Röportaj: Neslihan Yavuzcan

[email protected]

Fotoğraf: Muzaffer Kantarcıoğlu

Tolga Tekin

Saygılı, seviyeli, samimi, hayattan ne istediğini ve ne olacağını bilen ender kişilerden o muhteşem adam. O kim mi? Tolga Tekin, şimdilerin Paramparça dizisinde ki Özkan.  Kötü ve psikopat kişiliğe saflık ve çocuksuluk, iyilik getiren kişi. Muhteşem Yüzyıl’da da Barbaros Hayrettin Paşaya can veren hani.  Spor yaptığı Clubsporium Akatlar’da buluştuk, herşeyi konuştuk, yılların tiyatro oyuncusu ile. Buyrun sohbetimize.      

• Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?

• Bu zamanla gelişen bir şey. 4 yaşındayken aile toplantılarında masaya çıkartılıp ‘Elvis Presley’ taklitleri yapardım. Kendimi de en iyi taklitlerle, mahalle arkadaşlarımı toplayıp, onlara izlediğim filmleri oynayarak  ifade ettim.Tabi ki Beni beğensinler, alkışlasınlar istedim. Ortaokul ve Lise’de tiyatro kolunun Başkanıydım. Üniversiteye geldiğimde istediğim kesinlikle tiyatro idi. Annemim ve Babamın da gönlünü kırmadan Matematiğimin iyi olmasına rağmen Türkçe ve sosyal yapmayarak konservatuar Sınavları'na girdim ve Hacettepe’yi kazandım.

BABAM MADEN YASASINI ÇIKARTTI AMA NAFİLE

• < >ıl bir ailede büyüdünüz?

  Babam Kars’lı, Annem ise Bulgar Göçmeni. Ankara’da tanışmışlar.  BIr kızkardeşim var. Muhteşem bir anne ve babanın çocuğuyum ben. Babam maden mühendisi çok zeki ve yetenekli, matematik dehasıdır.  Enerji Bakanlığı müsteşarlığı yaparken Devlet Maden Yasasını çıkartan, Maden işçilerinin hayat standartlarını yükselten adamdı. Ne zaman bir  Maden işçisi ölse, ya da bir göçük olsa ayrı evde ayrı bir hüzün olur. Babam madenler ve madenciler için çok uğraştı Avrupa standartlarına gelebilmesi için, ne yazık ki karşılığını alamadı. Annem bana, babam kızkardeşime düşkündü. 41 yaşındayım ama hala annem ‘aman oğlum üşütme, yediklerine, içtiklerine dikkat et’ der.

• < >ız vefat ettikten sonra neler hissettiniz? < >ok erken yaşta kaybettim. Hem Annemin, hem ablamın sorumluluklarını üstlenmeliydim. Ani bir ölümdü, bi an da neye uğradığımızı şaşırdık. O ağır yük ve onun Sorumluluğu çok zordu. Çok zor zamanlar geçirdik. Ve hayat devem ediyor, zamansa herşeyin ilacı. İnanıyorum ki, benimle ve ablamla gurur duyuyordur.

  Konservatuardan mezun olduktansonraİstanbul’a gelip ilerlemediniz, neden Ankara’da kaldınız?

• Mezun olduktan sonra bazı arkadaşlarım İstanbul’a gitti, bazıları da benim gibi Devlet tiyatrosunu tercih etti. Bir an önce gelip, ünlü olmayı düşünseydim. Şimdi çok daha erken tanınmış bir oyuncuydum. Asıl işim tiyatro olduğu için ve mesleğimi yapmak istedim. Mecburi hizmetimi 8 yıl yaptım. Çok da memnunum. Bir şey kaybettiğimi düşünmüyorum. Herşeyin bir zamanı vardır, böylece daha donanımlı, pekişmiş ve olgunlaşmış bir oyuncu olarak geldim.

• < >ısa yoldan para kazanmak için eğitim almadan oyuncu olanlara için ne düşünüyorsunuz?

