Merhabalar,

28 Şubat / 06 Mart 2020 haftasını 9 film ile açmaktayız bunlardan 5 tanesi yabanci diğer dördüTürk.

Böylelikle Şubat ayını da bitirdik.

Bakalım Mart ayı bizlere neler getirecek ve neler götürecek..

Bu hafta iddialı diyeceğim filmler yok ama kitaptan uyarlama iki tane harika bir film var bir de gerek hikayeden yola çıkılarak uyarlama var olay mı olay mutlaka diyorum Kelly

Çetesi gerçekten de güzel.

Türk filmlerimizden Acı Kiraz muazzam bir drama..

Yine Türk animasyonumuz var lütfen Türk filmlerine tam destek hep destek.

Lütfen, havalar gündüzleri sıcak akşamları ise çok soğuk sokaktaki canları unutmayın..

Hayat paylaştıkça güzel.

Hepinize iyi seyirler ve iyi haftalar,

1- GÖRÜNMEZ ADAM – THE INVİSİBLE MAN ★★★★ ABD, Fantastik, Korku, Gerilim

Öncelikle biraz olsun anlatmak istedim film 1933 senesine ait kitap ise 1897 yılına ait.

Bana göre muhteşem bir uyarlama film ama bu yüzyıla ait beklentileriniz olmasın o dönemin bilim kurgusu bu bu dönemin değil eğer bunu düşünürde bir kenara not alırsanız eminim filmi çok beğeneceksiniz.

H. G. Wells 1897 yılında yazdığı bu bilim kurgu romanında, görünmezliğin sırrını bulan Dr.Griffin’in keşfinin nasıl kontrolden çıktığını anlatırken, toplumun kendinden olmayanlara karşı gösterdiği saldırgan tutumlara da sarsıcı eleştirilerde bulunuyor.

Görünmez Adam, toplumun dışladığı ve toplumu dışlayan marjinal bir adamın öyküsüdür; Wells bize, pek çok kitabında olduğu gibi, yine şunu soruyor: “Başınıza böyle bir şey gelseydi peki siz ne yapardınız?

Soğuk bir kış günü, elinde küçük bir valizle Iping Köyü’ne gelen yabancı yüzünü ve tüm vücudunu saran beyaz sargıları, büyük mavi gözlükleri, fötr şapkası ve uzun paltosuyla garip bir görünüşe sahiptir.

Iping sakinleri, en az görünüşü kadar garip davranışları da olan yabancının bir şeyler gizlediğini fark edince, ona sorular sormaya başlarlar.

Şüphe ve merakın iç içe geçtiği bu sorular, gücün sırlarıyla ilgili çetin bir maceraya davet eder onları

Görünmez biriydim ve görünmezliğin bana verdiği olağanüstü avantajları daha yeni yeni fark etmeye başlıyordum.

"Kendimi körlerle dolu bir kentte, ses çıkarmayan elbiseler içinde, yalınayak sessizce yürüyen görebilen bir adam gibi hissediyordum."

Şimdiden kafamın içi artık özgürce yapabileceğim tüm o çılgınca ve müthiş şeylerin planlarıyla doluydu.

Film, varlıklı ve zeki bir bilim insanıyla sürdürdüğü ilişkisinde fiziksel ve duygusal şiddet görmekte olan yetenekli mimar olan Cecilia Kass (Elisabeth Moss)'ın çevresinde örülüyor.

1933 senesine ait bu film yaptığı deneyler sonucunda görünmez olmanın yolunu bulmuş Adrian Griffin (Oliver Jackson-Cohen) isimli bir bilim insanı Cecilia ile sarsıntılı bir ilişki yaşamaktadır.

Bir akşam dalga seslerinin akustik yaptığı gecede yatağından kalkar Adrian’ı uyandırmamaya çalışarak hazır bulundurduğu çatasını alıp kız kardeşi Alice’in (Harriet Dyer) yardımıyla evden kaçar.

