Aykut Işıklar-Erol Işık... MAGAZİNDE KILIÇLAR ÇEKİLDİ!'

Aykut Işıklar-Erol Işık... MAGAZİNDE KILIÇLAR ÇEKİLDİ!'

MGD Başkan vekili Erol Işık bugün yazdığı yazıyla Bugün Gazetesi magazin yazarı Aykut Işıklar'ı bomlaladı. Peki Işıkların hangi yazısına tepki gösterdi?

Bülent Ersoy ''İftirası'' mahkemelik oldu!..

Milyonlarca insan, aylardır TV'lerde aynı kişileri görmekten, aynı sözleri dinlemekten bıktı.

Türkiye'yi sadece ben yönetirim, ben kurtarırım, en iyi ben biliyorum, en dürüst insan benim' diyen her türlü insandan...

Öyleyse benim gibi yapın, her fırsatta kent dışına kaçın. Kır papatyalarını izlemek bile güzel. Neden yaşadığınızı, nasıl mutlu olabileceğinizi düşünün. Her şeyin boş olduğunu da... Hepimiz ölmeyecek miyiz? Bitkiler o kadar güzel anlatıyor ki. Hakkımda iğrenç iftiralar atan magazinci delikanlıya bile kızmıyorum. Sadece pazartesi günü mahkemeye vereceğim. Bülent Ersoy iftirasına artık sıkıldım. Bülent de gelsin hakime anlatsın. İnançlıdır Bülent. Kur'an'a el basarak yemin etsin. Aaa nerede o günler... İftiralar keşke gerçek olsa...

İŞTE AYKUT IŞIKLAR'I ÇİLEDEN ÇIKARTAN O YAZI..

"ONA BUNA ÇAMUR ATIP 'YAZ KÖŞESİ' YAZMAYI BIRAKIN ARTIK!.. " AYKUT IŞIKLAR'A ŞOK YAZI!..

MGD Başkan vekili Erol Işık bugün yazdığı yazıyla Bugün Gazetesi magazin yazarı Aykut Işıklar'ı bomlaladı. Peki Işıkların hangi yazısına tepki gösterdi?

Yazmayacaktım ama dayanamadım

Magazin tarihinin yeni sayfalarını artık başkaları yazıyor...

Magazin Gazetecileri Derneği, 16 yıldır var. Magazin tarihi ise, çok daha uzun bir geçmişe sahip.

Elbette ki, zamanın magazin gazetecileri, şimdinin de "yaz köşesi" ?yanlış anlaşılmasın mevsimsel olarak diyorum- yazarları, bazı magazinsel olayları daha iyi "bilebilir".

Burada özellikle "bilebilir" dedim, aslında "kendilerine uygun şekilde yorumlayabilir" demeliydim.

Çünkü herkesin dünyaya bakış açısı, kendi ahlakıyla örtüşür.

***

Şöyle ki,

Çok uğraşıp da yönetimine giremediği derneğin yeni yönetim kurulu üyelerine "Cahil ve düşünme özürlü magazinciler" diyebilecek kadar mesleğine sahip çıkanlar, zamanında kurulan bu derneği de bugüne getirenler olduklarını ne çabuk unuttular?

İşlerine geldiği zaman, -ya da Genel kuruldan önce demem gerekirdi- destek alabilmek için mesleğin önde gelen yöneticileri için "duayen" demeyi ihmal etmeyenler, işlerine öyle (!) geldiği zaman, -tekerlerine çomak sokulduğu zaman demem gerekirdi- aynı yöneticiler için "kara" diye yazdıklarını ne zaman unuttular?

***

Büyük üstadımız (!) "yaz köşesi"nde ne buyurmuşlar?

"Magazin tarihini bile çıkarımıza göre yazıyoruz!"

Doğru söylemiş.

Ama atladığı bir nokta var. Artık siz üstadımızın (!) çıkarına göre yazmıyoruz magazin tarihimizi? Zaten telaşınız da bu noktada başlıyor.

