Merhabalar,

21 / 28 Şubat 2020 haftasını 8 film ile açmaktayız bunlardan 5 tanesi yabanci diğer üçü

Türk.

Oscar geçti, Sevgililer günü geçti bakalım daha neler neler geçip gidecek.

Bu arada Oscar ödülleri gecesinde dikkatimi Penelope Cruz, Margot Robbie, Saoirse Ronan, Salma Hayek beni hayretlere düşürmüşlerdi o ne kırışık dolu bir surat o ne o öyle ciltler pürüzlü pürüzlü..

Bizim o yaş kadınlarımız gerçekten de fıstık gibi..

Bunlarda göz altı ve kenarı kaz ayakları dediğimiz yerler feci idiler feci..

Neyse vücutlar ve boy pos yerinde isimde var öyle kurtarıyorlar.

Bu hafta filmlerimiz biraz yapı olarak karışık olsa da beğeneceğiniz hikayeler var.

Lütfen, havalar gündüzleri sıcak akşamları ise çok soğuk lütfen sokaktaki canları unutmayın..

Hayat paylaştıkça güzel.

Hepinize iyi seyirler ve iyi haftalar,

1- BAYİ TOPLANTISI ★★★TÜRKİYE, Komedi,

Bayi Toplantısı için Anadolu’dan Istanbul’a gelen 3 beyaz eşyacının hayatı 3 günde ne kadar karışabilir demeyin izleyin..

Yönetmen koltuğunda Berdan Güzel oturmakta.

İbrahim Büyükak’ın senaryosuna imza atarak aynı zamanda başrolünde yer almakta.

Oyuncu kadrosundaki diğer kişiler Doğu Demirkol, Onur Buldu, Büşra Pekin, Safa Sarı, Müfit Kayaca, Hakan Salınmış, Gamze Karaduman, Deniz Hamzaoğlu gibi isimler boy gösteriyor.

Birbirlerini tanımayan Namık, Sadık ve Adem, hayatlarının sıkıntılı dönemlerinde yolları bir bayii toplatısında kesişir.

Bu üç adam geçimlerini esnaflık yaparak sağlarlar.

Beklenmedik olaylar sonucu kendilerini çılgın bir soygun planının içinde bulurlur.

Üç bayinin kurtulmak için birbirlerine güvenmekten ve hızlı hareket etmekten başka şansları yoktur.

Küçük esnafların büyük hikayesi hepimizi çok eğlendirecek.

21 ŞUBAT itibarı ile sinemalarda,

İyi seyirler,

2- PATRON GİBİ / LİKE A BOSS ★★★★ ABD, Komedi

Birlikte şirket kuran iki arkadaşın hikayesini konu ediyor

Hani eskilerin bir lafı vardır dostunu ya yolda ya da içki masasında tanırsın diye birde ortaklık yaptığında anlıyorsun.

Mia (Tiffany Haddish) ve Mel (Rose Byrne) iki çocukluk arkadaşıdır.

Birbirlerinden oldukça farklı karakterlere sahip olan kadınlar, sıfırdan şirket kurmaya karar verirler.

İkili artık bir arada yaşayan ve sıfırdan kurdukları kendi kozmetik firmasının sahipleridir.

Ama iş, güç hayat derken çok kısa sürede borca giren ikili, neredeyse iflasın eşiğine gelir ve ne yapacaklarını bilmezler.

Neyse ki, kozmetik ürünlerin kraliçesi kabul edilen Claire Luna (Salma Hayek) Mel ve Mia'nın şirketini kendi klişe yöntemleriyle satın alır.

Başlarda her şey yolunda gider.

Birlikte yönettikleri şirketleri sayesinde hayatlarının en güzel dönemini yaşarlar.

Ancak bir süre sonra, ikili firmalarını satmış, parasal olarak rahatlasa da, arkadaşlıkları bozulma noktasına gelmiştir.

Birisi parayı çok severken diğeri ise şirketi devam ettirmeyi planlamaktaydı.

Fakat arkadaşlar çok kısa sürede arkadaşlıklarını toparlamak zorunda kalır.

Çünkü Claire Luna, Mel ve Mia'ya ait olan ürün fikirlerini, firmalarını satın aldığı için kullanacaktır hem de, kendi eseri gibi.

