Değerli okur; bir zamanlar Başbakanlık tarafından verilen (halen de öyle) Sarı Basın Kartı vardı (halen de var)..

Bir de Basın Şeref Kartı vardı ki, Sarı Basın Kartı’nı 25 yıl aralıksız taşıyanlara verilirdi. Ben her ikisine de sahip oldum. Sonra adı Sürekli Basın Kartı olarak değiştirilmişti.. ‘Şeref’ sözü çok görülmüştü bizlere..

Maaşları zaten kısıtlı olan ve çoğunluğu muhabir olan gazeteciler için bu kart bir anlamda veli nimetti. Şehir içi ulaşım araçları (otobüs, tren, vapur, tramvay) bedavaydı (Halen de geçerli_Marmaray hariç).

Ev telefonu (cep telefonu henüz icad edilmemişti) ve uçak yüzde 50 indirimli idi.. Bazı kuruluşlar bu kart sahiplerine özel indirimler uygulardı. Yine yüzde 50 indirim yapan sinema ve tiyatrolar vardı… Haa bir de maçlar bedavaydı..

Ve bir gün komisyonlar toplandı, uzun uzun tartışmalar yapıldı. Konu; sarı basın kartının ayrıcalıkları kaldırılsın mı kaldırılmasın mı?.. Kaldırılsın diyenlerin en ateşli savunmacısı Fatih Altaylı idi..

Sonuç: Bütün ayrıcalıklar kaldırıldı. Elimizde kuru bir kart kaldı.. Hiçbir işe yaramayan.. Hatta kimlik yerine bile geçmeyen..

Fatih Altaylı için artık yayın yönetmenliği yok, günlük yazı yok, ‘Teke Tek’ yok. Kalan bunca boş vakit var. Peki bu zamanlarda ne yapacak Fatih Altaylı?

Cevap veriyor: Boş vakti olan arkadaşlarımla buluşuyorum. Golf oynuyorum. Arazide motora biniyorum. Seyahat ediyorum. Kitap okuyorum. Gece dörde kadar dizi izliyorum.

Hulusi Paşa: Yani diyor ki; ‘Benim tuzum kuru.. Yemişim işsiz gazeteciyi, yemişim sarı basın kartını!

ERTUĞRUL ÖZKÖK: GENÇ KIZ ŞİŞİRMEYE BAŞLAYINCA ANLADIM..

Genel yayın Yönetmenliği engellenen bir başka yazar Ertuğrul Özkök neler yapıyor? Bol bol konser izliyor.. Mick Jagger’lı Rolling Stones, yıllarca yasaklı kaldıkları Küba’ya gitti. Ertuğrul beyimiz hooop Küba’ya..

Konser öncesi tanık olduğu bir olayı anlatmış:

‘Konserin başlamasına üç saat kala.. Kızlar ve oğlanlar şeffaf balon gibi bir şeyi şişirip şişirip havaya atıyorlar. Biraz sonra tam önümdeki genç kız şişirmeye başlayınca anlıyorum ki bunlar balon değil prezervatif.. Küba’da balon yokmuş. Prezervatif ise bedava denecek kadar ucuzmuş..

Hulusi Paşa: İnşallah havaya uçurulanlar ‘kullanılmış’ değildi..

‘BU SAÇMALIKLARI KİM YAYDIYSA..’

Bir başka engellendiği iddia edilen kişi; bir usta.. 'İstanbul'un Gözü' adlı Ara Gülerbelgeselinin, usta fotoğrafçının Cumhurbaşkanı Erdoğan'la olan yakınlığı nedeniyle 35. İstanbul Film Festivali'nin programına alınmadığını iddia edildi.

Bu iddialar, belgeselin yönetmeni Binnur Karaevli'yi de isyan ettirdi. Karaevli, "Bir festivale giremedik diye o festivali suçlamak, olaya politik anlam yüklemek yakışık almayan yaklaşımlardır. İstanbul Film Festivali'ni aklı sıra zedelemek için kim bu saçmalıkları basına yaydıysa aklını başına toplasın" dedi.

Hulusi Paşa: Hadi herkese yaptınız. Ara Usta’yı karıştırmayın be!

BİZİM KIZ, CELİNE DION’UN TAHTINA ADAY

Maylin Uyanık Fox henüz 13 yaşında ama Amerikan müzik dünyasının yeni yıldızı olmaya aday... Ses tonunun Celine Dion'a olan benzerliği ile dikkat çeken Maylin Fox yeni çıkardığı single’ı 'How we do it' ile bu yaza damgasını vuracak gibi..

Çocuk yaşta aldığı oyunculuk ve ses dersleri ile sanat kariyerinde önemli adımlarla ilerleyen Maylin Fox bundan önceki yıllarda da bir çok televizyon ve reklam projesinde kamera karşısına geçti.

Son çıkardığı single şarkısının video çekimlerinde 150 dansçı ile kamera karşısına çıkan Maylin, Amerika'daki ünlü müzik otoritelerinden tam not aldı.

Hulusi Paşa: Gördüğünüz gibi bu iş ‘O Ses Türkiye’yi seçip, bir kenarda bırakmakla olmuyor!

‘BENİ BUGÜNLERE GALATASARAY GETİRDİ..’

Medipol Başakşehir'in kaptanı Emre Belözoğlu, Fenerbahçe'ye transferi sonrası büyük tepki aldığı eski kulübü Galatasaray hakkında ilk kez konuştu:

"Bugünlere gelmemde en büyük vesile Galatasaray'dır. Ben, Galatasaray'ın bana vermiş olduklarının karşılığını parayla veremem. Galatasaray'dayken ilk olarak Fatih Hoca beni Fiorentina'ya istedi. 16 milyon dolar teklif yapıldı, kabul edilmedi..”

Fenerbahçe'den ayrılış sürecine de değinen Emre Belözoğlu, kendisiyle ilgili kararı televizyondan öğrendiğini belirterek, "Canlı yayında Terraneo'nun ağzından 'benimle devam etmeyeceklerini duydum..” dedi.

155 POLİS İMDAT

Murat Boz; 155 Polis İmdat’ı aradı:

-İyi geceler beyefendi.. Falanca bardayım; iki kadın benim için saç saça baş başa kavga ediyor. Çok acil yetişin lütfen..

-Murat Bey yetişelim de neden çok acil?

-Çirkin olan kazanmak üzere de ondan..

‘KUĞULU PARK’IMA DOKUNMA.. MÜZİSYEN BİLE OLSANIZ DA!

Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası (Müzik Sen) Ankara Büyükşehir ve Çankaya Belediyesi’ne baş vurarak bir istekte bulunmuş:

Kuğulu Park’ın adı Kuğulu Müzisyenler Parkı olsun..

Sebep; 1960’lı 70’li yılların sanatçıları hep bu parkta toplanır sohbet edermiş.

Sevgili Cengiz Semercioğlu diyor ki: ‘Keşke o zaman isteseydiniz..’

Hulusi Paşa: Adına da olsa.. Kuğulu Park’ıma dokunma.. Bende o kadar çok çocukluk ve gençlik anısı var ki..