Alice ablasının bu kaçışının nedenini bir türlü anlamazken ona bir kale gibi korunan evlerinde neredeyse tutsak yaşadığını, evin alt katını laboratuvara dönüştüren Adrian’ın psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını alatır.

Kendisini takıntı haline getiren Adrian’dan çok korktuğu için kardeşinden onu saklaması için yardım ister.

Çareyi çocukluk arkadaşı James (Aldis Hodge)’nin yanına sığınmakta bulur.

Adrian’dan sonunda kurtulmuş olduğunu düşünen genç kadın bu sefer de yakalanma korkusu yaşamaya başlamıştır.

James ve birlikte yaşadığı kızı Sydney (Storm Reid) Cecillia’ya destek ve cesaret vermeye çalışırlar sürekli aklı Adrian’ın ona ulaşmayı başarabileceği korkusu içindedir.

Bir zaman sonra evlerine resmi bir evrak gelir ve iki kız kardeş Adrian’ın avukat erkek kardeşi Tom (Michael Soman)’un ofisine giderler

Tom, Adrian’ın bileklerini keserek intihar ettiğini ve Cecilia’ya 5 milyon dolar bıraktığını söyler.

Cecillia, Adrian’ın küllerinin olduğu kaba baka kalır, ama bunun bir aldatmaca olduğundan şüphe duymaktadır.

Bu olayların kendisini kandırmak için düzenlenmiş bir tür oyun olduğunu düşünür.

Göremediği biri tarafından izlenmeye ve taciz edilmeye başlar.

O da kimse inanmaz ve gittikçe paranoyaklaşır.

Görünmez adam gittikçe daha kötü bir hale gelir ve şiddetini arttırır.

Cecillia birinin kendisini avlamaya çalıştığını insanlara ispat etmeye çalışmakta olan genç kadın çaresiz bir şekilde bu ürkütücü oyunu sürdüreni bulmaya çalışır.

Tabi tüm bunlar yaşanırken psikolojisi de tepetaklak bir hal alır.

Yönetmen koltuğunda Leigh Whannell oturmakta.

Oyuncu kadrosunda Elisabeth Moss, Oliver Jackson-Cohen, Harriet Dyer, Aldis Hoodge, Storm Reid, Michael Dorman, Benedict Hardie, Renee Lim gibi isimler bulunmakta.

28 ŞUBAT itibarı ile sinemalarda,

İyi seyirler,

2- ACI KİRAZ ★★★★ TÜRKİYE, Dram

Yönetmen koltuğunda Serdar Akar oturmakta.

Senaryo ise Oliver Romevski’nin kaleminden çıkmış valla ne kalemmiş müthiş.

Beni oldukça etkiliyen bu filmi herkese tavsiye ediyorum inanın ayakta alkışlanacak bir film.

Hem teknik, hem oyuncu, hem müzik tek kelime ile 10 numara..

Çaresiz babanın hikayesi ise insanın yüreğini deliyor.

Film, hayallerini gerçekleştirmek için çıktıkları yolda ihanete uğrayan göçmenleri, lösemi hastası olan evladını kurtarmak için her şeyi yapmaya hazır olan bir babayı, borç içinde yüzen sahtekar bir nakliyeciyi, kiraz yetiştiricisi olan bir çiftçiyi, çok kültürlü, çok kimlikli Makedonya’yı ulus olarak etrafında toplayan kirazın hikayesini anlatıyor.

Çocuk günün birinde futbol maçı esnasında aniden yere yığılır.

Baba oğlunu hemen hastahaneye götürür ve burada oğlunun ileri seviyede kan kanseri olduğunu öğrenir.

Çocuğun fazla vakti yoktur ve kemik iliği nakli yapılması gerekmektedir.

Bu tedavinin yapılması için 50 bin Euro kadar bir rakkam gerekmektedir.

Baba oğlunun tedavisi için gerekli olan bu parayı bulmak zorundadır.