Bunun farkına varan ikilimiz, Claire'e karşı cephe alırlar ve şirketlerini geri almak için ellerinden geleni yapacaklarını gösterirler.

Yönetmen koltuğunda Miguel Arteta oturmakta.

Oyuncu kadrosunda; .Salma Hayek, Tiffany Haddish, Rose Byrne, Ari Graynor, Karan Soni, Billy Porter, gibi isimler bulunmakta.

21 ŞUBAT itibarı ile sinemalarda,

İyi seyirler,

BENİM BU HAFTAKİ FAVORİM; RENKLERDE KAYBOLAN HAYAT

FİKRET MUALLA ★★★★★TÜRKİYE, Dram

Türk resim tarihinin en önemli isimlerinden biri olan ressam Fikret Mualla’nın hayat hikayesini konu ediyor.

Metin Güngör'ün yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, Fikret Mualla'nın sanat hayatının yanı sıra özel yaşamının da bilinmeyenleri gözler önüne seriliyor.

Metin Güngör’ün uzun yıllardır üzerinde çalıştığı Renklerde Kaybolan Hayat, sanat hayatı ve yaşantısıyla kendine has bir ressam olan Fikret Mualla’nın hayat hikayesini anlatıyor.

Çekimleri 2008 yılında yapılan ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle montajı 10 yıl süren filmin gösterim tarihi sounda 2020 da netleşmiş.

1903 te Istanbul’da doğan Fikret Mualla, Saint Joseph ve Galatasaray liselerinde okuduktan sonra, mühendislik öğrenimi için gittiği Alman’yada resme yöneldi, yapıtları çeşitli Alman Dergilerinde yayımlandı.

1930’da Türkiye’ye dönen Fikret Mualla, Galatasaray Lisesi ve Ayvalık ortaokuluda resim öğretmenliği yaptı.

Istanbul Şehir Tiyatrosu’nda sahnelenen Lüküs Hayat, Deli Dolu, Saz Caz, gibi operetlerin köstümlerini çizdi.

Yeni Adamlar dergisi için desenler hazırlayan sanatçı, Nazım Hikmet’in Varan 3 adlı kitabını resimledi.

1936’da bir süre Bakırköy Akıl Hastahanesi’nde tedavi gören sanatçı daha sonra ağabeyi Abidin Dino’nun önerisiyle New York Dünya Sergisi’ndeki Türk Pavyonu’nda sergilenmek üzere 30 kadar Istanbul manzarası yaptı.

1939 da Ses dergisi için çizdikleri müstehcen bulununca hakkında dava açıldı beraat etti

817818. üzerine Paris’e yerleşti.

Savaş yıllarının bunalımı, yurt özlemi, alkol tutkusu, büyük bir sorun halinde yaşadığı polis fobisi nedeniyle bir kaç kez daha tedavi altına alınan sanatçı, 1954 yılında Paris’te ilk kişisel sergisini açtı bunu bir yıl sonra ikinci sergi izledi.

Çeşitli sanatseverlerin korumasıyla yaşamını sürdüren Fikret Mualla 1950’lerin sonanda tanıştığı Madam Angles, 1962’de felç olan sanatçının bakımını sonuna dek üstledi.

Ressam Paris’in sokaklarını, kahvelerini ve eğlence yerlerini guvaş, yağlıboya, suluboya ile kendine has lirik bir anlatım ile resme aktardı.

Filmin Başrollerini Selen Görgüzel, Metin Güngör, Okan Bayülgen, Ali Poyrazoğlu, Bedri Baykam, Bora Gencer ve Şebnem Schaefer gibi isimler hiç bir şey beklemeksizin destek vermişler.

Filmin hem yönetmeni aynı zamanda da yapımcısı olan Metin Güngör bakın film için ne demiş?

Türkiye’nin dünya çapında üne sahip sanatçılarından biri olan ressam büyük usta Fikret Mualla’nın hayatının ele alınarak sanatçımızın yaşam hikayesini ülkesinden uzakta çektiği zorlukları, vatanına duyduğu sevgi ve özlemi Türk halkına ve dünyaya hak ettiği şekilde yansıtılmasını amaçlayan bir sinema filmi çektim.

Filmi çekmem uzun yıllar almasına rağmen değerli Türk sanatçı ve oyuncuların verdiği desteklerle başarmış bulumaktayım.

