Aşağıdaki röportaj Kıbrıs Havadis Gazetesi tarafından Alaaattin Kayalı tarafından yapılmıştır?

A.K.- Bize kendinden bahseder misin?

Y.A.- 22 yaşındayım. Bodrum'da doğup büyüdüm. Daha sonra Akdeniz Üniversitesi Felsefe Bölümü'nü kazanmamla beraber Antalya'ya yerleştim. Antalya'da profesyonel olarak modellik yaşamıma başladım. 2009'da Avrupa Birliği Güzellik Yarışması'nda üçüncü oldum. Daha sonra sunuculuk yapmaya başladım. Geçen yıl üniversiteden okul birincisi olarak mezun oldum. Geçtiğimiz Temmuz ayında da Türkiye'nin en iyi mankeninin seçildiği Miss Model of Turkey'de ikinci oldum.

A.K.- Kraliçe olmak nasıl bir duygu ve hayatında neler değiştirdi?

Y.A.- Çocukluk hayalimdi diyebilirim. Hiç bir yarışmayı kaçırmadan izlerdim. Biraz da çevreden aldığım yorumlar beni modelliğe yöneltdi diyebilirim. Ailem pek sıcak bakmıyordu aslında yarışmaya girmeme ya da modellik yapmama. Ama işimi düzgün yaptığımı anladıklarında onlar da destek oldu. Miss Model'den sonra hayatımda iş anlamında olumlu değişiklikler oldu. Yoğun bir tempoya girdim. Ama herşeyden önemlisi çocukluk hayalimi gerçekleştirmiş oldum.

A.K.- Bugünlerde neler yapıyorsun, hedeflerin nelerdir?

Y.A.- Bugünlerde çok fazla Antalya'da duramıyorum. İş tempomdan dolayı devamlı istanbul'a ya da şehir dışında başka yerler de bulunuyorum. Bunun haricinde yüksek lisans sınavlarına hazırlanıyorum. Ben eğitimimi hiç aksatmadım, her zaman odak noktamdı.

A.K.- İki ay felsefe öğretmenliği yapmış ve istifa etmişşin. Neden? Öğretmenlik zor bir meslek miydi senin için?

Y.A.- Evet. Antalya da bir okulda iki ay öğretmenlik yaptım. Zor bir meslek değildi aksine çok sevdim ve öğrencilerimle diyaloglarım da çok iyiydi ama sonra düşündüm ki ben öğretmenliğe istediğim zaman dönebilirim. Sonuç da diplomam hazır ama modellik belli bir yaşdan sonra yapılmıyordu. Bende ileride pişman olmamak için çocukluk hayalimin peşinden koştum ve istifa edip Miss Model of Turkey'e girip ikinci oldum. İyi ki de böyle bi karar vermişim. Çünkü insanı en çok üzen şey ''keşke'' lerdir.

A.K.-Yarışma sonrası tepkiler nasıldı yani kıskançlıklar yaşadın mı çevrende?

Y.A.- Çok olumlu tepkiler aldım. Herkes hak ettiğimi düşünüyordu zaten. Aksi bir yorum olsaydı, benim için üzücü olurdu. Kıskançlık kişinin kendi karakteriyle alakalıdır. Kıskanç insanlar zaten her zaman kıskanacak bir malzeme bulurlar. Tabi ki kıskananlar da oldu ama dediğim gibi bu bir kişilik sorunu olduğu için, onlar zaten yarışmadan öncede kıskanacak bir şeyler buluyorlardı.

A.K.- Çok başarılı bir öğrencilik yaşamın olmuş. Peki zor olmadı mı modellik ile okulu aynı anda yürütüp hem de birincilik ile mezun olmak?

Y.A.- Zor olmadı diyebilirim. Her şeyi planlı ve düzenli yürüttüğünüzde başarılmayacak hiç birşey yoktur. Benim her şeyim programlıdır. İşim, okulum, uyku düzenim hepsi saatlidir. Defile provaları arasında bile ders çalıştığımı hatırlarım çoğu zaman. Hiç birşeyi son güne bırakmam. Boş zamanlarımı çok iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Bence her şey sistemli olmaktan geçiyor, gerisi teferruat. Hayat da ne yaptıysam hep en iyisi olsun istedim. Okulumu birinclikle bitirdim, modellikde de Türkiye'nin en iyi modeli seçildim. Çöpçü bile olsaydım, çöpçüler kralı olmak için uğraşırdım sanırım.

A.K.- Türkiye'nin en uzun boylu ve uzun bacaklı mankenleri arasındasın formunu ve güzelliğini neye borçlusun?

Y.A.- Evet standartların biraz üstündeyim, boyum 1/80, bacak boyum 116 cm. Haftada üç gün plates yapıyorum ama onun dışında yediklerime hiç dikkat etmem. Tatlı ve çikolatayla aram çok iyidir ki, zaten kilo da alamıyorum genetik olarak.

A.K.- Peki ölçülerin nedir?

Y.A. Boyum 1/80, ölçülerim 90/62/93, yabancı dilim İngilizce, hobilerim de şarkı söylemek, gitar çalmak ve spor yapmak.

A.K.- Alışveriş ile aran nasıl, daha çok neler alırsın, ne tarz giyinmeyi seversin?

