Seçimlerin üzerinden neredeyse 1,5 ay geçmesine rağmen seçim atmosferi halen sürüyor. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri öncesinde iyice kutuplaşan iktidar ve muhalefet yanlıları, henüz uzak sayılan yerel seçimler öncesinde yeni stratejiler peşinde koşuyor.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda istediği sonucu elde edemeyen muhalefet, seçimin ikinci turu öncesinde politikasını bir günde değiştirmiş, iktidar ittifakının yolunu izlemeyi seçmişti.

Ancak bu tercih de iktidar ittifakının galibiyetini engelleyememiş, muhalefet kanadı da bir yenilgiyle daha yüzleşmek zorunda kalmıştı.

* * *

Genel seçimler öncesi muhalif seçmenin beklediği tepkileri vermeye çalışan ana muhalefet partisi ve 6’lı masa üyeleri, neredeyse hükümetin en doğal icraatlarını bile eleştirmeyi görev haline getirmişti.

Her alınan karar, Cumhurbaşkanının yürürlüğe koyduğu her kararname muhalif seçmenin eleştiri oklarına hedef olmuştu.

Anlaşılan bu tutum ve tavırlar, önümüzdeki günlerde daha da artarak devam edecek.

Çünkü deyim yerindeyse iktidar kanadı “ağzıyla kuş tutsa” eleştirmeye hazır binlerce muhalif seçmenle karşılaşıyor.

Bunun son örneği de oyuncu ve seslendirme sanatçısı sevgili Tamer Karadağlı’nın Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevine getirilmesi oldu.

* * *

Her ne kadar Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde sanatçı arkadaşının konuşmasını kestiği için eleştiri oklarının hedefi haline gelse de Tamer Karadağlı, tiyatrocu olmamakla eleştirilmeyi hiç hak etmiyor.

Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi tiyatro bölümünden mezun olan Karadağlı, 1992 yılında “Uyarca” oyunuyla Ankara Devlet Tiyatrosu’nda seyircinin karşısına çıktı. Sonraki yıllarda “Cahide”, “Saat 9.05”, “Fehim Paşa Konağı”, “Dolu Düşün Boş Konuş” ve “Bir Yaz Gecesi Rüyası” oyunlarında da rol aldı.

Kendisini şöhrete taşıyan “Ferhunde Hanımlar” dizisindeki Selçuk tiplemesiyle televizyon izleyicisinin beğenisini kazanan Tamer Karadağlı, “Taşfırın Erkeği Haluk” tiplemesiyle 9 yıl sonra zirveye çıktı.

* * *

Bugüne dek 9 sinema filmi ile iki internet filminde ve yüzlerce filmin seslendirmesinde yer alan Tamer Karadağlı’nın eleştirildiği konu, yetersiz oyunculuk kariyeri olmamalı bence!

Hele hele muhalif kanadın “tiyatronun içinden gelmiyor” eleştirilerini ise hiç mi hiç hak etmiyor!

Aslında eleştirilerin hedefi Tamer Karadağlı bile değil!

Asıl hedef onu, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne atayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan!

Genel seçimlerde bir kez daha yenilgiye uğradığı için “değişim” çağrılarıyla dağılmaya yüz tutan ana muhalefetin, yerel seçimler öncesi son çırpınışlarını yapması gayet doğal!

Cumhurbaşkanımız, Tamer Karadağlı değil de rahmetli Muhsin Ertuğrul ya da hayatını tiyatroya adayan Nejat Uygur’u bile Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevine atasaydı yine aynı eleştiriler olacaktı!

Yani Karadağlı’ya yönelik bu eleştiriler “tamamen politik!”

Kalın sağlıcakla…