Şu günlerde herkesin dilinden yüksek enflasyon, hayat pahalılığı, fakirleşme sözcükleri düşmüyor.

90’lı yıllarda şimdikinden çok daha büyük enflasyon rakamları vardı. Bu yüzden yapılan maaş zamları da öylesine büyüktü ki, katlanarak giderdi.

Sektörün en büyük sendikası da Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) idi. Her yılın sonlarına doğru TGS, önce Cumhuriyet ve Günaydın ile pazarlık masasına oturur, günler sonra onlarla belli bir maaş zammında anlaşılır, sonrasında da sıra Hürriyet’e gelirdi.

Daha doğrusu gelmezdi, gelemezdi. Çünkü Erol Simavi, diğer gazetelere ne kadar zam yapıldığını yanındakilere sorar, aldığı cevap üzerine, “Hiç gelmesinler, yüzde 5 daha fazla verdim” der, işe noktayı koyardı. Bazen bu yüzde 5, yüzde 7’lere ya da yüzde 10’lara çıkardı.

İşte o zamanki bizler, Cumhuriyet ve Günaydın’la yapılan anlaşmayı öğrenince yüzde 5 ya da daha fazla zam alacağımızı gayet iyi bilirdik.

O yüzden biz, patronumuzun gerçekten gazetecilikten başka bir işi olmadığını bilir ve sendika görüşmelerinden hiç korkmazdık.

* * *

Şimdi öyle mi ya!

Bir şirketin kapısını sendika çalınca şirket sahipleri dehşet içinde kalıyor. Personellerini sendikadan ayrılmaları için teşvik etmeye çalışıyorlar hatta baskı yapıyorlar. Çünkü biliyorlar ki, artık istedikleri gibi at koşturamayacaklar. O güne kadar gasp ettiklerinden vaz geçecek ve personele hak ettiklerini vermek zorunda kalacaklar.

İşte o şirketlerden biri de şimdiki Hürriyet.

Nereden nereye…

2019’da tazminatsız iş akitleri sonlandırılan 45 Hürriyet personeli vardı, hatırlarsınız. TGS’nin örgütlenme çalışmalarına başladığı ve çoğunluğu sağlayarak Kasım 2019’da yetki tespiti istediği Hürriyet’te 30 Ekim 2019’da 45 gazeteci tazminatsız işten çıkartılmıştı. Gazeteciler haberi işteyken evlerine gönderilen tebligatlarla almış, gazetecilerin tazminatları da ödenmemişti.

Geçen sene Bakırköy 6. İş Mahkemesi, sendikaya üye gazetecilerin, “sendikalı oldukları için işten çıkarıldıklarına” hükmetmiş, 22 gazetecinin işe iadesine karar vermiş ayrıca işten çıkartılanlara bir yıllık brüt ücretleri kadar sendikal tazminat ve 4 maaş boşta geçen süre tazminatı ödemesine hükmetmişti.

* * *

Vatan formülü

Demirören Medya Grubu’nun, mahkemenin bu beklenmedik (!) kararı üzerine bugünlerde yeni bir yol denediğini öğrendim. TGS’nin toplu sözleşme için yetki talebi karşısında 45 gazeteciyi tazminatsız kovan Demirören Medya Grubu, mahkemeden ummadığı (!) bir karar çıkınca beklemediği kadar fazla tazminat ödeyince bu kez çareyi personelin kadrosunu değiştirmekte bulmuş.

Personel sayısını yarı yarıya indirmeyi planlayan ve sendikalı personeli de yok denecek kadar aza indirmeye kararlı olan Demirören Medya, Doğan Grubu’nu satın aldığından kısa bir süre sonra kapadığı, sadece internet sitesi var olan Vatan Gazetesi’ni bu operasyon için kullanmaya karar vermiş. Hürriyet personeline de holding bünyesindeki sendikasız Vatan Gazetesi’ne geçmesi için baskı yapmaya başlamış.

Bu operasyon önce magazin servisinde başlamış. Magazin servisinde çalışan 12 personelin, artık basılı olarak yayınlanmayan Vatan Gazetesi’nin internet kadrosuna geçmeleri istenmiş. Bu geçişi kabul edenlerin çalıştıkları bölümlerde işlerine devam edebileceği ancak kadro değişikliğini kabul etmeyenlerin ise bu kez tazminatları ödenerek iş akitlerine son verileceği yazılı olarak bildirilmiş.

* * *

Hem Hürriyet’teki personel sayısını azaltmak hem de sendikalı personeli başka bir yayına kaydırarak Türkiye Gazeteciler Sendikası’ndan kurtulmaya çalışan Demirören Medya’nın yeni operasyonu, çalışan personeli şoke etmiş. Birkaç gün önce açıklanan asgari ücret artışından sonra zaten düşük kalan maaşlarının bir nebze olsun artarak iyi bir düzeye gelmesi beklentisi içine giren Hürriyet Magazin personelinden bazıları şimdiden önlerine dayatılan sözleşmeleri imzalamış bile.

İşsizliğin her geçen gün arttığı, geçim sıkıntısının dehşet boyutlara ulaştığı ülkemizde gerçek işi gazetecilik olmayan patronların yönettiği medya sektöründe gelecek endişesini iliklerine kadar hisseden gazetecilerin dayatılan sözleşmeyi imzalaması normal. Ancak bu formülün magazin servisindeki başarısını gözlemleyen ve sendikasız günlerin özlemini çeken Demirören Medya’nın çok yakında diğer bölümlerde de aynı operasyonu başlatacağı da aşikâr.

Yeni yıl Hürriyet personeline pek iyi gelmeyecek anlaşılan…

Demirören Medya sahipleri ve yöneticilerine ne denir, size bıraktım…

Kalın sağlıcakla…