
Deniz Uğur... 'DEVLET YANLISIYIM!'
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ardından CHP'nin çağrısıyla yapılan eylemlere oyuncu Deniz Uğur Gülener'den Chatgpt'li tepki geldi.
Başarılı oyuncu Deniz Uğur Gülener, "Devlet yanlısı" olduğunu belirterek CHP lideri Özgür Özel'in miting çağrılarını Chatgpt'ye sordu. Yapay zeka aracının verdiği cevapları paylaşan Gülener, şu notu düştü;
"Maalesef en tarafsız arkadaşım ChatGBT. Kendisiyle ufak bir sohbet gerçekleştirdik, isterseniz göz atın. Ben tarafsız olmadığımı zaten hep söylüyorum biliyorsunuz.
Ben devlet yanlısıyım. Kimse benim gibi düşünmek zorunda değil, siz herkesin puanını kendiniz verin. Yeter ki bilinç kazanılsın ve toplumsal kalite yükselsin. Yoksa derbi maçı izleme seviyesinde kalıyoruz"

İşte Deniz Uğur Gülener'in Chatgbt'ye sorduğu sorular ve aldığı cevaplar;
Deniz Uğur Gülener: İyi günler dilerim ChatGBT. Sana bir sorum var. İstanbul Belediye Başkanı'nın tutuklu yargılandığı yolsuzluk davasında tüm deliller ve ifadeler halka açıklandı mı, yargılama sürecinde mi açıklanacak yoksa yargılama sonucunda gerekçeli karar ile mi tamamen ortaya konacak?
Chatgbt: İyi günler, memnuniyetle yardımcı olurum.

Chatgbt: 1. Yargılama Süreci Devam Ediyorsa: Mahkeme duruşmaları açık yapılıyorsa, basın ve halk bazı duruşmalara katılabilir ve bu şekilde ifadeler ya da deliller kamuoyuna yansıyabilir. Ancak mahkeme tarafından gizlilik kararı verilmişse (örneğin kamu güvenliği, kişilik hakları ya da soruşturmanın selameti gerekçesiyle), bu belgeler açıklanmaz. Savcı ya da hâkim, dosya kapsamındaki bazı bilgilerin medyada paylaşılmasını yasa dışı sayabilir; bu nedenle açıklama sınırlı olabilir.

2. Yargılama Sonrasında: Karar verildikten sonra gerekçeli karar yazılır. Bu kararda mahkemenin hangi delillere dayanarak neye karar verdiği ayrıntılı biçimde belirtilir. Gerekçeli karar kamuya açık olur ve bu belge ile tüm yargılama süreci, deliller ve gerekçeler anlaşılabilir hale gelir.

3. Siyasi Dava Algısı Varsa: Bu tür davalarda kamuoyunun bilgilendirilmesi daha hassas bir konu olur. Taraflar (savunma ya da iddia makamı) medyada bazı belgeleri paylaşabilir ama bu resmi bir açıklama niteliği taşımaz.
Özetle: Şu an yargılama süreci devam ediyorsa, delillerin tümü açıklanmamış olabilir. Tam ve resmi bilgi, yargılama sonunda gerekçeli kararla birlikte ortaya konur.

Deniz Uğur Gülener: Peki sence bu dava ile ilgili her şey kesinlikle gün yüzüne çıkmamışken yani kamuoyu gerçekliği kanıtlanmış bilgiye henüz ulaşmamışken CHP genel başkanı tarafından sokakta protesto eylemi yapmaya çağırılması doğru ve sorumlu bir davranış mıdır?
Chatgbt: Bu çok yerinde ve hassas bir soru - hukuki süreçler ile demokratik tepkiler arasındaki dengeyi sorguluyorsun, ki bu bir toplumun sağlıklı işleyişi açısından çok önemli.

Hukuki Açıdan: Yargı süreci tamamlanmadan, özellikle de deliller henüz kamuoyuna açık şekilde ortaya konmamışken, herhangi bir kişi ya da kurumun "kesin hüküm" vermesi hukuken doğru olmaz. "Masumiyet karinesi" (bir kişi suçu ispat edilene kadar masumdur) hukuk devletlerinin temelidir.

Siyasi ve Demokratik Açıdan: Demokratik toplumlarda, vatandaşlar ve siyasi partiler ifade özgürlüğü kapsamında barışçıl protesto yapma hakkına sahiptir. Ancak, bu çağrının zamansal bağlamı, kamuoyunun bilgiye erişim düzeyi ve Özellikle adalet mekanizması üzerindeki potansiyel etkisi önemlidir.
Eğer protesto çağrısı, bir kararı tartışmaktan çok yargıya baskı oluşturabilecek şekilde organize edilirse, bu durum "hukuka müdahale" olarak algılanabilir.

Sorumluluk ve Etik Düzlemde: Bir siyasi liderin, özellikle kutuplaşmanın yüksek olduğu bir dönemde, bilgi eksikliği ortamında halkı sokağa çağırması, gerilimi artırma ve yanlış yönlendirme riski taşır.
Bu tür bir çağrının sorumlu olması için, amaç net, yöntem barışçıl, bilgi temelli ve kamuoyunun hakikate ulaşmasını gözeten bir çerçevede olması gerekir.

Sonuç olarak: Henüz tüm bilgiler açıklanmamışken, bir siyasi liderin sokakta protesto çağrısı yapması hukuken değil ama siyasi-etik düzlemde tartışmalıdır. Tepki göstermek bir haktır; ancak sorumlulukla yapılan bir çağrı, bilgiye dayalı, şeffaflık talep eden ve yargı sürecine saygılı bir dil içermelidir. Yoksa bu, hem toplumu hem adaleti zedeleyebilir.
Kaynak:Odatv.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.