Gazeteciler için ihtiyaç molası (Aman sonra ‘bize çişimizi ile yaptırmadı’ diye yazarlar)
13.25: Mehter Takımı’nın mapushane önünde marşlara başlaması.
13.28: Seren’in ‘Değil 3 gün. 3 gün 3 saat bile yatarım.. Vatan sağ olsun..’ diye naralanması..
13.30: Mapusane Müdürü’nün cama çıkıp ‘Şişşşt çocuk uyuyo biraz yavaş’ diyerek aşağıdaki kalabalığı uyarması
13.35: Seren Serengil’in teslim olması,
13.40: İstiklal Marşı ve Kapanış
Ekranda Necefli Maşrapa ve bir yazı: Televizyonunuzu kapatmayı unutmayınız..
YORUM: İşte televizyonumuzu -yeri geldiğinde- kapatmayı unutmadığımız gün; bu osuruktan haberlerden de kurtulacağız sevgili okurlar.
EVİM Mİ ŞAHANE.. YÜSSÜZLER Mİ ŞAHANE?.. BİLEMEDİM!
Mimar Selim Beyimiz ile ‘Şirine’ Nergiz Hanımımız; evleri dayayıp döşemeye devam ediyor..
Evleri döşenenler Kanal D’den yüklü miktarda bir de alış veriş parası alıyor..
İkidir denk geliyorum.. Ev sahipleri paraları har vurup harman savuruyor, ondan sonra da Selim Bey’e i telefon:
-Paramız bitti napsak acep?..
Napsın garibim mimarım.. ‘Arkadaşlara 2 bin lira daha çıkartın’ diyor..
Hele son bir öğrenci kız vardı ki, babası ile çıktığı alış verişte şımarıklığın tepe noktasındaydı..
Vazo alıyorlar..
-Babişşş iki tane olsun..
Çerçeve alıyorlar..
-Babişşş iki tane olsun..
Koltuk alıyorlar..
-Babişşş iki tane olsun..
Yeter beee!
Ey RTÜK; insanları bedavadan tüketmeye özendiren ve de ‘azmettiren’ bu tip insanları da gör bi zahmet! Ve onları ekrana çıkartanları uyar lütfen..
JET SOSYETE FENA GELİYOR.. HELAL OLSUN GÜLSE’YE..
Yazan: Gülse Birsel, Yönetmen: Hakan Algül, Yapım: BKM Necati Akpınar, Oyuncular: Cengiz Bozkurt, Çağlar Çorumlu, Gülse Birsel, Sarp Apak, Hasibe Eren, Bartu Küçükçağlayan, Derya Karadaş, Ecem Uzun.. Dahası var.. Kanal: Star.. Yayın: Pek yakında..
İlk sinema filmi ile büyük bir başarıya ve gişeye imzasını atan Gülse Birsel, yeni bombasını patlatmaya hazır.. Her ne kadar sonradan görme bir ailenin maceraları olarak tanıtıldıysa da bende bir Avrupa Yakası izlenimi bıraktı.. Onca oyuncu içinde ‘batan’ bir kişi var (bana tabii): Derya Karadaş.. Bu kızımız çok fena abartıyor yahu.. Size de öyle geliyor mu?.. Hani diyorum yönetmenimiz biraz kulağına ‘öhö.. öhö..’ dese.. Çünkü yayına daha zaman var..
SIÇ.. ARIM BURAYA…
TV8’i açtığım. ‘Gel Konuşalım’da kadın sunucumuz Seda’nım hararetli hararetli bi şekilde Hakan Ural’a bir fikrini anlatmaya çalışıyordu.. Konuyu anlayamadım ama hanım ablanın sözünü ezberledim:
-Barsaklarımı boşaltırım buraya (masanın üstünü gösteriyor)
Türkçesi: Sıçarım buraya..
Anında ağzından çıkanı kulağı duydu ve hemen toparladı:
-Şu karnımı yararım.. Bütün iç organlarımı buraya dökerim..
Yemedik.. Kazı çevirdi ama kaz çoktan ateşte bırakın yanmayı kavrulmuştu..
Ertesi gün; Seda Ablam bir Koray Avcı haberi veriyor:
-Aaaaa iğrençç ne ayıııppp, sahneye çıkmadan önce uğur getirsin diye yere tükürüyormuş.. İğğğğğ..
Hakan Ural: Aaa hakkaten çok ayıp, görürsem ikaz ederim..
