Gündem yoğun ve sıcak!

2025 hepimizin çok saygı duyduğu ve sevdiği bir sanatçımıza veda ile başladı. Ferdi Baba, kazandığı servetini akıllı yatırımlar ile daha da büyütme yetisine haiz olduğundan da hemen mirası konuşulmaya başlandı. Hatta ve hatta bazı gazeteci arkadaşlarımız nasıl bir paya göre hesaplandığını asla bilmediğim bir şekilde servetin 5 evlada 600 milyon TL olarak bölüneceğini bile yazdı. Bana da tabii ki zamanında sansasyon olmuş miras davaları ve mirasa dair her konunun magazinel figürlerini örnekleyerek hukuki bilgilendirme kısmı düştü.

Bir diğer meselemiz hız kesmeden devam etmekte olan yasa dışı bahise karşı yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklanan, ifadesine başvurulan ünlüler. Bu konu çok su kaldıracak gibi duruyor lakin, bilgi kirliliği her popüler meselede olduğu gibi burada da başrolde. Bu sebeple siz değerli okuyucularıma önce yasadışı bahis nedir? neden suç teşkil eder? ünlülerin suçlandığı ‘teşvik’ neyi ifade ediyor masaya yatırmanın zamanı geldi. Dosyada soruşturma sürerken tutuklu ve tutuksuz olarak şüpheliler mevcut, iddianame tamamlandığında çok daha sağlıklı yorumlar yapılabilir ancak taze taze sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz’ın tutuklanmış olması ilgiyi bu konuya epey arttırmakta. Türkiye’nin en başarılı magazin haber sayfası olan magazinkolik’in biricik hukuk neferi olarak yaptığım araştırmalar neticesinde edindiğim sağlıklı ve doğru bilgiyi sizlere ulaştırmak boynumun borcudur.

E hadi başlayalım o zaman..

Neticelenmiş ve devam eden son derece sansasyonel bir sürü ‘ünlü’ miras davalarımız arasında birbirinden farklı unsurlar içermesi sebebiyle sizlere 3 dosya inceleyeceğim. İlk olarak son günlerin popüler isminden bahsederek konuya dalış yapıyorum. Merhum Ferdi Tayfur ve kızı Tuğçe Tayfur arasında gerçekliğini sadece tam olarak baba-Kız’ın bilebileceği bir kırgınlık konuşulmakta. Merhum Ferdi Bey’in Avukatının yapmış olduğu açıklamada kızını mirastan reddetmek arzusunda olduğuna dair haberler yapılıyor. Bazı kaynaklar da vefatından önce ünlü sanatçının kızıyla arasının düzelmesini istediğini dile getiriyor. Bu iki durum ve yine meslektaşımın yapmış olduğu açıklamada Tuğçe Hanım’ın babasına karşı hakaretamiz ifadeler içeren mesajlarının olduğunu doğrulamış olması hukuki terim ile mirastan çıkarılmanın unsurlarını tam olarak oluşturmaz.

Sizlere tansiyonu yüksek miras konusunun nasıl ilerleyebileceğini anlatmak isterim. Türk filmlerindeki meşhur repliktir ‘Seni mirasımdan red ediyorum!’ diye bağırır öfkeli baba ve şımarık zengin genç bir anda bütün hukuki haklarını kaybederek derbeder olup kendi emeği ile hayatta kalmaya çalışıp ilk defa çile çekmeye başlar. Peki bu gerçekten bu derece basit mi? Cevap HAYIR!

Çünkü miras çok sıkı korunan bir hukuki haktır öyle ki; saklı pay sahibi mirasçıların, mirastan ıskatı bile gerçekleşse saklı payı her daim korunur. Saklı pay sahibi mirasçının korunan bu hukuki değerini kaybetmesi oldukça zordur. Öncelikle size “saklı pay” ne demek kısaca özetliyorum. Saklı pay, bir kişinin hak ettiği mirastan alması gereken asgari pay oranıdır, ihlali halinde tenkis davası ile hukuki hak korunur. Saklı pay ile hak sahibi mirasçılar alt soy, üst soy ve eştir. Saklı pay oranları ise yasada belirtildiği oranda düzenlenmektedir ve çoğu zaman terekenin tespiti ve tenkis ile birlikte açılan davalarla korunan hukuki değerlerdir.

