CHAT PROGRAMLARI MI SOSYAL MEDYA UYGULAMALARI MI DAHA SOSYAL!

SOSYAL MEDYANIN EVRİMİ: GERÇEK SOSYALLEŞME NEREDE?

Günümüzde sosyal medya, iletişim alışkanlıklarımızı köklü bir şekilde değiştirdi. Ancak 2007 yılından önce, internetin en popüler kullanım alanlarından biri anlık mesajlaşma ve chat programlarıydı. ICQ, mIRC ve MSN Messenger gibi platformlar, insanları bir araya getirerek süratle sosyalleşmelerini sağlıyordu. O dönemde internetin insanları asosyalleştirdiğini iddia edenler, gerçekte bu araçların insanları birbirine daha da yakınlaştırdığı gerçeğini göz ardı ettiler.

CHAT PROGRAMLARINDAN SOSYAL MEDYAYA GEÇİŞ

1990'lı yılların sonlarından itibaren chat odaları, insanların ortak ilgi alanları etrafında buluştuğu sanal mekanlar haline geldi. Bu platformlar, telsizin bireysel arkadaşlık ilişkileri için kullanılmaya başlanmasına benzer bir etki yaratmış ve internet üzerinden yeni dostluklar kurmayı mümkün kılmıştı. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte MSN Messenger gibi görüntülü konuşma imkânı sunan uygulamalar popüler hale gelirken, arkadaşlık ve tanışma siteleri de yaygınlık kazandı.

2007 yılında Facebook'un ortaya çıkışı, sosyal medya devrimini başlattı. Facebook ilk çıkışıyla yeni bir arkadaşlık ağını genişletme yeni kişileri tanıma işlevi görse de ilerleyen zamanlarda daha önce chat platformlarının sunduğu serbest etkileşimi daha kuralcı ve kişiselleştirilmiş bir yapıya dönüştürerek kullanıcıların kendi sosyal ağlarında kalmalarını sağladı. Sonrasında gelen Twitter, Instagram ve TikTok gibi platformlar da benzer bir anlayışı sürdürdü ve dijital iletişimin çehresini değiştirdi.

SOSYAL MEDYANIN GETİRDİĞİ SOSYALLEŞME ANLAYIŞI

Geleneksel chat uygulamalarının aksine, günümüz sosyal medya platformları, kullanıcıların belirli bir algoritmaya göre içerik görmesini sağlayarak daha kontrollü bir etkileşim ortamı sunuyor. Ancak bu durum, insanların gerçek sosyalleşme deneyimlerinden uzaklaşmasına da neden olabiliyor. Bu sosyal ağların toplumsan etkilerinden çok sosyalleşme tarafını konuşacağım ama bazı toplumsal olaylarda facebook ve twitter gibi platformların insanların kendi yakın çevresine karşı kişisel görüşlerinden dolayı düşman olmalarına bile neden oldular demek yanlış olmaz!

Özellikle Facebook ve Twitter, bireylerin kişisel görüşlerini öne çıkarmasını sağlarken, bazen bu fikir ayrılıkları yakın çevreleri arasında bile anlaşmazlıklara yol açabiliyor diyebiliriz.
 Instagram ise daha çok kişisel beğenilme arzusu üzerine kurulu bir platform olarak öne çıkıyor. YouTube ve TikTok gibi video bazlı platformlar ise bireylerin kendilerini görsel ve içerik bazlı olarak ifade etmelerini sağlıyor.

GERÇEK SOSYALLEŞME NEREDE?

Bugün sosyal medya, insanlara görüşlerini paylaşma, kendilerini ifade etme ve farklı kitlelere ulaşma fırsatı sunuyor. Ancak bu platformlar gerçek sosyalleşmeyi mi destekliyor, yoksa bireyleri dijital ortama mı hapsediyor? Eskiden chat odaları ve anlık mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla gerçek zamanlı etkileşim kuran insanlar, bugün sosyal medyada daha fazla filtrelenmiş, algoritmalar tarafından yönlendirilen bir etkileşim modeline maruz kalıyor.

Geleneksel chat uygulamalarının sunduğu serbest iletişim ortamı, bugünün sosyal medya dünyasında daha kontrol altına alınmış durumda. Peki bu yeni düzende gerçek sosyalleşme hala mümkün mü? Yoksa sosyal medya, insan ilişkilerini daha da yüzeysel hale mi getirdi?

Tartışma devam ediyor, ancak bir gerçek de açık: Bugünün sosyal medya platformları, 20 yıl önceki chat odaları kadar samimi ve doğrudan bir iletişim sunmuyor. Bunun yerine, bireylerin kendilerini daha çok göstermeye odaklandıkları bir arenaya dönüşmüş durumda. Gelecekte bu dengenin nasıl değişeceği ise merak konum arasında.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.