A be Seda Ablam;
Dün aynı saatlerce masanın ortasına sıçtın bıraktın.. Kimse bi şey demedi..
Koray’ın tükürüğü mü ayıp geldi sana..
AKLIMA TAKILDI: Yahu şu Fazilet Hanım’dan her eve bi tane lazım mı acaba?..
YEMEKEYİZ
Total’de 23. AB’de 10. ABC’de: 13.
Valla helal olsun.. O; (pek çoğu) birbirinden çekilmez, saygısız, sevgisiz, yer yer terbiyesiz yarışmacılara rağmen sıralamalarda bu yerleri alıyorsa, seyircimin de vay haline..
Demek ki o kuşakta başka izleyecek bir şey bulamıyorlar..
HEM DÖVÜN HEM SEVİN.. İYİ BE!
TV8’de Gel Konuşalım’da Gupse ve yeni filmi tartışılıyor..
Seda’nım: Ay yalan yok beğenmedim, birincisi daha güzeldi..
Hakan Ural: Kız ben de beğenmedim, yazık olmuş emeklere.. Ama Gupse’yi çok severim.. Onu da çağıralım bi gün programa.. O yanakları var ya… Şöööle bi sıkmak istiyorum çok tatlı kız yaaa..
O sırada telefonuna bi mesaj gelir.. Yazan patronları Acun Ilıcalı’dır:
-Yahu kafayı mı yediniz, kadının filmini yerden yere vurdunuz, şimdi de programa davet ediyorsunuz..
Hakan: Aaaa hakkaten yaaa.. Ulan bizim patronun gözünden de bi şey kaçmıyor helal olsun valla..
ERTEM EĞİLMEZ Mİ YÖNETMEN YOKSA GUPSE Mİ?
Yeşilçam Tarihi’ne bir filmde yazan, yöneten ve başrol oynayan ilk kadın olarak geçen Gupse Özay, ilk filmindeki başarıyı ikincisinde yakalayamadı.. Öööle diyorlar!
Mehmet Ali Erbil soruyor: Gupse Kızım yönetmense, Fatih Akın, Nuri Bilge Ceylan, Ertem Eğilmez, ne iş yapar? Eğer onlar yönetmense; bu kızımızın yönetmenlik koltuğuna ne işi var?..
Mendilini Sallasan Gupse’ye Çarpıyor
Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye'nin sınırlarını teröristlerden temizlemek için Zeytin Dalı Harekatı'nı başlattı. Birçok ünlü sosyal medya hesapları üzerinden harekata destek verirken bir grup ünlü sessiz kaldı. Bunların başında gelenlerden biri de Gupse Özay.. Mehmetçiklerimizin yanında olmak yerine Alaska’da meydana gelen depreme ağlayan genç oyuncu büyük tepki aldı.
BEBELER BİLE EMRAH’IN SUÇSUZ OLDUĞUNU ANLADI
Ali Göreçgil (Emrah) Faysal ve kardeşinin önce işlerini ele geçirmesini, sonra da konaklarını ellerinden almasına daha fazla dayanamaz ve Faysal’ların konağını basar.. Elinde tabanca.. Sonunda nefsi galip gelir ve adama sıkmaz.. Elinde tabanca fırlayıp gider..
1-Faysal’ın kardeşi onu görür.. 2- Bahçedeki kameralar onu biir biir tespit eder..
Faysal, Ali gider gitmez kendi bacağına sıkar ve ‘Emrah yaptı’ diye polise sığınır.. Polis napar?
‘Valla Ali Beycim elde iki tane kapı gibi şahit var’ der ve Ali’yi nezarete atar..
Bunu yapan bir başkomiser..
Oysa yıllardır polisiye izleye izleye öğrendik ki;
1-Balistik diye bir muayene var.. Adamın bacağındaki kurşunun Ali’nin tabancasından çıkıp çıkmadığı hemen belli olur.
2-Ateş ettiği iddia edilen adamın eli barut kokar.. Oysa Ali’nin (Emrah) eli halis Düzce Tütün Kolonyası kokmaktadır (Son tatilde İstanbul’a dönerken Düzce’den almış..)
Bunları artık bebeler bile biliyor..
Emrah’ın dizisine böyle bir vahim bir hatayı yakıştıramadım doğrusu..
KIZIM KIZIM.. YANAN HUKUK KİTAPLARIN DEĞİL Kİ!