Oğlunun tedavisi için yola çıkan adamın yolu, kumar tutkusu nedeniyle hayli borca batmış bir nakliyeci, insan kaçakçılığı yapmakta olan bir gangster, yolda kandırılarak bırakılan göçmenler ile kesişecektir.

Etkileyici dev oyuncu kadrosunda Makedonyalı oyuncuların da yer aldığı filmde Türkiye’den Erdal Beşikçioğlu, Belçim Bilgin, Ertan Saban, Bülent Şakrak ve Halil Ergün gibi usta oyuncular rol almakta.

28 ŞUBAT itibarı ile sinemalarda,

İyi seyirler,

BENİM BU HAFTAKİ FAVORİM; JEXİ ★★★★ ABD, Komedi

Yönetmen koltuğuna filmin senaryosunu da yazan Jon Lucas, Scott Moore beraber oturmakta.

Film,telefonunu hayatındaki herşeyden daha çok seven bir adamın hikayesini anlatmakta.

Bir gün Phil kendisi için yeni bir telefon alır.

Zeki ve eğlenceli bir adam olan Phil'in büyük bir bağımlılık sorunu vardır.

Genç adamın sabah yatağından kalktığı andan akşam başını yastığa koyduğu zamana kadar her anı telefonuna bağlı olarak geçmektedir

Günümüzde herkes gibi 30 yaşlarındaki Phil’de cep telefonuyla yapışık bir hayat yaşamaktadır.

Akıllı telefonda Jexi adı verilen yeni bir işletim sistemi yüklüdür.

Aldığı yeni telefonda bulunan Jexi adındaki dijital asistan, biraz ağzı bozuk biraz da saplantılı ama gerçekten de çok akıllıdır,

İlk başlarda Ezik bir insan olarak gördüğü Phil’in hayatını kolaylaştırsa da zamanla durum değişir.

Genç adam, iş yerinde terfi etmesini kolaylaştıran, hayalindeki kızı bulmasına yardımcı olan bu dijital asistandan oldukça memnundur.

Ancak haddinden fazla akıllı bir sistem olan Jexi ilerleyen dönemde Phil’in hayatına müdahalelerde bulunmaya başlar.

Bu müdahaleler başta çok olumlu sonuçlar verse de; daha sonra Jexi’nin kıskançlığı Phil’in hayatını oldukça zorlaştıracaktır..

Phil kendisine bağımlı hale geldiğinde yardımsever tavrından eser kalmaz ve adeta bir düşmana dönüşür.

Filmin oyuncu kadrosunda; Adam Devine, Michael Pena, Alexandra Shipp, Rose Byrne, Justin Hartley, Wanda Sykes, Ron Funches, Charlyne Yi, Bianca Von Krieg gibi isimler bulunmakta.

28 ŞUBAT itibarı ile sinemalarda.

İyi seyirler dilerim.

Filmlerin kısaca konusu ve beğeni seçimlerime göre verdiğim yıldızlar sonrası,

demekki ne yapıyoruz?

Hemen biletimizi alıyoruz ammaaaaaa…

BENİ OKUMADAN SAKIN SİNEMAYA GİTMİYORSUNUZ

Sevgisiz, sinemasız, ve beni takipsiz kalmayın

28 ŞUBAT – 06 MART 2020 HAFTASININ DİKKAT ÇEKEN 2 FİLMİ

KELLY ÇETESİ’NİN GERÇEK HİKAYESİ ★★★★ AVUSTURYA, İNGİLTERE,

TRUE HİSTORY OF THE KELLY GANG, WESTERN, DRAM POLİSİYE

Justin Kurzel’in yönettiği Shaun Grant’ın kaleme aldığı film tarihin en ünlü kanun kaçağı ve haydutlarından ama aynı zamanda da Avustralya halk kahramanı Ned Kelly çetesinin hayat hikayeleri anlatılıyor.

Peter Carey’in Booker Ödüllü romanından uyarlanan film 1870’lerin Avustralya’sına götürüyor.

