Tuğba Özerk... "İSTANBUL'A ÇOK ALIŞTIM, İZMİR BANA SESSİZ GELİYOR" !..
1 Ekim Perşembe günü Alem FM’de Füsun Tuncer’le Müzikvizyon’a konuk olan Tuğba Özerk, programda samimi açıklamalarda bulundu.
Alem FM’de Füsun Tuncer’le Müzikvizyon’a konuk olan Tuğba Özerk, müzik dünyasına her geçen gün katılan yeni isimlerle ilgili “ İnsanın kalbinin sesini dinlemesi çok önemli bir şey ancak yetenek yoksa hiçbir şey olmaz. Sektöre giren genç arkadaşlarımızın birçoğu yetenekli ve ciddi çabaları var. İlla sesinin iyi olması ya da besteci kimliğinin olmasından bahsetmiyorum ama isim yapabilmesi için öncelikle yeteneğinin olması, daha doğrusu iyi şarkı söylüyor olması gerekir. Sonuçta yetenek asıldır; bunun haricinde çalışmak çabalamak ve tabii ki eğitim almak önemli bir şeydir.”
“Cover şarkı söylemek büyük bir risktir; ben bu riski aldım!”
Kariyerinde daha çok cover şarkılarla özdeşleşmesi hakkında fikri sorulduğunda “Cover şarkı söylemek tabii ki bir risktir ama ben bu riski aldım ve Allah’a çok şükür kötü gitmedi. Kolaya kaçmak mı? Bence tekrar hayata geçirmek diyebiliriz. Yeni albümde hızlı şarkılar ağırlıkta ama yine cover’lar da olacak. Daha önce arabesk türünde şarkıların cover’larını da söyledim mesela “Alışmak sevmekten daha zor”, “Gönlümün sultanısın” gibi şarkıları seslendirdim; yine seslendirebilirim.”
“Şarkılarımla besleniyorum”
Bir sanatçının nelerden beslendiği üzerine Tuğba Özerk; “Kendi yazdığım şarkılarda hepsinin içerisinde bir parça ben varım. “Aklımda sen varsın” da öyle bir şarkıydı gibi mesela, albümde yer alan “Yaprak yaprak” çok fazla belki dinlenmemiştir; bilinmemiş olabilir ama benim için çok özel şarkılardan bir tanesidir. Dediğim gibi yazmaya devam ediyorum tabii ki insan öncelikle kendi hayatını yazar, çoğu zaman hayal ettiğini de yazar ya da yaşadığı acının daha dip noktasının ne kadar derin olabileceğini tezahür ederek, ne kadar mutlu olabileceğini hayal ederek yazar ama sonuçta şarkı yazarı kendisini yazar bence.”
“İstanbul’a çok alıştım; İzmir bana sessiz geliyor…”
İzmirli olduğunu ancak İstanbul’a çok alıştığını şu cümlelerle ifade etti. “İzmir adeta benim annem gibi ama 19 yaşımdan beri İstanbul’da yaşadığımdan bu şehrin karmaşasına o kadar çok alıştım ki İzmir artık sakin bile gelmeye başlıyor; yeri geldiğinde İzmir’e kaçıp beste yapmak daha keyifli… Zaten Harbi Ceyhan’ın sözleri, Murat Güneş’in bestesi olan İzmir isimli bir şarkım da var.”
“Hayatın melodik olarak devam etmesi gerekir”
Ülke olarak zor bir dönemden geçtiğimizden ve Türkiye gündeminden dolayı müzik etkinliklerinin ve konserlerinin iptal edilmesi ile ilgili olarak Tuğba Özerk “Sahneye çıkmak demek her zaman dans etmek, eğlenmek demek değil. Bazı yaslar sahnede de yaşanabilir. Örneğin bizim kültürümüzde yas zamanı ağıtlar yakarız değil mi? Ağıt yakmak da bir anlamda melodik bir ifade şeklidir. Sahne de illaki “haydi bakalım eller havaya oynuyoruz” gibi bir durum olmak zorunda değil, anlatmak istediğiniz şeyi sahnede de anlatırsınız bir yandan da insanların acılarına merhem olursunuz. Müzik susmalı mı konusuna gelince tabii ki böyle bir şey olmamalı; çünkü radyodan, telefondan, kulaklığımızdan gün içinde mutlaka bir şey dinleyip ya içli ya eğlenceli bir şekilde duygu durumumuzu anlatırız. Yürürken şarkı dinleriz; konuşurken dinleriz; sohbet ederken arkadan kulağımıza gelir. Mesela şu an radyo açıktır; hem bizi dinliyordur hem alttan müzik çalıyordur. Sahneye çıkılmaması gereken çok önemli durumlarda tabii ki çıkılmaz o ayrı bir konu ama hayatın melodik olarak devam etmesi gerekir.” dedi.
“Sosyal medya ile aram fena değil”
Tuğba Özerk, sosyal medyayı kullandığını ancak dijitalden ziyade konuşmaktan yana olduğunu ve ifadelerin insanı anlatmada daha doğru olduğuna inandığını paylaştı. Twitter ve Instagram’da daha çok kendim ile ilgili haberleri paylaşmayı tercih ettiğini belirtti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.