TÜRK SİNEMASI'NDA TESCİL SKANDALI!
Türk Sineması'nda tescil skanlaıyla ilgili Kültür Bakanlığı müfettişleri tarafından soruşturma başlatıdı.
Ali EYÜBOĞLU
Milliyet / Cadde
Türk Sineması'ndaki tescil skandalı ilk patlağını verdi. Söz konusu kişinin birçok filmi üzerine tescil ettirip sattığı anlaşılınca durum yargıya intikal etti. Kültür Bakanlığı müfettişlerini İstanbul'a gönderdi
Türk Sineması'nda böyle bir skandalın patlak vereceği belliydi. Çünkü hayli zamandır sağdan soldan 'kötü kokular' geliyordu. Eski filmlerin tescili konusunda birtakım şaibeler olduğuna dair herkes bir şey söylüyordu. Kimi, "Ölmüş yapımcıları yaşıyor gibi gösterip sahte işlemlerle onlarca filmi üzerine geçirip, televizyonlara satanlar var" diyordu.
Kiminin iddiası da şuydu:
"Film stüdyosunun sahibi filmlere kopya basarken birer kopya da kendine ayırıp sakladı. O filmlerden yapımcıları ölünce sahipsiz kalanların hepsini kendi adına tescil ettirip sattı."
"Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" derler ya, bu kez de öyle oldu. Sinema dünyasında dile getirilen bu iddiaların 'kuru iftira' ya da 'şehir efsanesi' olmadığı ortaya çıktı.
Ölen aile büyüğünün yapımcısı olduğu filmi televizyonda gören varislerinden biri, o kanalı arayıp, "Bu filmi size kim sattı?" diye sorunca Türk Sineması'ndaki tescil skandalı ilk patlağını verdi.
Söz konusu kişinin sadece onu değil, onun gibi birçok filmi üzerine tescil ettirip sattığı anlaşılınca durum yargıya intikal etti.
Müfettişler inceleme başlattı
Bir insanın ya da şirketin, sahibi olmadığı bir filmi (ister yalan beyanla olsun isterse sahte evrakla) adına tescil ettirmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı oyuna getirmesi lazım.
Çünkü filmlere Eser İşletme Belgesi veren yer, Kültür Bakanlığı Sinema ve Telif Hakları Müdürlüğü.
'Tescil skandalı' mahkemeye yansıyınca Kültür ve Turizm Bakanlığı hemen devreye girdi ve konuyu incelemesi için müfettişlerini İstanbul'a gönderdi.
'Telif Yasası' çıkmadan önce çekilen filmlerin televizyonlarda gösterilebilmesi, DVD ve VCD'lerinin piyasaya çıkabilmesi için de 'Eser İşletme Belgesi' şart.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu noktada yarın öbür gün çıkacak hukuki sorunlarda kendini sağlama alabilmek için şöyle bir yol seçti. Bakanlık bu tür filmlere Eser İşletme Belgesi'ni iki şarta bağladı.
Yeşilçam'ın 'Sülün Osman'ları
Bunlardan birincisi sinemanın meslek örgütlerinden temsilcilerin olduğu 'Teknik Bilim Kurulu'nun vereceği onay raporu.
Diğeri de, yapımcılardan aldığı şu taahhütname:
"Bu yönetmelik hükümleri uyarınca gerçekleştirilen işlemlerde gerçeğe aykırı bilgi verildiği ve/veya sahte belge kullanıldığı sabit olan veya hakkında ilgili mahkeme tarafından verilmiş iptal kararı bulunan veya mükerrer olduğu tespit edilen işlemlere ilişkin belgeler iptal olunur. Beyana bağlı gerçekleştirilen bu işlemlerden ötürü Bakanlık sorumlu tutulamaz."
Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu taahhütnameyle kendini garanti altına aldı, ama kanunla yetki verdiği 'Bilim Teknik Kurulu'nun onay verdiği filmlerden hangilerinin şaibeli 'Eser İşletme Belgesi' aldığını ortaya çıkarmak için müfettişlerini devreye soktu.
Kültür Bakanlığı müfettişleri 'Bilim Teknik Kurulu'nun onay verdiği filmleri mercek altına aldı.
Bakalım Türk Sineması'ndaki bu 'Tescil Skandalı' kimlere uzanacak?
Ne kadar filmin sahte evrak ve beyanla sahip değiştirip satıldığı er ya da geç ortaya çıkacak.
Sinema dünyasında konuşulanlara bakılırsa, sahte evrak ve yalan beyanla yüzlerce filmi üzerlerine geçirenlerin kimler olduğu belli.
Bakalım Kültür ve Turizm Bakanlığı müfettişleri, sinema dünyasının bu 'Sülün Osman'larından kaçını saptayacak?
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.