Filmin oyuncu kadrosunda; George McKay, Russell Crowe, Nicholas Hoult, Essie Davis, Earl Cave, Sean Keena, Charlie Hunnam, Thomasin McKenzie, gibi isimler bulunmakta.

Avustralya’nın 19.yy başlarında İngiliz mahkumların göderildiği bir sürgün yeri olduğu gerçeğini çoğumuz bilmeyiz.

Ned Kelly (Ğeorge McKay)’nin babası John’da bu mahkumlardan birisiydi.

1840 lı yıllarda domuz hırsızlığı suçuda İrlanda’dan Tazmanya’ya sürülmüştü.

Serbest kaldıktan sonra Avustralya’lı Helen (Essie Davis)’le evlenmişti. Ned bu ailenin ilk oğluydu.

İlerleyen zamanda baba John Kelly tekrar tutuklandı ve Ned 11 yaşındayken öldü.

Ned Babadan kalma mesleğine yani kanunsuz işlere başladı ve alanda kısa sürede isim yaptı.

1870 li yıllarda da hırsızlık ve saldırı suçlarından iki kez cezaevine gönderildi.

Daha sonra polis memuruna saldırıdan tutuklanması talep edildi.

Kardeşi Dan (Earl Cave) ile birlikte bulunduğu kasabadan firar etti.

Peşlerine düşen polis memurlarından 3’ü daha öldürülünce Kelly kardeşler bölgenin en çok aranan kaçakları haline geldiler.

Başlarına konan ödül gün geçtikçe artırıldı ve soydukları her bankanın ardından polisin elinden kaçışları onları daha büyük bir efsane haline getirdi.

Bir katolik olan Ned Kelly bir süre sonra tıpkı Robin Hood gibi ya da Dick Turpin gibi tolumsal bir haydut haline geldi.

Kelly bir süre sonra kamuoyuna hitaben bir mektup yazarak yaptıklarının gerekçelerini sundu.

Mektubunda polis teşkilatının katolik inancına mensup insanlara karşı uyguladığı baskı ve ayrımcılıktan bahsediyor, Protestan’ları kayıran devlet politikalarını eleştriyordu.

Bir zaman sonra, bir handa konaklarken polis tarafından kuşatılan Ned Kelly el yapımı demirden bir zırhı giyerek kurşun yağmurundan kurtulmayı planladı ama bacakları açıkta kaldığı için vuruldu ve yakalandı.

Ned Kelly’nin kardeşi, iki arkadaşı ise olay yerinde öldü.

Glenrowan da görülen 4 aylık dava sonrasında cinayet nedeniyle 11 Kasım 1980 günü idam edildi..

O kadar çok seviliyordu ki 32 bin kişilik bir dilekçe ile cazası ertelenmeye çalışıldı ama olmadı.

Neticesinde 25 yaşında iken mezara girdi.

Sonuç olarak Ned Kelly için bizdeki İnce Memed’in yada Çakırcalı Mehmet Efe’nin Avustralya versiyonu denilebilir.

Kelly kardeşlerin zenginleri soyup fakirleri koruması Avustralya’lıların gözünde tipik bir eşkiya-halk kahramanı.

Ortaçağ şövalyelerini zırhını andıran demirden bir kalkan giyip polislerle yatığı silahlı çatışma ile meşhur olan Ned Kelly adına müze kurulmuş ve çatışmaya girdiği o kıyafet bu müzeye kaldırılmış.

Hatta öyle ki hakkında bir müze kurulduğu gibi Avustralya başbakanının odasında portreleri konulmuş ve ünlü mektubu da okullarda okutularak hakkın ve adaletin simgesi haline getirilmiştir.

28 ŞUBAT itibarı ile sinemalar da, İyi seyirler

GEÇERKEN UĞRADIM ★★★★ TÜRKİYE, Aile, Komedi

Onur Bilgin’in yönettiği filmin senaryosunu yazan Ahmet Taşpınar, bir röpörtajında uzun zamandır hayalini kurduğum bir projeydi, Afyon dışından kime sorsan Afyon’a gittin mi? diye aldığımız cevap hep aynıydı “vallahigeçerken uğradım” cevabını alıyordum.

