Nurcan SABUR
30 YILLIK DOSTUN ACI HABERİNİ TÜM TÜRKİYE'YE DUYURMAK !
Canım nasıl sıkılıyor anlatamam !..
Hani dersiniz ya bazen; "Vallahi sebebi yok ama içim daralıyor.."
?
Dost meclisi Nanna Restaurant'dayım? Sevgili kardeşim Vahit Yıldız ile dertleşiyoruz? Sahnede Sibel Mirkelam'ın gerçekten büyüleyici sesi, konuşmalarımıza fon müziği yapıyor adeta?
?
Ya bugün bir başlık attım siteye diyorum; "Umutlar tükeniyor, Osman Yağmurdereli yoğun bakımda, tüm dostları hastane kapısında"!...
"-Evet biraz ağır, ama nerden aldın bu bilgiyi ?" diyor
Hastanede emin kaynaklarım olduğunu söyleyince, sıkıntıma o da katılıyor ve aynı anda ikimiz ağzından "Allah şifasını versin" sözü dökülüyor?
?
Dedin ya içim içime sığmıyor? Ordan çıkıp evimin yolunu tutuyorum?
Yemin olsun nasıl geldim hangi yoldan geldim farkında değilim, kendimi Acıbadem Hastanesi'nin acil kapısında buluyorum, aracımı kitlerken?
?
Bir anda onlarca meslektaşımın arasında buluyorum kendimi? herkes o saatte sımsıcak yatağında yatarken onlar ellerinde fotoğraf makinelrı, kameralar, mikrofonlar haber atlamama peşindeler?
Biri, "Az önce Bülent Ersoy ayrıldı buradan" derken, diğeri "Osman Ağbi'nin durumu çok ağırmış, sabaha karşı Başbakan gelecekmiş" diyor?
?
Direk içeri giriyorum önce kafeye Osman'ımın ağbisi ve ablasına "Geçmiş Olsun" dileklerimi iletiyorum?
Ardından MGD Başkanı sevgili Sinan Tosun beni ilk nikah günlerinde tanıştığım Esin Yağmurdereli'nin yanına, Osman'ın yattığı odaya götürüyor? Tabii Osman o anda aşağıda gerçekten kelimenin tam anlamıyla ölümle pençeleşiyormuş (Saat tam 02.00/Doktorları bu saatte kalbinin durduğunu açıklayacaklar daha sonra)
Esin hanım, kalkıp ayağa boynuma sarılıyor ve "Nurcanım nolur kurtulsun, hep birlikte güç verelim ona" diyor ve neredeyse gözyaşlarımız birbirine karışıyor?
?
Yağmur Ajanstaki en büyük yardımcısı Tülip Karamanbey, ablası Yasemin hanım ve birkaç dostu daha var odada?
Kah endişeleniyor, kah hastane anılarıyla gülümsüyoruz, Esin hanım, eşinin dün ziyarete geldiğinde İbrahim Tatlıses'le karşılıklı yaptıkları müstehcen şakaları, Kamil Sönmez'in onun için söyleyeceği türküyü aklına bir türlü getirememesini anlatıyor, zaman zaman da gerçeğin soğuk dalgası esiyor odada ve gözlerde hazır olan yaşlar bir kez daha taaruza geçmek için adeta hazırlık yapıyorlar?
?
VE ODA TELEFONU ÇALIYOR!... İşte olması en son beklenen şey bu !.. Herkes gözgöze bakıyor, kimse cesaret edip ahizeyi kaldıracak gücü bulamıyor kendisinde? Her ne kadar Osman'ımın 30 yıllık dostu da olsam, o odada o telefona en son bakacak kişi benim?
İnanın o 2-3 saniyenin bu kadar uzun olduğunu belki de hayatımda ilk kez net olarak o an anlıyorum ve "Einstein ne haklıymışsın zaman gerçekten de izafiymiş" diye geçiriyorum aklımdan?
Esin Hanım, "Sen yakınsın" bahanesiyle, "Sen bakıver Nurcan" diyor?
Karşımda buz ama aysberg kadar buz gibi bir ses "Esin Hanımı alabilir miyim telefona, kendisini aşağıya çağıracağım da!.." diyor.
?
Esin hanım; alıyor telefonu ve sadece "Hemen Geliyorum" diyerek koluma giriyor ve asansörü beklemeden 2 kat merdiveni gerçekten uçarcasına iniyoruz?
?.
Yoğun bakımın kapısında az önceki buz gibi sesin sahibi uzman doktor Erkan Kaya karşılıyor bizi? Esin Hanım, onun yüzüne de vurmuş çaresizliğini algılamış olacak ki, "Kötü bir şey mi var doktor bey ?" diye cılız, kendine güvensiz ama umut bekleyen bir sesle soruyor?
Erkan bey için sözün gerçek anlamda bittiği yer burası olsa gerek, sadece başını sallıyor?
Esin hanım'ın çığlığı tüm yoğun bakım bekleme yerinin duvarlarını yalıyor adeta?
"-Beni Osman'ımın yanına götürün !.."
Erkan Doktor, "Gerçekten istiyor musunuz?" diye belki de meslek gereği soruyor ve duvardaki şifreleri tuşlayarak onu içeri alıyor?
?
Esin Atasoy Yağmurdereli yaklaşık 2 dakika sona hıçkırıklar içince ve aklınıza gelebilecek her türlü acı feryadı nida olarak kullanarak tekrar koluma giriyor ve "beni dışarı çıkar Nurcan, içim daralıyor, hava almak istiyorum" diyor?
Tabii bu arada diğer dost ve akrabaları da geliyor yanımıza?
?
Ve hemşireler dahil olmak üzere onu alıp kafeteryaya çıkarıyorlar açık hava diye?
?.
Ben ise acilin kapısında kötü haberi Esin Hanım'ın feryatlarıyla hisseden meslektaşlarımla burun buruna buluyorum kendimi?
Tüm kameralar bir anda üzerime çevriliyor?
Tüm Türkiye acı haberi benden, Osman Yağmurdereli'nin 30 yıllık arkadaşı Nurcan Sabur'dan duyuyor maalesef?
?
Gözyaşları sel oluyor sözü vardır ya dillere pelesenk olan? İşte bu laf sanki bu gece için söylenmiş? O kadar gözyaşı döküyorlar ki gerek Esin Yağmurdereli, gerek Tulip Karamanbey, gömleğimin önü sırılsıklam oluyor. Ve aracıma gidip üzerime başka bir t-shirt giymek zorunda kalıyorum..
?
Dedim ya !.. CANIM NASIL SIKILIYOR ANLATAMAM?
Ama bu kez sebebi var? vallahi de var, Billahi de var !...
RAHAT UYU DOSTUM
MEKANIN CENNET, YATAĞIN NUR OLSUN !..
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.