Ülkesini, yurdunu, milletini ve Atatürk’ünü çok seven bu insan yalnız bir şekilde ölmüş ve 20 Temmuz 1967 de Fransa’da vefat etmiş Paris kimsesizler mezarlığına gömülmüş.

Bir süre sonra değerini bilen onu anlayan bazı yakın arkadaşları ve devlet adamları sayesinde mezarı (kemikleri) 1974 yılında Türkiye’ye getirilmiş Karacaahmet Mezar’lığına gömüleler ünlü sanatçımıza ancak böyle sahip çıkılmıştır.

Paris’te açık artırmaya çıkarılan resimleri devletçe satın alınarak Ankara Resim ve Heykel Müze’sinde bir Fikret Mualla salonu oluşturulmuş.

21 ŞUBAT itibarı ile sinemalarda.

İyi seyirler dilerim.

Filmlerin kısaca konusu ve beğeni seçimlerime göre verdiğim yıldızlar sonrası,

demekki ne yapıyoruz?

Hemen biletimizi alıyoruz ammaaaaaa…

BENİ OKUMADAN SAKIN SİNEMAYA GİTMİYORSUNUZ

Sevgisiz, sinemasız, ve beni takipsiz kalmayın

21 – 28 ŞUBAT 2020 HAFTASININ DİKKAT ÇEKEN 2 FİLMİ

BURASI CENNET OLMALI / IT MUST BE HEAVEN ★★★★ KATAR, ALMANYA, KANADA, FİLİSTİN, Komedi

Senaryo ve Yönetmen koltuğunda Elia Suleiman’ın oturduğu ve aynı zamanda baş rol oynayan ES filmde birçok şehre seyahat eden ve hepsinde de anavatanı Filistin ile türlü benzerlikler bulan bir adamın hikayesini konu ediyor.

Elia Suleiman, kendisine Filistin’den başka bir vatan aramak için yola koyulur.

Ancak onun yeni bir yaşam vaadi, kısa süre içeriside bir hatalar silsilesine dönüşür.

Filistin’den başlayıp New York, Doha ve Paris’e seyahat eden ES, gittiği yerlerdeki bir şeyin ona evini hatırlattığını fark eder.

Polis, sınır kontrolleri ve ırkçılık gittiği her yerde onunla birliktedir.

Yeni bir topluma entegre olabilmek için eliden geleni yapan Suleiman, herkesin ona sürekli nereden geldiğini hatırlatması ile karşı karşıya kalır.

Ait olma arayışı içinde olan Suleiman, gerçekten nereye evim deriz sorusuna yanıt bulmaya çalışır.

Oyuncu kadrosunda; Elia Suleiman, Tarik Kopty, Kareem Ghneim, George Khleifi, Ali Suliman, Faris Muqabaa, Yasmine Haj, Asmaa Azaizeh, Grégoire Colin, Vincent Maraval, Claire Dumas , Antoine Cholet, Eric Cornet, Yumi Narita, Kengo Saito, Stephen McHattie, Raia Haidar, Fadi Sakr, Kwasi Songui, Guy Sprung, Nancy Grant , Alain Dahan, Gael García Bernal, Ossama Bawardi, Wisam Zoabi, Ghali Yamani, Jude Heib, Waseem Khoury, Awsm Onallah gibi isimler bulunmakta

21 ŞUBAT itibarı ile sinemalar da,

İyi seyirler

VAHŞETİN ÇAĞRISI / THE CALL OF THE WİLD ★★★★ABD, Dram, aile

Jack London’ın Romanından aynı isimle uyarlanmış ama bana göre bu filmin adı BUCK olmalıymış.

Roman Buck isimli bir köpeğin kutuplarda altın arayan insanlar vee kızak köpekleri arasındaki yaşadığı maceraları anlatmaktadır.

Kanada’nın Kuzeybatı’sında Yukon eyaletinin Alaska Bölge’sinde yaşayan Kızılderili’lerden Han’ların topraklarındaki Klondike bölgesinde 1896 yılında altın bulunmuştu.

Bu haber üzerine 1896 ile 1899 yılları arasında tam 100.000 insan altına sahip olmak için bölgeye akın etmişti.