Bende buradan yola çıkarken Afyon’dan geçerken uğrayan bir ailenin başından geçenlerin komik bir biçimde anlatmaya çalıştım demiş.

İstanbul’da toptan gıda işi ile uğraşan Cavit, uzun zamandır ailesine verdiği tatil sözünü yerine getirmeye karar verir.

İstanbul’dan deniz, kum, güneş hayaliyle Antalya’ya doğru yola çıkıp, dönüşte de Türkiye’nin gezilmesi görülmesi gereken ne kadar önemli yeri varsa görmeye kararlı olan aile, yemek için Afyon’da mola verir.

Cavit’in Afyon’da oturan askerlik arkadaşı Cemil’e, geçerken uğramasıyla gelişen olaylar komik bir hal alır.

Cemil ve ailesinin kendilerini misafir etmesiyle, Afyon’da kalan İstanbullu aile, her gün Afyon’dan gitme planı yapsalar da, akşam yemeklerinde Cavit’in ailesinden birinin çenesi düşüklüğü yüzünden, Cemil ve ailesinin onları bırakmaması sonucu bir türlü Afyon’dan çıkamazlar.

Filmin oyuncu kadrosunda; Selahattin Taşdöğen, Mihriban Er, Emre Ertunç, Mustafa Ertunç Alıcı, Hilal Anay ve Ahmet Taşpınar bulunmakta.

28 ŞUBAT itibarı ile sinemalarda, İyi seyirler

28 ŞUBAT – 06 MART 2020 TARİHİNDE VİZYONA GİREN FİLMLER

GÖRÜNMEZ ADAM – THE INVİSİBLE MAN ★★★★ ABD, Fantastik, Korku, Gerilim

Yönetmen Leigh Whannell

Oyuncular: Elisabeth Moss, Oliver Jackson-Cohen, Harriet Dyer

ACI KİRAZ ★★★★ TÜRKİYE, Dram

Yönetmen Serdar Akar

Oyuncular: Erdal Beşikçioğlu, Belçim Bilgin, Ertan Saban

KAPTAN PENGU VE ARKADAŞLARI: ★★★★ TÜRKİYE, Animasyon

MANDALİNA’NIN GÜNLÜĞÜ

Yönetmen Nurullah Yenihan, Engin Baştürk

Oyuncular: Onur Orhan Akgülgil, Emin Yaraç, Ufuk Yüksel

GEÇERKEN UĞRADIM ★★★★ TÜRKİYE, Aile, Komedi

Yönetmen Onur Bilgin

Oyuncular: Selahattin Taşdöğen, Mihriban Er, Emre Ertunç

SEMUR 2:CİNLERİN BÜYÜSÜ ★★★ TÜRKİYE, Korku

Yönetmen Burak Çelik

Oyuncular: Furkan Karaca, Bora Altınışık, Cansel Aydos

L.O.L SÜRPRİZ! BEYAZPERDEDE ★★★ ABD, Aile

L.O.L SURPRİSE! ON THE BİG SCREEN

SONSUZLUK ÜZERİNE/OM DET OANDLİGA ★★★ISVEÇ, ALMANYA, NORVEÇ, Dram

Yönetmen Roy Andersson

Oyuncular: Martin Serner, Tatiana Delaunay, Anders Hellström

KELLY ÇETESİ’NİN GERÇEK HİKAYESİ ★★★★ AVUSTURYA, İNGİLTERE,

TRUE HİSTORY OF THE KELLY GANG, WESTERN, DRAM POLİSİYE

Yönetmen Justin Kurzel

Oyuncular: George MacKay, Russell Crowe, Nicholas Hoult

JEXİ ★★★★ ABD, Komedi

Yönetmen Jon Lucas, Scott Moore

Oyuncular: Adam DeVine, Alexandra Shipp, Michael Peña