Artık magazin tarihi, "bazı magazincilerin" çıkarları doğrultusunda değil, Magazin Gazetecileri Derneği'nin çıkarları doğrultusunda yazılıyor.

Yönetmeye pek bir hevesli olduğunuz, ama yönetim kuruluna giremediğiniz için de seviyenize uygun bir şekilde nitelendirdiğiniz "Cahil ve düşünme özürlü magazinciler"in başında olduğu bu dernek, bundan sonraki magazin tarihini yazacak.

Siz değil!?

***

Başka ne söylemiş üstadımız (!)

"Birisi uğraşsa hemen kapatılacak durumdaki Magazin Gazetecileri Derneği, Kadir İnanır'a 41. yıl gecesi düzenlemiş. Güler misin, ağlar mısın?" buyurmuş.

Elbette ki, Magazin Gazetecileri Derneği, 41 yılını mesleğine adamış, o mesleğin gelişmesi için çaba sarf etmiş, -siz kabul etseniz de, etmeseniz de- Türk halkının kalbinde taht kurmuş Kadir İnanır'a, hem de derneğin yeni yönetiminin ilk icraatı olarak özel bir gece düzenleyecek.

Siz, kızsanız da, köpürseniz de, size verilen o "yaz köşesi"nden istediğiniz kadar kötüleseniz de, mesleğinde efsane olmuş yıldızlara böyle özel geceler düzenlemeye de devam edeceğiz.

***

Bir de şöyle demiş üstad (!)

"Yaşayan sanatçılar için düzenlenen anma-kutlama-sanat geceleri para toplamak içindir."

Niye demiş?

"Kadir milyonlarca liralık servetini kumarda kaybetti de adına düzenlenen geceden üç-beş kuruş mu toplanacak?"

Geceye katılanlar çok iyi hatırlayacaklardır. O gecede konuşan Kadir İnanır, bu konuya şöyle açıklık getirdi:

"Gazeteci arkadaşlar, 41. sanat yılınız nedeniyle size bir ödül vermek istiyoruz dediler. Ben de, siz uygun gördüyseniz, bana da bu ödülü gururla almak düşer, dedim. Bu geceyi onlar organize etti, benim hiçbir dahlim olmadı. Kısmetse 50. yılda ben bir gece düzenleyeceğim."

Demek ki, neymiş?

Daha dokuz yıl boyunca Kadir İnanır'ın, ister kumarda, ister pavyonlarda, nerede isterse harcayabileceği kadar parası varmış.

O geceden toplanacak üç-beş kuruşa da ihtiyacı yokmuş.

Ayrıca bu sizi de ilgilendirmez, hiç kimseyi de?

Kimsenin, Kadir İnanır'ın parasında pulunda gözü olmaması lazım, değil mi?

***

Üstad (!) aklına ne geliyorsa "yaz köşesi"nden yazıp duruyor.

Yazmayacaktım ama dayanamadım!

Konu, para pul meselesine gelince benim de aklıma, üstadın (!) bildiği tarihten bir konuşma geldi.

Bazı üstadlar (!), -şimdi Kadir İnanır'a yapmaya çalıştıkları gibi- bir dönem Bülent Ersoy'un üzerine fazlasıyla gitmişlerdi.

Çok net hatırlıyorum?

Bülent Ersoy, o günlerde bir telefon konuşmamızda aynen şunları söylemişti: "Bunların yine paraları bitti herhalde. Zamanında aldıkları villaların parasını ödediğim gibi şimdi de ciplerinin taksitlerini ödememi istiyorlar herhalde. Böyle yapacaklarına, istesinler yine vereyim!"

***

İşte sizin yazdığınız "magazin tarihi" böyle.

"Kadirizm" bilgeliği yapmaya hiç niyetim yok ama, magazin tarihine tanıklık etmişliğim var.

Ona buna çamur atıp "yaz köşesi" yazmayı bırakın artık?

Çünkü magazin tarihinin yeni sayfalarını artık başkaları yazıyor...

Erol IŞIK

MGD Başkan vekili

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.