Y.A.- Alışveriş ile aram her bayan gibi tabi ki de iyi, ama saatlerce dolaşmayı sevmem. Bir şey gözüme ilk çarptığında onu beğendiysem alırım. Beğenmediysem de saatlerce incelemem. Oturmuş standart bir tarzım var. Kışın tayt, dizüstü çizme, bol gömlekler ve deri ceket giymeyi çok severim. Yazın da mini şortlar, taşlı parmak arası terlikler ve rengarenk t-shirtler giymeyi severim. Ama özel günler için siyah mini elbise ve siyah topuklu ayakkabım en büyük kurtarıcımdır.

A.K.- Cildin ve saçların çok parlak ve pürüzsüz. Özel bir formülün var mı?

Y.A.- Çok fazla kimyasal ürünler kullanmıyorum. Zaten işimiz gereği çok ağır makyaj yapıyoruz. O yüzden normal hayat da hiç makyaj yapmıyorum. Sadece kırmızı ruj sürüp çıkarım. Asla makyajla yatmam. Cildime ayda bir radyo frekans yaptırıyorum ve gül suyunun da çok iyi geldiğini düşünüyorum. Onun dışında asla güneşlenip, bronzlaşmıyorum. Zaten dünyanın hiç bir yerinde modellerde bronzlaşmak diye bir kavram yok, bir tek Türkler bunu moda haline getirmiş durumda. Saçlarıma da açıcı hiç bir işlem yaptırmıyorum. Ayda bir düzenli bakım yaptırıyorum. Kaliteli şampuan ve kremler kullanmayı tercih ediyorum.

A.K.- Kendinde en çok beğendiğin ya da beğenmediğin yerlerin nelerdir?

Y.A.- Ben en çok cildimi, saçlarımı, bacaklarımı ve dudaklarımı beğenirim ama tabi ki de kusursuz değilim. Mesela ayaklarımı hiç beğenmem.

A.K.- Türkiye de en başarılı bulduğunuz mankenler var mı? (Kimler?)

Y.A.- Başarılı olmak, medyatik olmak değildir bana göre. Medyatik olmayıp da başarılı diyebileceğim bir çok arkadaşım var. Ama isim diyorsanız Tuğçe Kazaz ayrı bana göre, onu her anlamda çok beğeniyorum.

A.K.- Burcun nedir? Burcunun özelliklerini taşıyor musun?

Y.A- Tipik bir boğa burcuyum ve bir çok yönünü taşırım. Hırslı olmam, başarı odaklı olmam en tipik taşıdığım iki önemli özelliğidir.

A.K.- Beraberliğin var mı? Hiç aşık oldun mu biraz bahseder misin?

Y.A- Şu an bir beraberliğim yok. Hayatımda bir kez deli gibi aşık oldum. Onunla tanışana kadar hep diğerlerini aşk sandığımı anladım. Hiç beraber olamadık. İmkansızlıklar vardı hayatımızda ve görüşmeme kararı aldık. Ama hala aklıma gelmediği tek bir günüm bile geçmedi. Uzun bir süredir görüşmememize rağmen. İnsanın ruh eşini bulup, bazı şeyleri yaşayamadan bitirmesi gerçekten çok acı?

Şu anda hayatımda kimseyi istemiyorum. Aşık olmadığım biriyle beraber olmaktansa, aşık olduğum insana uzak yaşamayı tercih ederim.

A.K.- Müzikle ilgilendiğini biliyorum neler yapıyorsun? Müzik kariyerine devam etmeyi düşünüyor musun?

Y.A.- Evet. Ben 6 yaşımdan beri müzikle iç içeyim ki zaten müzisyen bir aileden geliyorum. Çok küçük yaşlardan beri gitar çalıp, beste yapıyorum. Yani ileride müzikle ilgili bir çalışmam olursa, manken şarkıcı damgası olmayacak üzerimde. Çünkü modellikten önce zaten müzik vardı hayatımda. Müzik benim için vazgeçilmez. Tabi ki de bir gün müzikden iyi bir kariyer elde edeceğime inanıyorum.

A.K.- Ünlü manken Alessandra Ambrosio güzel olmanın dezavantaj olduğunu, güzel bir insanın zekasının önemsenmeyeceğini söylemiş. Bu konudaki fikrin nedir?

Y.A- Evet bu önyargı her zaman var. Hatta insanlar benim okul birincisi olduğumu duyduklarında çok şaşırıyorlar. Hep manken boş, kafası çalışmayan biri olarak anılıyor. Aslında haksız da değiller ama çoğu model böyle olsa da, herkesin aynı kefeye konulması doğru değil.

A.K.- Kendini üç kelimeyle nasıl tanımlarsın?

Y.A- Hırslı, gururlu ve duygusal.

A.K.- Model Ece Gürsel'e benzetiliyor muşsun? Sen onu kendine benzetiyor musun ya da kendine örnek alıyor musun?

Y.A- Evet bir çok kez benzediğimiz yönünde fikirler duydum. Belki fiziğimiz. Beyaz tenli, uzun saçlı oluşumuz biraz benziyor ama onun dışında çok bir benzerlik kuramıyorum ben. Ece Gürsel iyi kıyafet taşıyan, iyi bir model. Türkiye standartlarının üstünde bir fiziği var. Başarılı buluyorum kendisini.

A.K.- Son olarak bize hayat felsefeni tanımlar mısın?

Y.A- Beni en iyi tanımlayan cümle ''beni öldürmeyen acı güçlendirir''.