Bursa'da 11 yaşındaki oğlu Tahsin Dengiz için stadyum ve helikopter kiralayıp İstanbul'dan sanatçılar getirterek 3 gün 3 gece sünnet düğünü yapan 48 yaşındaki emlakçı İsmail Dengiz hakkında, Maliye denetim başlatmış. Allah minik Tahsin'in damatlıklarını da gösterir inşallah..

İsmail Dengiz Bey'i tanımam..

Hikmet Tanrıverdi Bey'i de tanımam.. 'Tanımam' derken, bir karşı karşıya gelmişliğimiz, bir el sıkışmışlığımız bile yoktur.. Ama İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları [İHKİB] Başkanı derseniz orada akan sular durur!

Ekonomiyle az çok yakından ilgilenen birisi bu beyefendiyi mutlaka tanır! Herkes günlerder Maliye'nin hakkında soruşturma başlattığı İsmail Dengiz Bey'i yazıyor.. Ama Hikmet Bey'i yazan iki Allah'ın kulu çıktı; Hürriyet ve Akşam gazeteleri.. Diğer gazetelerde var idiyse ve de ben görmediysem affola..

Hikmet Bey n'apmış biliyor musunuz?..

9 yaşındaki oğlu Ömer'in sünnet düğününü sosyal sorumluluk projesine dönüştürmüş. Düğün mekanı olarak, Merter'deki ofisine yakın olduğu için daha önce de çeşitli zamanlarda ziyaret ettiği Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı Şehyzayed Çocuk Yuvası'nı seçmiş. "Eskiden beri hep aklımda böyle bir proje vardı. Geleneksel bir sünnet düğünü yapmak yerine, farklı ve anlamlı bir iş olsun dedim. Hem de faydalı bir iş yapmak istedim" diyordu muhabir arkadaşlarımıza..

Geçen hafta aralarında oğlunun da olduğu 86 çocuğu sünnet ettirmiş. 15 minik de daha sonra etti mi sana 101 çocuk..

Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı Çocuk Yuvası'nda 350 çocuk bulunduğunu, başlangıçta amaçlarının buradaki çocukları sünnet ettirmek olduğunu belirten Hikmet Bey, "Yeterli sayıya ulaşamayınca, çevredeki çocuklara ulaştık" demiş.

Çocukların kıyafetinden sünnet operasyonuna kadar eşi Elif'in bütün ayrıntılarla yakından ilgilendiğini dile getiren Beyefendi, "İş yoğunluğundan ben çok ilgilenemedim. Ancak eşim, çocuklara kıyafetlerini bile elleriyle giydirdi. Onları Eyüp Sultan'a götürmeye kadar bütün organizasyonla her şeyiyle kendisi uğraştı" diyor.

'Uğraş' dediysek tatlı ve çok anlamlı bir uğraş onlarınki!

Nikah davetiyesiyle birlikte bir de çocuk yuvasını gösteren CD hazırladıklarını belirten Hikmet Bey, "Amacımız bütün çocuk yuvalarının yardımlarla iyi hale getirilebileceğini göstermek" diye de manalı manalı konuşuyor.

Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az!

Düğün davetiyesinde yer alan oğlu Ömer'in fotoğrafını da Stüdyo Erol [şaka zaten bu işleri çoktan bıraktı İzmir'de kendi halinde yaşıyor] değil oturdukları mahalledeki fotoğrafçı çekmiş. Düğünün bir özelliği de çiçek kabul edilmeyecek olması. İsteyenler o kocaman, üç dört saat sonra çöpe gidecek [ya da geldikleri çiçekçiye yarı fiyatından geri dönecek] çiçekler kabul edilmeyecek. Buna karşılık isteyenler çiçek ve çelenk göndermek yerine 0-12 Yaş Gönüllü Anneler Derneği'ne bağışta bulunacak!

Haaa az kalsın unutuyordum; minik Ömer'e gelecek tüm sünnet hediyeleri de bu 100 'arkadaşına' dağıtıcak!

İsmail Dengiz Bey'i tanımam.. Tanımamakla da bir şey kaybetmem..

Hikmet Tanrıverdi Bey'le yüzyüze tanışmayı çok isterdim.. [Nurcan Patron; hınzır hınzır gülme, ben sünnet olduğumda takvimler Cilalı Taş Devri'ni gösteriyordu..]

Gerçekten bu ulvi davranış konusunda bir elini sıkmak isterdim..

Ne yani Bodrum, Marmaris, Çeşme'deki 'abi'lerin pipileri 'magazin' konusu oluyor da, bizim Tahsir'le Ömer'in pipisi mi magazin konusu olmayacak!

Paranın gözü kör olsun..

Not: Bodrum'da minik bir trafik kazası atlatayan Orhan [Gencebay] 'Baba'ya büyük geçmişler olsun! Aman Baba; sen Türkiye'ye daha çok lazımsın..

[email protected]