Bu durumda Tuğçe Tayfur saklı paylı bir mirasçıdır ve mirastan çıkarılması sağken yapılan bir miras sözleşmesi yok ise imkansıza yakındır. Son günlerinde babasıyla arasındaki meseleler sebebiyle diğer mirasçılar kadar pay almaması gerektiğine dair dava açılsa bile önceden bir mirastan feragat sözleşmesi söz konusu değilse saklı payı her daim korunur. Yani değerli meslektaşım Av.Hakan Tamgüç , Tuğçe Tayfur’a karşı bir mirastan men edildiğine dair vasiyet yürürlüğe koysa dahi saklı payı Tuğçe hanım lehine korunmaya devam edecektir.

Bir diğer ortalığı alev alev yakan mesele ise mirastan mal kaçırma diğer bir değiş ile muvazaalı işlemler sebebiyle davası hala sonuçlanmayan sinema efsanemiz Cüneyt Arkın ve kendisi henüz bir doktor iken evlilik birliği içerisinde doğan kızı Filiz Cüreklibatur.

Miras ardından kardeşler arasında mal kaçırma iddiaları yeni değil. Özellikle kız çocuklarının mağdur olduğu bu miras davalarına biz avukatlar oldukça aşinayız. Filiz hanım da tıpkı Tuğçe Hanım’da olduğu gibi saklı paylı bir mirasçı olduğundan sanıyorum şu an devam etmekte olan davaları ön mesele olarak muvazaalı işlemlerin incelenmesi ve ardından tereke tespiti son olarak tenkis ile hakkı olan saklı payı da korunarak ‘Ölüm hak, miras helal!’  düsturumuzdan ötürü zor bir süreç geçiriyor.

Miras konuları her daim can sıkıcı olmuştur çünkü yaşarken insan her an ölümü düşünmediğinden ve sevdiği insanların kendi kazandığı mal sebebiyle aralarının bozulacağı ya da kendi arasının bozulacağından endişe ettiğinden kaçak güreş yaşanır. Maalesef ilk evliliklerde doğan çocuklar, sonra kurulan evlilik birliklerinde aile içerisinde kendilerine çok fazla samimi alaka gösterilmez ise dışlanmış olur ve genelde anne ya da baba figürüyle yeterli zaman geçiremez. Bu durum sonradan kurulan evlilik birliğinden olan çocukların baba ya da anneleriyle kendisi kadar zaman harcamadığını gören çocuklara önceki evlilikteki çocuğu nankörlük ve hazıra konma ile suçlayarak aslında kardeşi olan insanlara karşı kin gütmelerini sağlayabilir. Aslında hepimiz öldüğümüzde iki metreye giriyoruz keşke böyle duygulara kapılmadan konuşarak anlaşabilsek, fakat hem mal canın yongası hem de nefsini o kadar kim dünya malından terbiye edebilmiş ki… Amacım yargılamak değil o yüzden sadece kardeşler arasında çıkan bu dünya malından kaynaklı gerilimlere üzülmekteyim. Sonuç olarak Filiz hanım da saklı paya sahip olduğundan tenkis sonuçlanınca umarım yüzünü güldüren adil bir sonuç ile hayatına devam eder diyorum ve bir sonraki mirasımıza geçiyorum.

Bir sonraki ünlümüz aslında yaşıyor  (Allah sağlıklı uzun ömür versin ). Kendisinden bahsetme sebebim bir temennisi. Sevgili Reha Muhtar son günlerdeki miras kavgalarından oldukça etkilenmiş olacak ki açıklamasında ‘"Ferdi Tayfur'un annesinin etkisindeki kızıyla hayatta görüşememesi, öldükten sonra cenazesindeki olaylar umarım benim başıma gelmez. Bütün mücadelem o….’ Demiş.

