
"Utanmazlık Mahareti"... BU KİTAP MÜSTEHCENLİKTEN DOLAYI HERAN TOPLATILABİLİR
Sosyal medyada yazdıklarıyla keşfedilen 1983 doğumlu Pemra Oğuz`un "utanmaz" üslubuyla kaleme aldığı ve Venedik yayınlarından çıkan "Utanmazlık Mahareti" kitabı gerçeküstü tatlar içeriyor.
"İnsanların duvarlarını yıkmayı seviyorum ve yaparken utanmadıkları şeyleri okumaktan da utanmamaları gerektiğini savunuyorum." diyor Pemra Oğuz... Ve kitabından bazı anektodları şöyle sıralıyor;
*"Aşk insanın G noktasıdır bayım. Girerken acıtmadığınız kalp çıkarken yırtılabilir."
*"Tanrı' ya şükürler olsun!.. Sansürsüz küfrettirdi kendime. Ama sana hep sansür koydu"
*"Aşk oral yoldan alınan zehirmiş meğer ve ayrılık anal bir acı!"
1983 İstanbul doğumlu Pemra Oğuz, şiirlerini ilk defa bloğunda ve Facebook'unda paylaşmaya başladığında, şiirle ilgilenen-ilgilenmeyen, entelektüel, marjinal veya konservatif, birçok farklı çevrenin dikkatini çekmeye başladı.
2011'de Bedri Baykam'ın küratörlüğünde gerçekleşen "Şehvetin Tadı" isimli sergide, Küçük İskender gibi şairlerle birlikte şiirleri, sanat eserleriyle beraber duvarları süsledi. Okurları tarafından bir sonraki adımın şiirleri derleyerek kitap haline getirmesi gerektiği ısrarları sonucunda, 2012 sonunda, Venedik Yayınları'nca yayımlanan "Utanmazlık Mahareti" raflarda yerini aldı.
Pemra Oğuz, şiirlerinde adeta geçmişin tabular altında yaşamış kadınıyla, 100 yıl sonrası ütopik modern kadınının bugünkü çelişkilerini, kederini, ağrısını, iç hesaplaşmalarını oldukça sert ve amansız bir üslupla yazıyor. Aşkta ve kadın-erkek cinselliğindeki kötücüllüğü en başından kavramış bir şair var karşımızda. Tüm kadınlık tabularını bombalayan "utanmaz" üslubuyla, her şiirinde yüzümüze vuruyor bu katı gerçekliği.
Bedri Baykam'ın da "Utanmazlık Maharetin"nin arka kapak yazısında söylediği gibi: "Bu kız kayınvalideleri panik ettirebilecek cinsten saatli bir bomba! Ne zaman, nerede, hangi sözcük kurgusuyla sizi gözünüzün içine bakarak kalbinizden veya erkekliğinizden şişleyecek, bilemezsiniz. Pemra'nın dizeleri gerçeküstü tatlar içerse de esas ağır yaşanmışlıkların 'erken olgun' şaşkınlığını taşıyor. Jack Kerouac'tan Charles Bukowski'ye, Erje Ayden'den Küçük İskender'e yürüyen bu çizgi, ister düz yazsın, ister şiir, ruhumuza yasemin kokulu bir kasap bıçağı gibi damardan giriş yapıyor. Pemra yalnız gezinen bir at olarak kalmalı, kovboysuz."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.