ATV’nin yeni günlük dizisi ‘Beni Bırakma’ tam gaz devam ediyor.. Reytinglere bakmadım durumu nedir ama özensizlik ve dikkatsizlik diz boyu..
Son gözüme çarpan;
Ankara’nın bir köyünde yaşayan Sıla (Sude Doğar) babasından gizlice girdiği üniversite giriş sınavını ve Ankara Hukuk’u kazanır..
Baba bunu duyar.. Dalar kızın odasına.. Odanın altını üstüne getirir.. Kız sürekli ‘yapma baba etme baba’ diye ağlaşmaktadır..
Baba sonunda aradığını bulur: Kitaplar..
Hepsini topluca bahçeye çıkartır, çakar kibriti..
Sıla bağrır: ‘Yakmaaa kitaplarımı yakmaaa…’
Ah be kızım; yakılanlar üniversite hazırlık dergileri.. Hukuk’la ilgisi yok ki.. Nasıl olsun ki daha okula gidip kaydını bile yaptırmadın. Kitaplarını nasıl alacaksın?
Ah yazar ah senarist.. Kaleminize kuvvet.. Yaz dostuuum!
BOYU ÖNEMLİ DEĞİL DİYENLERE.. ÖYLE BİR ÖNEMLİ Kİ!
Ne o yüzlerde gene bir tebessüm.. ‘Hulusi gene başladı..’ diyenleri de duyar gibiyim.. Ama vallahi düşündüğünüz şey değil..
‘Beni Bırakma’ dizisinin bir kötü kızı var: Cansu.. Yani Çağla Çukurova.. Anasının dolduruşları ile zengin koca peşinde..
Bir de kankası var; rolü pek o kadar önemli değil ki cast’ta rastlamadım adına..
Bu ikisi kanka..
Otururken çekilen sahnelerde sorun yok ama ayağa kalkınca durum felaket..
Biri 2 metre.. Öteki 1 metre.. Komik ötesi duruyorlar..
Figüranlar bile boylarına göre değil de sadece yüz güzelliğine göre mi seçiliyor bu dizide?..
HAZAL’IN BOYU GENE YETİŞMEDİ
Fox TV Bizim Hikayemiz’de de aynı durum söz konusu..
Filiz (Hazal Kaya), kardeşlerini yetimhaneden kurtarmak için dümenden bir evlilik yapmak zorundadır ve istemeye istemeye polis memuru Cemil’le (Mehmetcan Mincinozlu) nikah masasına oturur.. Gelinle damadın salona bir girişleri vardı ki gülmemek elde değil..
Damat 2 metre gelin 1 metre..
Bana anında nurlar içinde yatsın Adile Naşit’in gelin olduğu filmler geldi..
Güldüm..
İKİ KİŞİYE HAYRANIM: Bu dizide biri hayırsız baba Fikri yani Reha Özcan.. 3. Malatya ve 4. Bursa uluslararası film festivallerinden En İyi Erkek Oyuncu ödüllü 53 yaşındaki Reha Bey’e hayranım..
Bir de Tülay’a.. Komşu kızı.. Yani Nesrin Cavadzade.. Formunun ve oyunculuğunun zirvesinde.. Bakü doğumlu Nesrin henüz 36’sında.. Ve o da Altın Portakal ve Sadri Alışık Ödülleri sahibesi.. Kutluyorum..
HADİ GÜLÜMSE
Türk Telekom yeni televizyon reklamı.. Muhteşem duygusal.. Sezen Aksu’nun ‘Hadi Gülümse’ şiirini bu reklama kim adapte etti ise.. Yürekten kutluyorum… Tabii ki hakkını vererek okuyan Haluk Bilginer’i de..
BİR DE BANA SOR
Erol Evgin’in daha doğrusu Melih Kibar- Çiğdem Talu’nun unutulmaz eseri şimdi de Ergül Mobilya reklamında.. Yakışmış mı?.. Çiğdem Talu, bu reklamı hazırlayanların rüyalarına girmeye başlamıştır..
BİT PAZARI
Nur yağmaya devam ediyor.. Reklam müziği yazdıran ilham perileri belli ki uzun zamandır piyasaya uğramıyor.. Reklamlar gene nostalji şarkılarıyla doldu.. İşte Barış Manço’nun “Hemşerim Memleket Nire” şarkısı Petlas reklamında.. Yakışmış..
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.