Ece Vahapoğlu? AHMET HAKAN'IN İĞNEMESİNE, ÇUVALDIZLA CEVAP !..

Ece Vahapoğlu? AHMET HAKAN'IN İĞNEMESİNE, ÇUVALDIZLA CEVAP !..

Bugün Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde Ece Vahapoğlu için "roman yazmasını asla yadırgamıyorum, hatta cesur buluyorum" diyerek hafiften "ti"ye alan Ahment Hakan'a Vahapoğlu'ndan bomba gibi bir yanıt geldi?

İşte Ece Vahapoğlu'nun Ahmet Hakan'a cevap verdiği köşe yazısı

Ne etiksin ne estetik!

Normalde saçma eleştiri ve yorumlara cevap vermem; ancak tam da Londra'da gerçekleşecek uluslararası bir etkinlikte konuşmacı olarak daha yeni davet almışken bu yazıyı yazmak bana farz oldu.

Kendini her konuda bilge insan zanneden büyük filozof Ahmet Hakan, köşesinden yine birilerine sataşmış. Bazı gazeteci meslektaşlarımız şarkı söylemeye başladılar ya; konuyla direkt ilgili olmamama rağmen araya benim adımı da sıkıştırıp "Ece Vahapoğlu'nun da roman yazmasını asla yadırgamıyorum, hatta cesur buluyorum" diyerek aklınca yine hafiften alay etmiş.

Bu adamın resmi statüsü nedir ki 10 senedir kitap çıkaran, çıkan her 4 kitabı "Best-Seller" olan, romanı yurtdışında başka dillere çevrilen, gazetesinde köşesi en çok okunan "gazeteci-yazar" Ece Vahapoğlu'nu bu şekilde eleştirebiliyor?

Derin bir edebiyat eleştirmeni mi kendisi? Kültür Ateşesi mi? Yurtdışında bulunarak global kültür ve eğitime mi sahip? Ne olduğunu, nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz. Hatta ben kendisiyle ilgili bildiğim bazı hususlarda susuyorum bile, çünkü bana yakışmaz. Şu an Hürriyet Gazetesi'nde yazıyor olması da geçmişini değiştiremez. Kimin ne zaman nerede yazacağını bilemez de.

Malum köşe yazısında ayrıca, "Başka bir alanda var olmalarına karşın, sanat gibi iddialı bir alanda ürün vererek, kendilerine yönelecek alaycı bakışları, kafa bulmaları, ağır eleştirileri, dalgaları, ironileri falan göze alıyorlar. Bundan büyük cesaret mi olur? Ama eleştiriye tahammülsüzlük gösteriyorlar?" diye buyurmuş.

Neden bu yazıya alet olmak istemediğimi belirteyim. "Başka alan" dediği alan hangisi acaba anlayamadım. Benim zaten mesleğim "yazarlık!" Kitabımı daha dün çıkarmadım.

İşletme ve uluslararası ilişkiler eğitimi almama rağmen gidip bir şirkette maaşlı çalışma hayatını seçmedim; idealimin peşinden gittim ve on senedir yazıyorum. Evet, 'sanat' gibi iddialı bir alanda eserler vererek! Türkiye yetmedi, yurtdışına açılıyorum ve uluslararası kariyer yapma yolunda cebelleşiyorum.

Türkiye'de başarılı olan herkesin başına geldiği gibi, çok yüreklendirici yorumların yanında haksız eleştirilere de maruz kalabiliyoruz. Ancak nedense yurtdışındaki profesyonel kişiler sizi el üstünde tutuyorlar, saygı duyuyorlar, sizinle entelektüel sohbetlere dalıyorlar. "Değerli" ve "insan" olduğunuzu hatırlatıyorlar. Buradaki bazı kompleksli tiplerin saldırı politikalarını gütmüyorlar.

Ahmet Hakan'ın güya beğenemediği yazarlığımı kendi grubunun yayınevi beğenmiş olacak ki Doğan Kitap'tan yayımlanan "Öteki" adlı romanım yakın zamanda Arap ve Balkan ülkelerinde yayınlanmaya başlıyor; Avrupa'daki diğer ülkelerle de anlaşma aşamasındayız.

Ha unutmadan, Londra'da davet aldığım etkinliğin konusu "Etik ve Estetik". Kasım ayında dünyanın birçok yerinden yazar, ressam, mimar ve sanatçı ülkelerindeki "etik ve estetik" konusunda ortak dil olduğu için İngilizce konuşma yapacak. Bu yorumlarımız başta İtalya olmak üzere çeşitli Avrupa televizyonlarında gösterilecek.

Tabii bu başlığa bakarak insan Ahmet Hakan denilen şahısta "ne etik ne estetik" olmadığını net bir şekilde görebiliyor.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.