  Kendi mesleğim açısından baktığım zaman dizi piyasasında bir okul okuma şartı olmamalı. 4-5 ay bir oyuncu koçuna gidip gençler,  şu an da dizide oynayabiliyorlar. Dizi oyunculuğu için illa 4 sene konservatuar okumaları gerekmiyor. Tiyatro da bu söz konusu olamaz.  Sahneye herkes çıkamaz, çıkmamalı da zaten.

   

• < >kıyorlar ama eğitim almadan, tiyatro sahnesine...

  Er meydanı tiyatrodur. Çıktıkları zamanda bizlerde, ne olmadığını görüyoruz.

DİZİ FİLM SADECE PARA KAZANMAK İÇİN YAPILAN BİRŞEY

• Role nasıl hazırlanıyorsunuz?

• Tiyatro için uzun soluklu bir süreç. 2 ay süren prova,masa başı çalışmaları,  ve tabi ki, oynayacağımız teksti, yazarı ve dönemi bilmek zorundayız. Bir oyuncu bunların hepsini araştırmak zorunda. İcabında hararetli tartışmalar olur. Sonuçta bunlar da doğru noktayı bulmak için yapılır. 1,5 ay da sahne provalarından sonra ortaya güzel bir yemek sunulur. Sinema’nın da, tiyatro gibi uzun masa başı çalışması olur, olmalıdır zaten. Çünkü her ikisi de sanat.  Dizi filme ise sadece para kazanmak için yapılan birşey olarak bakıyorum ve sanat yapıldığını düşünmüyorum.

• < > Muhteşem Yüzyıl’da’ Barbaros Hayrettin Paşa, şimdi  ‘paramparça’ dizisinde de Psikopat karakter ‘Özkan’ı’ canlandırıyorsunuz. Aynı karakterlerin üzerinize yapışmamasını nasıl beceriyorsunuz?< >te bu yüzden  ’20 yıldır, tiyatro da kaldım.  Tiyatro bize karakterden karaktere geçmeyi öğretir. Bir karakter yaratmayı ve onun hakkını vermeyi. Bu da ister istemez diziye yansıyor.

  Sizin ustanız?

• < >şem yüzyıl setinde Tuncer Kurtiz gibi bir usta ile tanıştım.. Sette hep yan yana idik. O hep anlatırdı, ben dinlerdim. ‘Herşeyin tadını çıkartarak, dozunda, dengeli yaşamalı’ derdi. Bir oyuncu herşeyi yaşamalı. Keşke daha uzun yaşasaydı usta. < >ça ile herkes paramparça oldu. Özkan neler yapacak bundan sonra?

  Sezon finalini söylemiyorum tabi ki, gerçekten bütün yaz  herkesi merak ettirecek sezon finali geliyor.

   

ÖZKAN’DA SAF, ÇOCUKSU VE  KÖTÜYÜ BİR ARAYA GETİRDİM

• < >zkan karakterinde sizden parçalar var mı?

  Mutlaka kendimizden birşeyler koyarız. Ben Özkan’a saflığını, çocukluğunu verdim. Oyuncu bunları koymak zorunda. Salt kötü ya da iyi  diye bir şey yoktur. Özkan’ıi sadece kötü olarak oynarsanız, halk ilgi duymaz. Özkan parladı çünkü halk onun iyi taraflarını da  gördü. Özkan, hiçbir zaman aklı ile değil, yüreği ile hareket etmiş. her zaman kısa yolu tercih etmiş ve hep kaybeden olmuş. Böylece de hayatın sillesini yemiş.

• < >yle bir ablanız olsaydı ne yapardınız?< >’dan dönmezdim. Hayatından soğutur insanı o kadın.

  Erkan Petekkaya veNurgül Yeşilçay ile sette nasılsınız, eğlenir misiniz?