Kendisine köşe yazım aracılığı ile birkaç hukuki tavsiye vermek istiyorum. Vasiyet türlerinden en kuvvetlisi resmi vasiyetnamedir. Sözlü vasiyetname de geçerlidir lakin hukuki anlamda boşluk bırakmamak ve hukukun yoruma açık kalan kısımlarının avukatlar tarafından doldurulmasını istemiyor ise resmi bir vasiyetname hazırlayarak geçerli olabilecek hukuki şartlar ile kendinden sonra malını dilediğince dağıtabilir. Manevi olarak şartlar da mümkün vasiyet bırakmak için lakin hukuka ve mantığa aykırılık teşkil etmemeli.

Örneğin; yine çok kullanılan bir Türk sineması senaryo klasiğidir “.... yaşında evlenirsen bu mirasa hak kazanırsın” demek ama hukuki olarak geçerliliği yoktur. Âmâ x okulunu kazandığı takdirde kendisine x marka araba miras bırakılacak kabul edilen bir vasiyet maddesidir. Burada avukata danışmak maddelerin geçerli olması ve eğer ki yasal mirasçı olmayan birini mirasçı atayarak bırakılmak istenen bir mal varlığı söz konusu ise, ileride saklı pay sahipleriyle tenkis davasına konu olmaması gibi nedenlerle oldukça önemli. Son günlerde sağlığı ile alakalı yaşadığı problemler üzerine, velayet davası sebebiyle de üzüntülü günler yaşayan sevgili Reha Ağabey hukuki tavsiyem bilgisine güvendiğiniz bir avukat ile kapı gibi bir yasal vasiyetname hazırlamanız yönünde olacaktır. Daha uzun yıllar sağlıklı olmanızı ve aile özelinde bir an önce huzura kavuşmanızı dilerken miras konusunu bu yazı için noktalıyorum ve çok merak edilen yasa dışı bahis konusuna geçiyorum.

****************

Öncelikle “bahisin yasalı” nedir onu açıklayayım. Türkiye’de bahis de dahil olmak üzere bütün şans oyunları lisansa tabiidir. Bu da mevzuatta şans oyunları ile alakalı ilgili kanunda lisans verilmesinden iptaline ve lisansı kaybetmeye dair bütün hukuki süreçler belirli ve ihlali halinde; suç sayılarak yaptırıma tabiidir. Yani aslında Türkiye’de bahis olarak tabir edilen şans oyunlarına yasadışı diyemeyiz, doğru bilgi; devlet izin ve denetimine tabii oluşudur.

Yasa dışı bahis siteleri ise ilgili mevzuatta düzenlenen yönetmeliğe aykırı olarak lisans almadan faaliyet gösteren web siteleri ya da telefon uygulamalarıdır. Şimdi bu yaptırımın en hafifinden ağırına doğru devletin ne dediğine bakalım. Yasadışı bahis oynamak idari para cezası, teşvik olarak da değer gören reklamını yapmak ve özendirmek 1 ila 3 yıl arası hapis ve adli para cezası (hapis infaz edilmez mülki amir tarafından para cezası kesileceği öngörülür.), yasa dışı bahis oynatmak 3-5 yıl hapis ve adli para cezası son olarak internet üzerinden yurt dışından bahis oynama ve oynatma da 4 ila 6 yıl hapis ve adli para cezası ile hüküm olunur.

Burada size 10 puanlık uzman değerlendirmesi yapacağım. Bu gün tutuklanan Kerimcan Durmaz da dahil olmak üzere tutuklanan ünlüler sadece reklam ve teşvik ile suçlandılar ise neden tutuklandılar. Hemen söylüyorum halk dilinde iban kiralamak olarak da bilinen maalesef yasa dışı bahis sitesinde sadece oynayanı değil aynı zamanda hesabına yapılan oyundan kazandığı para var ise iban ödemesinde kullanılan hesaplar yönünden suçun niteliğini oynatmaya çevirmesi sebebiyle.

