HUYSUZ İHTİYAR
EMRE KINAY HARCANDI, CANSU DERE VE BUĞRA GÜRSOY SIRADA!
Huysuz İhtiyar mahlasıyla gündem oluşturan yazılarına devam eden yazarımız, zaman zaman da isabetli öngörüler içeren haberleriyle de fark yaratıyor…
Geçenlerde yazdığı “Ne dediysek o” haberi ile anlı şanlı TV yorumcularını atlatarak “Kurşun” dizisinin kalkacağını, “Sevgili Geçmiş”in de 1 haftalık ömrü kaldığını vurgulamıştı…
Evet, “Huysuz İhtiyar”ın iddia ettiği gibi, Kurşun dizisi kalktı,
“Sevgili Geçmiş” final yapıyor… Aslında bu kadar sürmesi bile hataydı…
Konusu temelden sakat ve çarpıktı. Neymiş efendim, adam abisinin karısına aşık, yengesine sahip olmak için abisini öldürüp, suçu kadıncağızın üstüne atıyor… Breh breh…Pes vallahi… Bazı senaristler sapıklık ve çarpıklığı “yaratıcılık” zannediyor…
İşin ilgin yanı bizi de keriz sanıyorlar… Buyurun Emre Kınay örneği…
“Sevgili Geçmiş”in sapık ve kötü adamı rolündeki Emre Kınay, daha önce de Erkan Petekkaya ile çektiği “Vurgun” da da arkadaşını eşini çalan kötü adam değil miydi? O dizi de hayal kırıklığı ile erkenden veda etmişti…
Neyse konuyu dağıtmayalım. Meraklısına el, değmemiş, reyting garantili senaryo konularında yardımcı oluruz diyelim ve yayından kalkması geç bile kalan “Sevgili Geçmiş” e dönelim…
Bu dizide mekan dışında her şey çok kötüydü. Tek iyi olan ve rolünün hakkını veren ve ilk bölümde toplam 5 dakika görünüp öldürülen Yurdaer Okur’du…
TEHİLKEDEKİ DİZİLER
Evet… Yine vurgulayalım, “Güvercin”in kanadı kırık fazla uçamaz ..
“Bu dizi yıllardır sakız gibi çiğnenen ve bir süredir de Hercai, Benim Adım Melek dizilerinde ele alınan muhteşem konaklar, töre, düşman aileler ve aşkları işliyor… Geleceği parlak değil…”
Geçenlerde dile getirdiğim bu iddialarımda ısrarlıyım.
“Büyük iddialar ve tanıtımla ekrana sürülen Ferhat İle Şirin kötü senaryo, uyku getiren ağır foto roman çekim ve yaratıcılıktan uzak kurgusu ile Cansu Dere’ye rağmen gidici”
Bakalım, komadaki diziye kaç hafta dayanacaklar?
Ve gelelim tehlike çemberindeki “AZİZE” ye. Hemen kestirmeden gidelim: Boşuna uğraşmayın. Bu çocuk ölü doğdu…
Ancak, 60’ların fotoroman güzeli olabilecek Hande Erçel’le; çiğnenmiş sakıza dönen silahlı, külahlı ve intikamlı senaryo ve en az yarısı oturmamış cast yanlışlığına kadar o kadar hata var ki…,
Çok umut bağlanan Buğra Gürsoy’a nasıl bir profil-karakter çizmesi gerektiğini ne senarist ne yönetmen bile anlayıp anlatamadığı için arada kalmış…
Özetle durum çok vahim!...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.