Fark

Geçtiğimiz günlerde iki farklı organizasyona katıldım. İlki bu yıl 48’inci kez düzenlenen Altın Kelebek Ödül Töreni’ydi.

Ertesi gün de sevgili Salih Keçeci’nin sahibi olduğu Quality of Magazine Dergisi’nin 5. yeni yıl partisiydi.

Önce Altın Kelebek’ten bahsedeyim.

Bu yıl Altın Kelebek’te sanki ödül alanlar ile kokteyle katılanları öyle bir ayırmışlardı ki, neredeyse birbirlerini görmediler bile.

Şöyle ki, ödül töreninin öncesinde verilen kokteylde selam verecek bir ünlü ismi bile görmek mümkün olmadı.

Bırakın ünlü ismi sektöre uzun yıllar imzasını atmış isimleri bile görmek mümkün olmadı.

Zorlu Center’ın kırmızı halıyla döşenmiş merdivenlerinden inen ünlü isimler, kameralar önünde ayaküstü röportaj verdikten sonra bir anda ortadan kayboluyordu.

Kokteyl salonunda ne bir ünlüyle selamlaşabiliyor ne de ayaküstü sohbet etme imkânı bulabiliyordunuz.

Kırmızı halıdan inen ünlüleri ancak ya ödül alırken ya da ödül verirken görebiliyordunuz.

Hatta kokteyl zamanı o kadar kısa tutulmuştu ki, yaklaşık yarım saat sonra canlı yayının başlayacağı ve misafirlerin salondaki yerlerini alması gerektiği anonsu yapılmaya başlamıştı bile.

* * *

Ne yalan söyleyeyim, ekran başındakiler için Altın Kelebek Ödül Töreni gerçekten güzel bir organizasyon oldu.

Ödül alanlar da verenler de kalbur üstüydü. Sanki biraz Kanal D’ye iltimas geçilmiş gibiydi ama o kadar kusur kadı kızında da olur.

Ancak muhabirler açısından bence hiç de iyi olmadı. Kısacık sürede önlerinden geçen ünlü isimlere ikinci soruyu bile sormakta zorlandıkları gibi kokteyl sırasında da haber olabilecek soruları da soramadılar.

Çünkü kokteyl alanına giren ünlüler bir yandan Altın Kelebek heykelleri ve fotoğraflarıyla birlikte poz vermek için yarıştı bir yandan da görevlilerin ikazı ile protokol ya da kulisteki yerlerini almaya çalıştı.

Bu yüzden gündem yaratabilecek açıklamalarını sahneye bırakmak zorunda kaldı.

Sahne üzeri ise benim zamanımda da güvendiğim ve bu işi yapanlar arasında en iyilerinden biri olan Cem Davran’a emanetti.

Cem hem partneri Çağla Şıkel'i hem de sahnede ödül alan ve verenleri çok iyi koordine etti.

Ödül törenlerinin en iyi sunucusu olduğunu bir kez daha kanıtladı. Tek bir şey söyleyebilirim o da “Bravo Cem!”.

* * *

Altın Kelebek’in hemen ertesi gecesinde bu kez Cahide Palazzo’da Quality of Magazine’in 5. yeni yıl partisi vardı.

Açıkçası organizasyon hazırlığı karmaşasında Salih Keçeci abimin beni davet etmeyi unuttuğunu varsayarak onu aradığımda, “tabii ki sensiz olmaz, mutlaka bekliyorum” sözleri üzerine Cahide Palazzo’ya gittiğimde, daha kapıdan girdiğim andan itibaren çok özel bir gecede olduğum izlenimini yaşadım.

Nasıl böyle bir duyguyu yaşamayayım ki…

Ne tarafıma baksam bir ünlü ismi görebiliyordum. Daha aralık ayının başı olmasına rağmen Quality of Magazine Dergisi’nin yeni yıl partisi kelimenin tam anlamıyla tıklım tıklımdı.

Birbirinden ünlü isimler yerlerini almış ve sevgili Gökay Kalaycıoğlu ve Melike Öcalan ile Salih Abi’nin anonslarıyla bir bir sahneye çıkıyor ve ödüllerini alıyordu.

Cahide Palazzo’nun her daim beğenilen sahne şovları da cabasıydı. Hafta arası pazartesi gecesi olmasına rağmen sanat, cemiyet, iş ve siyaset dünyasının ünlü isimleri Quality of Magazine Dergisi’nin yeni yıl partisindeydi.

Vallahi helal olsun Salih Abi’ye…

* * *

Gelelim bir başka konuya…

magazinkolik.com internet sitesinin sahibi ve genel yayın yönetmeni sevgili Nurcan Sabur’un yeni yazısını okudum dün akşam.

Sahibi olduğu internet sitesinde hem genel yayın yönetmenliği yapan hem de köşe yazarları arasına kendisini koyan sevgili Nurcan Abi, internet sitesindeki en son köşe yazısını 2018 yılında yazmıştı.

Nedenini bilmiyorum ama yaklaşık dört yıldır kalemini eline almayan Nurcan Abi, Günay Restaurant’taki Mahsun Kırmızıgül programıyla ilgili öyle bir yazı yazmış ki, bir çırpıda okuyup bitiriverdim.

Size şu kadarını söyleyeyim… Bab-ı Ali’de benim diyen birçok köşe yazarını solda sıfır bırakan bir yazı…

Okumak isteyenler için işte o yazı…

Kalemine sağlık Nurcan Abi…

Daha sık yaz lütfen!