Yani soruşturma dosyasını görmemiş olmama rağmen Kerimcan Durmaz da dahil olmak üzere içeride ilgili suçtan tutuklu bulunan ünlüler aynı zamanda bu bahis sitelerinde oyun da oynadıkları için, kazandıklarında ya da para yatırdıklarında, bu yasal bir işletme olmadığından para yatırdıkları iban’a neden para yatırdıklarını açıklayamadıkları ve kendilerine kazandıkları parayı istediklerinde yatırılan ibanın da yasa dışı bahis’e konu ibanlardan olması birden meseleyi oynamaktan hesap hareketlerinden sebep iştirake çevirmekte. Yukarıda da yazdığım gibi soruşturma sürerken tutuklanmak her ne kadar çok tercih edilen bir yöntem olmasa da bazen soruşturmanın selameti için; kaçma şüphesi, delillerin karartılması ya da tamamen toplanana kadar soruşturmanın güvenliğinin sağlanması gibi amaçlarla iddianame yazılana kadar şüphelilerin tutukluluğu savcı tarafından istenebiliyor. Bu durum ünlü fenomen için de geçerli olmuş olacak ki mevzu sadece oynamak ise tutuklanma sebebi büyük ihtimal iban hareketlerinden sebep oynatma olarak da değerlendirilerek suç nitelik değiştirmiş ve soruşturmanın güvenliği açısından tutuklanma talep edilmiş.

Daha önce adli kontrol şartı ile serbest kalan iki ünlümüzü de yazmıştım onların durumu tamamen teşvik olup bu durumun yasal olduğunun söylenmiş olması eğer iradelerinin sakatlanması için yeterli delil ile mahkemeyi ikna edemezlerse suç olduğunu bilmiyorum demeleri zannımca beraatleri için yeterli olmayacaktır. Çünkü;TCK Madde 4(1) Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.

Sonuç olarak “yasa dışı bahis” demek devlet tekelinde olan şans oyunları olarak geçen oyunların lisanssız olarak oynatılması durumudur ve ‘ben sadece oynuyorum’ demeniz iban hareketleriniz nedeniyle suça iştirakten cezalandırılma riski ile sizi karşı karşıya bıraktığından mahkemede beraat almanız için asla yeterli olmayacaktır.

Mahkeme neden iban hareketlerini suç niteliğini dahi değiştirecek kadar önemsiyor derseniz suçtan kaynaklanan gelir yasal değildir ve bu kazanca devlet el koyar. Yani siz sadece oynasanız bile yargı sizin ibanınıza kafayı takar çünkü elde etmiş olduğunuz bir kazanç mevcut ise bu gelir yasal olmadığından devletin el koyacağı paradır ve bu parayı eğer bir mala harcadıysanız ve bu ispatlanır ise o gelirden elde edilen mal da devletin olur.

Dolayısıyla kazandığınızı sandığınız yasadışı gelir tespit edildiği anda sizin devlete ödemeniz gereken borç haline gelir üstüne alacağınız ceza da cabası. Bu sebeple değerli okuyucularım kanunların toplumun birlikte yaşamasını kolaylaştırmak için olduğunu unutmadan hali hazırda lisanslarını almış sitelerden çok oynamak istiyorsanız oynayın derim ben naçizane. Yasa dışı bahis mevzu sanmayın ki bu yazım ile bitti bu soruşturma çok daha ayrıntılı bilgiyi hem hak ediyor hem de temiz bilgi bir ihtiyaç, lakin beni her hafta okuyarak gelişmeler ile devam eden hukuki süreci birlikte takip edebiliriz. O yüzden haftaya görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.