Klondike bölgesine yapılan Altına Hücum denilen tarihi hadiselerin içinde bir kızak köpeğinin çalınarak vahşi ortamlara sokulması, hem kötü insanlar, hem de diğer kızak köpekleri ile ölesiye mücadele etmek zorunda kalan köpeğin kutup şartlarında yaşadığı olayları konu edinmektedir.

Roman Jack London’un en iyi romanlarından biri sayılmaktadır pek çok dilde yayınlandığı kadar bir çok kez de filme uyarlanmıştır.

Filmde köpeğin gözü ile çocuklar için yazılmış gibi görünsede vahşet dolu boğuşma sahneleri ve acımasızlıklarla dolu şiddet içeren birçok olay yaşanmakta.

Buck aslında ideal insan olarak düşünülen insanlarda gereken pek çok meziyeti hatta hepsini şahsında toplamış bir köpek olarak sunulmakta.

Buck hayranlık beslediğimiz pek çok faziletleri kendinde toplamış.

Cesaret, sadakat, tahammül, azim ve zeka.

Alaska’da altın bulundu haberi Alaska’ya yüz binlrce insanın akın etmesine yol açmış, kızak köpeklerinin önemi çok artmıştır.

Dondurucu soğukların hakim olduğu bu kar ve buz diyarında yol alabilmek ancak kızak köpekleri ile mümkün olabilmektedir.

Bir ev köpeği olarak yetiştirilen Buck, bir kızak köpeğinin tüm özelliklerine sahiptir.

John bir gün Alaska’da Buck ile karşılaşır.

Bilmedikleri haritada olmayan yerleri ıssız toprakları Buck ile beraber gezmeye karar verir.

Buck California’daki huzurlu hayatından koparılıp Alaska’da zorlu bir hayata uyum sağlamak zorunda kalmış kar bile görmemiş olan Buck zamanla bu vahşi dünyada kendi yerini bulur.

Filmin oyuncu kadrosunda; usta oyuncu Harrison Ford (John Thornton), Dan Stevens (Hal), Omar Sy (Perrault), Bradley Whitford (Judge Miller), Jan Louisa Kelley (Katie Miller), Karen Gillan (Mercedes) Michael Horse (Edenshaw) Cara Gee (Françoise) gibi isimler bulunmakta.

21 ŞUBAT itibarı ile sinemalarda

İyi seyirler

21 / 28 ŞUBAT 2020 TARİHİNDE VİZYONA GİREN FİLMLER

BAYİ TOPLANTISI ★★★TÜRKİYE, Komedi

Yönetmen Bedran Güzel

Oyuncular: İbrahim Büyükak, Onur Buldu, Doğu Demirkol

VAHŞETİN ÇAĞRISI / THE CALL OF THE WİLD ★★★★ABD, Dram, aile

Yönetmen Chris Sanders

Oyuncular: Harrison Ford, Omar Sy, Dan Stevens

GAREZ / THE GRUDGE ★★★ ABD, Korku

Yönetmen Nicolas Pesce

Oyuncular: Andrea Riseborough, Demian Bichir, John Cho

RENKLERDE KAYBOLAN HAYAT FİKRET MUALLA ★★★★TÜRKİYE, Dram

Yönetmen Metin Güngor

Oyuncular: Ali Poyrazoğlu, Metin Güngor, Okan Bayülgen

EFSUNLU AYİN ★★★TÜRKİYE, Korku

Yönetmen Uğur Kaplan

Oyuncular: Eylül Ezgi Yılmaz, Sedef Şahin, Reyhan İlhan

PATRON GİBİ / LİKE A BOSS ★★★★ ABD, Komedi

Yönetmen Miguel Arteta

Oyuncular: Tiffany Haddish, Rose Byrne, Salma Hayek

BURASI CENNET OLMALI ★★★★ KATAR, ALMANYA, KANADA, FİLİSTİN, Komedi

IT MUST BE HEAVEN

Yönetmen Elia Suleiman

Oyuncular: Elia Suleiman, Gael García Bernal, Tarik Kopty

VİKİNGLER BÜYÜK MACERA ★★★ ALMANYA, Animasyon, Aile

WİCKİE UND DİE STARKEN MANNER – DAS MAGİSCHE SCHWERT

Yönetmen Éric Cazes