Seyhan ERDAĞ
SİBEL CAN`IN DİZİ HASRETİ, ÜNLÜLERİN REKLAM GELİRLERİ!..
DİZİ YAPIMCILARINA DUYURU: SİBEL CAN DİZİ SET'LERİNE DÖNMEK İSTİYOR
Sahnelere en çok yakışan isimlerden biridir Sibel Can.
Kendine özgü yorumuyla, yorumlarına kattığı danslarıyla, kişiliğiyle, anneliğiyle, özel hayatıyla, işiyle; kısacası renkli kişiliğiyle, Türkiye'de artık azalmaya başlayan "starlık" müessesinin son temsilcilerinden...
Sibel Can'la ilgili son dönemde televizyon-medya kulislerinde en çok konuşulan konu bol şarkılı, türkülü, konuklarını ağırlayacağı bir televizyon programı yapacağına dairdi. Hatta imzalar atıldı, programa başlıyor dedikoduları bile geldi kulağıma...
Sibel Can'ın programı hangi kanalda, hangi gün, nasıl bir konsepti var diye araştırırken de, durumun gerçeğini öğrendim. Sibel Can'a bu tip teklifler geliyormuş gelmesine ama, hiçbir yapımcıya "tamam" dememiş. Hatta istemiyormuş bile her hafta ekranda olmayı, reyting yarışında sıralamaya girmeyi... Ama Sibel Can hayranlarını, dizikolikleri mutlu edecek bir bilgiye ulaştım. Güzel sanatçı, artık bu yıl bir "dizi"de oynamak istiyormuş. Şimdiye kadar ekranda pek çok dizide izledik Sibel Can'ı. Üzerinden çok yıllar geçti, pek çok kişi hatırlamayabilir ama, Sibel Can, en az 9 dizide rol aldı... Ama tercihini hep şarkılarından, sahneden yana kullandığı için, dizi sektöründe aranılan bir isim olmadı.
Ama şimdi, tam zamanı. Ekranlarda dizi filmlerin hükümdarlığı varken, Sibel Can'da "dizi yapmak istiyorum" diyorsa, yapımcıların elini hızlı tutması lazım... Yanına kim mi yakışır? Onu da yapımcılar düşünsün artık.
ÜNLÜLER BİR REKLAMLA ZENGİN OLUYOR, ÜNSÜZLER REKLAM İÇİN KULLANILIYOR
Reklam filmleri, çekimleri, bir markanın yüzü olmak, marka için sesini vermek, isminin bir markayla anılması vs. vs. pek çok örnek verebilirim "reklam sektörü" ve "bizim ünlülerimizin" durumları için... İş hayatında, pazarlama sektöründe hangi ünlü medyatik olsa, firma, şirket, kurum bir ya da birkaç reklam anlaşması yapar, o reklamda yer alan ünlü de "astronomik" diye tabir edilen, normal bir insanın ömrünün sonuna kadar göremeyeceği bir ücreti alır. Bildiğimiz bu öyle değil mi?
Kıvanç Tatlıtuğ aynı yıl içinde hem saat ve jean reklamında rol aldı, sonra banka reklamı geldi, Ajda Pekkan akaryakıt firmasının yüzü oldu, şu an sesiyle bir giyim firmasında, Pekkan'ın sesini verdiği reklamın yüzü Nurgül Yeşilçay, Beren Saat, Bergüzar Korel, Tuba Büyüküstün, Burak Özçivit, Pelin Karahan, Meryem Uzerli kozmetik dünyasının reklamlarında, Yılmaz Erdoğan banka reklamında, Ebru Gündeş ve Sibel Can halı reklamlarında... Hatta biraz medyada görüldü diye, Hülya Koçyiğit'in torunu Neslişah Alkoçlar'a pet reklamı bile geldi geçtiğimiz hafta... O kadar çok reklam filminde oynayan ünlü, şarkıcı, oyuncu var ki, saymakla bitmez.
Peki ya bizler? Normal insanlar ne yapıyor? Bizler de ünlülerin milyar dolarlar aldığı bu reklam anlaşmalarının tam tersi olarak, bu firmaların, bu büyüklü küçüklü firmaların reklamlarının bedava oyuncuları durumundayız aslında...
Üstelik hastamız, cenazemiz var mı, uyuyor muyuz uyumuyor muyuz, ne durumdayız diye düşünülmeden! Cep telefonlarımızdan bahsediyorum. Cep telefonlarımıza hiç durmadan gelen mesajlardan ve artık mesajları atlayıp yapılan reklam aramalarından bahsediyorum!
Şöyle örnek vereyim; mesela bir gsm firması, milyar dolar vererek bir ünlü'yü reklamına taşıyor, sonrasında yine para kazanmak için büyüklü küçüklü firmalara bizlerden izin almaksızın telefon numaramızı paylaşıyor ve böylece gece/gündüz, sabah/akşam hiç bitmeyen bir mesaj ya da telefon trafiği başlıyor. Bunu satıyoruz, bunu tanıtıyoruz alır mısın? Gayrimenkul firmalarından tutun da, cinsel ürünler satan firmalara kadar küçük-büyük şirketler her gün, her saat ücretsiz reklam oyuncularını, bizleri kullanıyor.
Geçtiğimiz günlerde duydum, restoran açmak isteyen bir arkadaşıma, gsm firmasından, "semtiniz ve semtinizin yakınlarındaki abonelerimize restoranınızın tanıtımını yapabilir, mesaj yollayabilirsiniz" teklifiyle gelmişler.
Uzun lafın kısası. Ben uzun anlattım cep telefonlarımızdaki hemen hemen herkesin şikayetçi olduğu mesajlarla ilgili durumumuzu. Avukat Murat Yılmaz'dan aldığım bilgilere göre, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan birkaç madde'ye göre de, cep telefonlarımızla bizi rahatsız eden bu firmalar, aslında suç işliyor gözükmekte. Örnek teşkil edecek bir kişi çıkıp, bir dava açıp, bunu da duyurabilirse belki bu tacizlere bir son bile verilebilir... Ünlüler reklamlardan istediği parayı kazansın, bizlerse rahatsız edilmeyelim yeter.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.