• Sette çok güzel ve keyifli bir ilişki var. Komik videolar çekiyoruz, gülüyoruz. Hepsi çok tatlı ve eğlenceli insanlar. Stresli setlerden nefret ederim. Bir oyuncunun kafasının rahat olması lazım.

SONGÜL ÖDEN İLE BAŞROLÜ PAYLAŞIYORUZ

• Sinema filminiz?

• < >çen yaz Seren Yüce’nin çektiği ‘rüzgarda salınan nilüfer’ adlı filmde Songül Öden ile başrolü paylaştık. Büyük bir heyecanla filmi bekliyoruz. Venedik’e festivale gideceğiz.

  Konusu peki?

• Bir evlilik hikayesi, tam günümüzün klasik evliliklerinden. 

• Neden evlilikler mutsuz sizce?

• Kimse kimseyi çekmiyor artık. Hele ekonomik özgürlükler geldikten sonra. Emek de, saygı da gitti. Kimse kendisinden ödünde vermiyor. Sabır kalmadı. Çevremde mutlu, huzurlu evlilikler göremiyorum.

EVLİLİKTE SAYGI ŞART,  BABA OLURSAM EĞLENCELİ VE EVHAMLI OLURUM

• Hayat arkadaşınızla karşılaştığınız zaman siz nasıl bir evlilik sürdürmek istersiniz?

• < >çmiş tecrübelerime baktığım zaman saygının ilk planda olması lazım. Tutkuymuş, aşkmış onlar daha sonra gelmeli. Huzuru da, sevgiyi de, tutkuyu da dozunda yaşatan saygı. O saygı baki kaldığı sürece hiçbir sorun yaşanmaz.

  Peki, çocuk ?

• Baba olmayı çok istiyorum. Herkesin hayalidir anne ve ya baba olmak. Dün babalar günüydü benim için hüzünlüydü, 20 yıldır her babalar gününün bir an önce geçmesini dilerim.

• Siz nasıl bir baba olurdunuz?

• < >ğlenceli ve evhamlı bir baba olurum. Devamlı olarak arkasından koşardım nereye gidiyor, ne yapıyor diye. Masada yemeğimi yiyemezdim diye düşünüyorum. Onun gülmesi için her türlü soytarılığı da yapardım. < >ocuğunuz kız mı erkek mi olsun isterdiniz?< >kisi de olsun isterdim. Bir kız bir erkek ikizim olsun çok güzel olurdu. < >şk nedir sizin için?< >nsan var olduğundan beri dünyanın bütün şairleri, sanatçıları, ressamları bunu çözememiş ki, ben nasıl açıklayayım. Kimse bunun sırrına erememiş ki, kara delik gibi birşey aşk. < >lla aşk acılı mı olmalı?

  Mutlaka acılı olmalıdır. Bunu Halil Cibran çok güzel anlatır.  ‘denize benzer, hem sığı hem erişelemeyecek kadar derinlikte aşk’. Aşk’a dair, evliliğe dair, arkadaş’a dair yazmıştır ‘ermiş’ kitabında. Herkesin okumasını tavsiye ederim.

   

• < >şık olunca ne hissedersiniz? < >ç aşık olmadım. İçinizde birşeyler kıpırdamaya başlayınca aşk zannediyorlar.  Sevgi daha önemlidir benim için. Aşk kaybolur gider, sevgi baki kalır. Aşkın hala ne olduğunu bilmiyoruz. 5 yaşındaki bir çocuk için aşk anne ve babadır. 80 yaşına gelmiş öleceğini anlamış birisi için aşk kutsaldır, huzur içinde geçiştir aşk. < >’larda 40’larda nedir aşk?

  Tutkudur.

   

• 3 S kuralınız ?

• < >ı, sevgi, siesta

  2 yıldır İstanbul’da yaşıyorsunuz alıştınız mı?

• < >stanbul’dan denizi alın geriye neyi kalır ki. Burada ki karmaşa ve kaos beni zorladı.  Ankara’nın sakinliğini ve düzenini özlüyorum.    

  Sizin için hayatın tadı nedir?

• Spor yaparım,  yemek yapmaktan çok keyif alırım.

OYUNCU OLMASAM AŞÇI OLURDUM

• Bir sohbetimiz de ‘Oyuncu olmasaydım, aşçı olurdum’ demiştiniz?

• Evet doğru.  Okuldan gelirdim, mutfakta ödevlerimi annemin yanında yapardım. Annem muhteşem bir aşçı olduğu için onu izleyerek geçti o dönemim. Temelim sağlamdır.

• En güzel yaptığınız yemek?

• < >şeyi çok güzel yaparım. Ama en güzeli ‘kuzu incikli bulgur pilavı’.

  Bir tarif alsak?

• < >ncelikle kasabınız özel olmalı. Öyle her yerden et alınmaz. Kuzu inciklerinizi kasabınızdan aldıktan sonra onu düdüklü de sarımsakla önce bir haşlarsınız. Daha sonra o kalan suyla bulgur pilavını yaparsınız. Sonra incikleri belli bir süre sonra bulgur pilavı tam olmadan üzerine koyarsınız. O incikler pilav oluncaya kadar bekler. Yanına da bir  çoban salata yaparsınız.. ohhh mis.....

  Formunuzu nasıl koruyorsunuz?

• < >ğer dizi olmazsa haftanın 4-5 günü spor yapıyorum. Ve şu sıralarda Nefes terapisine başladım. Hayatımda düzgün ve doğru nefes almadığımı anladım, tiyatro da diyafram nefesini kullanmamıza rağmen. Ve hayat demek nefes demek. Daha 2 seans olmasına rağmen spor yaparken kondisyonumun arttığını, böylece vücudumun rahatladığını hissettim. Herkese tavsiye ederim. 

  Beslenmenize dikkat ediyor musunuz?

• < >ok sağlıklı ve düzgün beslendiğimi söyleyemem. Ama dikkat etmeye çalışıyorum.Sette çalışırken biraz  zor oluyor. Günlük hayatımda 2 öğün yiyorum. Geç kahvaltı ve akşama doğru yemek.  Meyveler vazgeçilmezlerim arasında.

  Hayatta olmazsa olmazlarınız?

• < >üzik. Yemek, spor,  ezber ve bir sürü aktivite yaparken devamlı kulağımda müziğim vardır. Güzel olan herşeyi dinlerim. Ve 80’leri çok severim. < >ıl bir Tolga Tekin görüyorsunuz gelecekte?

  Tiyatro ve sinema yapmaya hayatım boyunca devam edeceğim.  Dizi sektöründe  ne kadar var olurum bilemiyorum. En büyük hayalim ege taraflarında deniz kenarında ufak bir restorant açmak. Mutfağına girip yemekleri başta kendim yapacağım.

• Basit olan nedir sizin için?

• < >şiye göre değişir. Benim için,  huzur veren herşey basit olanın içindedir. < >ınızda en acı çektiğiniz an?< >ı çok genç yaşta kaybettim o an.

  Peki en sevinçli anınız?

• < >ın doğum yaptığı yeğenimin geldiği gün. Şimdi 10 yaşında. Paramparça fanatiği, Hollanda’da yaşamasına rağmen hiçbir bölümü kaçırmıyor. < >lkemizin bu geçiş döneminde nasıl bir Türkiye olsun istersiniz?

  Daha çok demokrasi, özgürlük, barış, sevgi, hoşgörü, saygı içinde bir Türkiye.

Anket

• < >ın? < >

  Aile ?

• < >< >ocuk? < >ır. < >?< >< >< >< >< >ır< >iir?< >önüldür < >< >< >< >< >çmiş?

  Hem acı hem mutluluk.

• < >< >< >imdi?< >< >< >< >< >< >ş ?

  Lanet

• < >ış ?

  Dua

• < >< >ısmet< >< >< >

  Endorfin

• < >ğlık?< >< >< >şk< >< >zlem